Sorsanız, dünyadaki en önemli kavramlardan beş tanesi nedir? Diye. Kesinlikle bir tanesinin “sahicilik” olduğunu söylerdim. Sizler için ne mana ifade ediyor bilemem fakat ben, anlamını ve sonuçlarını, hayatın farklı alanlarında, acı yaşayarak ve ağır bedeller ödeyerek öğrenmiş birisi olarak, çok önemli olduğunu biliyorum.
Herkes bilir diyeceksiniz. Hayret vericidir, herkes bilmiyor ve önemsemiyor. Hatta sahiciliği tanımıyor bile.
Çocuklara organik köy tavuğunu yediremem. Kızarım fakat nedenini de bilirim. Bunların lezzet, kalite ve gerçek referansları, doğdukları dünya tarafından sağlandı. Bizlerin yaşı, gerçek bir tavuğun ne demek olduğunu bilmeye yeterli olduğu için hakikiye dair bir referansımız var ve değerini biliyoruz. Fakat bu çocukların şansı olmadı. Yaşadıkları dünya sahteye ilişkin referanslar sağlarken, buna itiraz eden bizler, onlara sahiciye dair bir şey sunamadık. Çünkü bizimki de muhtemelen bizden öncekilerin şartları gereği yetiştirdiği tavukla sınırlı kalmıştı.
Bu nedenle insanların çoğu sahiciliği tanımıyorlar. Hiç sahici olarak yalın olmaya çalışan birisine şahit oldunuz mu? Eğer olduysanız dünyanın başına nasıl dar getirilmeye çalışıldığını da görmüşsünüzdür. Yalınlığın edebiyatından başka bir şeyini bilmeyenler; yalın olanı, yalan olarak nitelerler. Aldatıcı, aptal, düşük profilli, pasif gibi bir şey zannederler. Buna göre muamele ederler. Ederlerde ne olur? Yalın olana olan ihtiyaçları hiçbir zaman karşılanamaz ve sahtelere mahkûm olarak nesneleştirilirler.
Ben tavuk diyorsam siz; insan, yaşam, ilişki, dostluk, tavır, pozisyon, dava, yönetim, düşünce, karar, davranış, din, vs. anlayın.
Anlayın ve düşünün,
Sahicinin bir fıtratı ve fıtratı çerçevesinde bir fonksiyonu vardır.
Sahici; fıtratına uygun olana, yaşayana, davranana, ilişki kurana, iş yapana verilen isimdir. Fıtrata uygun olan; en güçlü, haklı, adil, özgür, hukuku koruyan, şükredici, özne, etkili gibi kavramların anlamını tahakkuk ettirendir.
Sahici olmayan ise, imal edilmiş sahte bir fıtrat çerçevesinde; olan, yaşayan, davranan, vs.dir. Sahici olmayanın yani sahtenin oluşturacağı sonuçlardan bazıları ise; fitne çıkartmak, hukuku çiğnemek, istismar etmek, yok etmek, sömürmek, edilgenleştirmek, sömürgeleştirmek, aldatmak fiillerinin tahakkuk etmesidir.
Bu fonksiyonlar çerçevesinde, karşı karşıya olunabilecek durumlar üzerinde biraz tefekkür etmeyi öneriyorum:
Sahici insan olmak hedefinin karşısında sahte olmayı mukadder kılacak bir zemin ve atmosferi içine sindirebilmeyi.
Sahici düşmanlar karşısında sahte dostlukları.
Sahici bilgilerin kaynağı karşısında sahtesinden kana kana içmeyi.
Sahici değer karşısında sahte payelere hayat vermeyi.
Sahte ilahlara, Allah gibi kulluk etmeyi.
Ne kadar büyük ve sofistike olursa olsun, oyun oynamanın, sahici bir dava karşısında kıymeti harbiyesinin olmayacağını.
Sahicilere sadakatin yanında imal edilmişlerin bir hiç olduğunu.
Fıtri yüksekliği ve hazzı tadamayanların, sadece nefsi zevkleri sahici zannetmek talihsizliğini.
Yazdığın yazı, söylediğin söz, yaptığın iş sahici değilse; sahtelerin hanesine yazıldığını.
Sahici ile yüzleşmememin, sahici olamamamanın, sahici davranamamanın, sahici hissedememenin cehennemden birer cüz olduğunu.
Sahici olmayan; sözlerin, ilişkilerin, vaatlerin, taleplerin, yürüyüşlerin; ihanet potansiyeline sahip olduklarını.
Uzatmaya gerek yok.
Kök hedef ve çekirdek strateji,
Sahici olmak, sahicilerle olmak, sahici düşünmek ve yapmak yani fıtrat üzerinde olmak ve kalmaktır.
Bunun için;
Oyuna gelmeyelim, oyuna girmeyelim, oyun kurmayalım, oyun oynamayalım. Aldanmayalım, aldatmayalım ve aldatanlara alet olmayalım. Hakikat üzere olalım ve kalalım.
Vesselam.
Murat Sayımlar: muratsayimlar@gmail.com