Sekiz yılı özetleyen pabuç...

Iraklı gazeteci Zeydi'nin Bush'a fırlattığı ayakkabılar, bölgede hata üzerine hata yapan ABD?Başkanı'nın mirasını somutlaştırdı.

Bir Iraklı'nın George W. Bush'a fırlattığı ayakkabılar, ABD başkanının siyasi mirasını tanımlayacak semboldür. İstihbarat sahteciliğinden, savaşın kötü idaresine ve güvenlik anlaşmasına kadar Irak savaşına dair söylenen ve söylenecek her şey, Muntazar Zeydi'nin ayakkabıları karşısında cılız kalıyor.

Ayakkabı Iraklıların, Arap ve Müslümanların, 1 milyon Iraklı'yı öldüren yönetimin politikaları hakkındaki görüşlerini ifade ediyor. Bu yönetimin başkanı veda etmek için Irak'a gelmişti ve devrilen Saddam Hüseyin'in heykelinin karşılaştığı durumla karşılaştı...

Irak Bush'un iddia ettiği gibi özgürlükten besleniyorsa, gazeteci ABD başkanına ayakkabısını atarak ifade özgürlüğünü kullandı. Bu gazeteci Bush'a kurşun sıksaydı veya onu bıçakla yaralamaya çalışsaydı, bunu bir terör eylemi olarak görür ve gazeteciyi kınardım.

Fakat ayakkabı adam öldürmez, olsa olsa hafif yaralar. Bu nedenle işgal masumları öldürürken, ayakkabı olayını Amerikalıların Irak ve Afganistan'da müjdelediği düşünce özgürlüğü çerçevesinde bir eylem olarak görüyorum.
Hata üzerine inşa edilenin hayırla bitmesi mümkün değil. Irak bir hatanın değil, kitle imha silahını sahip olduğuna ve Kaide'yle ilişkilerinin bulunduğuna dair kasıtlı bir sahtekârlığın kurbanı oldu. Ülke bedeli vatandaşlarının canıyla öderken, ABD yönetimi ve Irak hükümeti şartların 'iyileştiğini' ifade ediyor...
Bu ifade, bir günde 10 veya 20 Iraklı'nın ölmesinin 100'ünün öldürülmesinden daha 'iyi' olduğunu dikkate alırsak doğru sadece.

Fakat durum kesinlikle iyi değil. Zira işgal bir iç savaş başlattı ve ülkeyi sahiplerinin başına yıktı. Saddam dönemindekinden daha kötü şartlar getirdi. Oysa daha kötüsünün gelemeyeceğini düşünmüştük.

Savaş bütün Amerikan savaşlarından uzun sürdü ve harcamalar da, 2. Dünya Savaşı hariç bütün savaşları geçti. Bush savaşın bitmediğini itiraf ederken, zaferle biteceğini düşünüyorsa da yanılıyor. 1 milyon masum insanın canına mal olan bir durum zafer sayılamaz ve özgürlük insanlığın canını koruyamıyorsa bu adı hak etmez. Fakat görünen o ki, Bush yönetiminin hesap etmediği tek şey Müslümanların canı. Bu yönetim Taliban ve Kaide'ye karşı tüm dünyanın desteklediği savaşa girmesinin ardından hedeflerini gerçekleştirmeden durdu; petrol ve İsrail yüzünden Irak'a geçti.

Petrol toplantısı yalanlanmadı
Kabul edilen kanıtlar var. Zira ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin adını taşıyan ekonomi komisyonu, Mart 2001'de, yani 11 Eylül terör olaylarından altı ay önce, Irak petrollerini ele geçirmeyi ele aldı. Mevcut raporlar yalanlanmadı.

'Uçan ayakkabı' Bush'un mirası hakkındaki tartışmayı netleştirdi. Bush'un suçlarından dolayı kutlanmak için kürsüye çıktığı basın toplantısına dek, eski Sovyet lideri Nikita Kruşçev'in 1960'da BM'de masaya vurduğu ayakkabısı tarihin en meşhur siyasi ayakkabısıydı. Zeydi'nin ayakkabısı onu geride bırakacak. Zira bu ayakkabı kalemlerin aciz kalacağı siyasi bir makale oldu. Zeydi'nin ayakkabısı belki bir gün altınla kaplatılır ve Irak müzesine konulur. Fakat son Amerikan askeri Irak'tan çıkmadan ve ülke kendi sahiplerine dönmeden bu gerçekleşmez. (Londra'da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 16 Aralık 2008)

Kaynak: Radikal