Seçmen Dedi ki…

          Bir seçim daha geldi, geçti.

     Sonuçlar açıklandı. Kimilerinin yüzü güldü, kimileri mahcup oldu, kimilerinin de yüzündeki pişkinlik piştikçe pişti.

     Ak Parti seçimde kendisinin dahi beklemediği oranda yüksek bir oy alarak tarihi bir zafere imza attı. Aldığı oy oranı %47 idi ve bu rakam sokaktaki her iki vatandaştan birinin onayını almak demekti.

     Henüz az bir zaman geçmesine rağmen, seçim sonuçlarıyla ilgili sayısız yorum yapıldı. Yorumların çoğu seçmenin vermek istediği mesaj üzerine yoğunlaştı. Birçok farklı dünya görüşüne sahip gazeteci, yazar, siyasetçi ve uzman çeşitli görüşler attı ortaya. Herkes seçmenin verdiği mesajları bir bir saydı, kendine göre mesajlar çıkardı ortaya.

     Ben de seçmenin çizdiği bu tablodan bazı kahramanlara dersler çıkardım. 

     Başbakan Erdoğan; Ak Parti’yi kurduğun günden beri nasıl yanındaysak, haklı olduğun için bak şimdi de yanında olduk. Paylaşmadığımız fikirlerin, icraatların olabilir ama doğrudan yana oldukça, hep arkanda olacağız. Durmak yok, yola devam!

     Abdullah Gül; Bazı çevreler sana rejim düşmanı, militan, gizli hesapların maşası diyebilir. Ama biz seni marangoz bir babanın, inançlı bir ailenin oğlu olarak kabul ettik, bağrımıza bastık. Olamazsın dediler, oldurduk. Yine engel olurlarsa üzülme. O gün sandıktan tulum çıkarırız.

     Bülent Arınç: Medyanın kara listesinde, bizim ‘yangından ilk kurtarılacaklar’ listemizdesin.

     Mehmet Ağar; Yüzeye fazla yaklaştın. Ait olduğun ‘derinlere’ geri dön!

     Erkan Mumcu; Artistliği Kenan İmirzalıoğlu’na bırak. Sen uzun süreli bir tatile çık. 

     Devlet Bahçeli; Ne önündeki kâğıdı okumakla, ne de sloganla olmuyor. İcraat lazım, icraat…

     Necmeddin Erbakan; Şahsına saygımız var ama şansını fazla zorladın. Torunların seni bekliyor.

     Prof. Dr. Yılmaz Esmer; Bu şoku da atlatırsın!

     Necla Arat; Bizden iktidar almak, bilim hırsızlığı yapmak kadar kolay değil!

     Türkan Saylan; ‘Birleşin’ diye feryat ettin. Tamam, birleştik işte!

     Prof Dr. Süheyl Batum; Hukukunu da al git!

     Sabih Kanadoğlu; Pardon, sesini alamıyoruz!

     Kartel Medyası; Acınızı içinize gömüyorsunuz, biliyoruz. İyi sindirmeler diliyoruz.

     Baykal; Şu an yapabileceğin iki şey var; 1)- ‘Sarı gül’ dermekle uğraşmak. 2)- Seçim sonuçlarını Anayasa Mahkemesi’ne götürmek. Şansın zor görünüyorsa, ‘iptal etmezseniz çatışma çıkar’ deyiverirsin. 

     Rastgele…