Şimdi 'akıllı gücü' kullanma zamanı

 
Askerin görevi 'sert güç'le örgütün dağ kadrosunu etkisizleştirmektir. Ancak terörle mücadelede kesin sonuç için yumuşak gücün de (ekonomik, psikolojik, diplomatik tedbirlerin) hep birlikte 'akıllı güç konsepti' içinde uyumlu olarak kullanılması gerekir

Her şey 1 Aralık 2007 tarihinde başladı. Türk Hava Kuvvetleri elli civarında modern savaş uçağı ile modern mühimmat kullanarak gece şartlarında icra edilen baskın tarzında kapsamlı hava harekâtı ile Irak'ın kuzeyindeki PKK unsurlarına şiddetli bir darbe vurdu. Bu hava harekâtı ile
TSK, PKK karşısında inisiyatifi,stratejik durum üstünlüğünü ve psikolojik üstünlüğü ele geçirdi.
Beklenmeyen bir zamanda özel eğitimli birliklerle başlatılan kara harekâtı ile TSK, mücadelede inisiyatifi geliştirirken yakalanan tempo ile PKK'ya peş peşe darbeler vurma imkanı da sağladı. Harekâtın amacı, kısa bir zaman süresi içinde Irak'ın kuzeyinde belli bir bölgedeki PKK unsurlarını etkisizleştirmek ve harekât üsleri de dahil olmak üzere örgütün bu bölgedeki altyapısını çökertmekti.
Silahlı mücadele terörle mücadelenin önemli bir unsurunu oluşturur, ancak, askeri mücadele terörle mücadelenin tek unsuru; askeri operasyonlardaki başarı ise terörle mücadelenin başarı garantisi değildir. Bu nedenle de askeri harekat, 'terörle top yekun mücadele stratejisi' ile desteklenmelidir.

Ekonomik sorunlar
Güneydoğu'da ciddi ekonomik sorunlar vardır. Yoksulluk ve işsizlik bölge halkının en önemli sorunlarıdır. Terörle mücadelede dış desteğin kesilmesi ile birlikte bölge halkının kazanılması, terörle mücadelenin 'ağırlık merkezlerini' ve öncelikli hedeflerini oluşturmalıdır. Yani öncelik, bölge halkının kazanılmasına ve dış desteğin kesilmesine verilmelidir.
Devlet kontrolünde Kürtçe yayın yapan televizyon dahil medya, halkla ilişkiler stratejisi içinde kullanılmalıdır. Bölgedeki köyler ve mezralar en hassas bölgelerden başlamak üzere pilot ilçeler seçilerek birleştirilmeli, halkın güvenliği sağlanmalı, halkın devlete güveni sağlamlaştırılmalı, sağlık hizmetleri geliştirilmeli, küçük sanayi ve hayvancılık öncelikle canlandırılarak istihdam imkânları yaratılmalı, GAP tamamlanmalıdır. Yatırımlar, seçim hedeflerine değil, terörle mücadelenin amaçlarına yönlendirilmelidir.
Devletin ulus devlet ve üniter yapısına zarar vermeden bölge halkının talep ettiği bireysel özgürlükler geliştirilmelidir. Bütün bunları gerçekleştirmek için askeri, ekonomik, diplomatik ve psikolojik boyutları da olan kapsamlı terörle 'topyekûn mücadele stratejisi'
geliştirilerek uygulanmalıdır.
Daha önce bu tür bir operasyon için Türkiye'yi engelleyen ve oyalayan ABD'nin tutum değişikliğinin nedenleri ve operasyonun Türkiye-ABD ilişkilerine olası yansımaları araştırılmalıdır. Askeri harekât ve ABD'nin tutum değişikliği, terörün siyasallaştırılmasına ve başka alanlarda çıkarlara uygun düşmeyen siyasi tavizlere neden olmamalıdır.


Kararlılık
Terörle mücadelede hem siyasi hem de askeri kararlılık gereklidir. Siyasi ve askeri kararlılık birbirini bütünlemelidir. Ancak, siyasi kararlılık siyasi çözüm anlamına gelmemelidir. Mücadelede esas olan terörle topyekûn mücadele etme yeteneğini geliştirmektir.
Askerin görevi sert güç (askeri güç) kullanarak örgütün dağ kadrosunu etkisiz hale getirmektir. Topyekûn mücadele için ise sadece sert gücün kullanılması yeterli değildir. Bu nedenle terörle mücadelede kesin sonucu sağlayabilmek için sert güç ile birlikte yumuşak gücün de (ekonomik, psikolojik, diplomatik tedbirlerin) hep birlikte 'akıllı güç konsepti' içerisinde uyumlu olarak kullanılması gerekir.
Özetle, terörle mücadelede, devlet aklının akıllı güç konsepti içinde yönlendirilmesi önem kazanmaktadır. Teröristin asıl silahı, bölge halkının yoksulluğu ve mutsuzluğudur.
Akıllı güç, akıllıca kullanılarak teröristin elinden bu silah alınmalıdır

Kaynak: Radikal