Saakaşvili'nin reformları...

Gürcistan'da bir yıl önceye alınan erken devlet başkanlığı seçiminin galibi eski Başkan Mihail Saakaşvili. Sonuçlar tam anlamıyla kesinleşmemiş olsa da Saakaşvili'nin yüzde 52,8, ana rakibi Levan Gaçheçlizadze'nin yüzde 27 oy aldığı, böylece Saakaşvili'nin ikinci tura gerek kalmadan 5 yıl daha başkanlık koltuğunda oturmaya hak kazandığı anlaşılıyor.
Kırk yaşındaki Gürcü lider Saakaşvili'nin yüzde 52,8 oy alarak yeni bir siyasi zafer kazanması şüphesiz çok önemli. Ancak 2004 yılındaki seçim zaferine bakıldığında son zaferin o kadar büyük zafer olmadığı da kendiliğinden belli oluyor; zira Saakaşvili ilk seçimde yüzde 96 gibi muazzam bir oyla seçilmişti. Şimdi ise kazandığı oy sadece yüzde 52,8. Bu da genç liderin son dört yılda siyasi olarak yıprandığını, halk desteğini önemli ölçüde kaybettiğini açıkça gösteriyor.

Bu yıpranma ve destek kaybının temel sebebi, şüphesiz 2004 yılında seçilir seçilmez büyük bir heyecan, şevk ve kararlılıkla başlattığı ve son günlerine kadar azimle devam ettirdiği reform programı.

Saakaşvili, eski başkan Eduard Şevardnadze'nin miras bıraktığı devletçiliğin, yolsuzlukların, himayeciliğin ve verimsizliğin hâkim unsurlar halinde Gürcü ekonomisini neredeyse bir iflas noktasına getirdiği sırada ülke yönetimini üstlendi ve gerçekten çok cesur, ama aynı zamanda oldukça liberal bir reform programını başlattı.

Bu program çerçevesinde ilk önce atıl ve iş yapmayan devlet bürokrasisini ele aldı. Halkın hayatını zorlaştıran birçok bürokratik işlemi ortadan kaldırdı, işe yaramayan, iş yapmayan eski bürokratların işlerine son verdi, bunların yerine genç, dinamik bürokratları getirdi. Vergi sistemini baştan aşağı değiştirdi. Vergi sayısını 22'den 5'e indirdi. Bunların sayesinde devlet gelirlerini görülmedik miktarda artırdı, bütçe dengelerini kurmada oldukça önemli bir mesafe kaydetti.

Devlet kademelerindeki yolsuzluk ve usulsüzlükler konusunda oldukça cesur adımlar attı, eski dönemin kalıntısı olarak himaye gören, imtiyazlı hayatlar yaşayan birçok bürokrat, profesör, sanatçı ve başkalarını tasfiye etti. Özellikle Şevardnazde döneminin kalıntısı olan polis sisteminde büyük bir temizlik yaptı, deyim yerindeyse 'polisi adam etti'.

Ordu reformunu da bu arada Amerikan ve AB yardımıyla devreye soktu. Küçük, hareketli ve dinamik özel kuvvetler kurdu. Bunların eğitimini Amerika vasıtasıyla gerçekleştirdi. Kısacası hem ordunun ve hem de polisin modern hale gelmesinde önemli işler yaptı.

Yine Şevardnadze döneminde çok yaygınlaşan kanunsuz imar ve iskân uygulamalarına son verdi. Torpilli kimselere verilen meskenlere, apartman katlarına devlet adına el oydu, buralarda oturanları çıkardı, kanunsuz ve izinsiz yapıları yıktı.

Bazılarını burada saydığımız reformları yaparken de şüphesiz çok da düşman kazandı, imtiyazları ellerinden alınanların hedefi oldu ve bunlar da muhalefetin saflarını doldurdular. Bugün ortaya çıkan seçim tablosunda işte bu kaybedenlerin payı ve rolü oldukça büyük sayılır. Saakaşvili'nin yüzde 96'dan yüzde 52,8 oya inmesinde reformlar sebebiyle kaybedenler şüphesiz belirleyici oldu.

Diğer yandan, bu reformlar sayesinde komşumuz Gürcistan, modern bir devlet ve ülke, kendine yeter ve dinamik bir ekonomiye sahip olma yolunda Saakaşvili'nin hızlı ama acı reformlarıyla önemli bir mesafe kaydetti.

Bugün Gürcistan reformlar sayesinde yılda yüzde 12 civarında büyüyen, milli gelirinin yaklaşık yüzde 25'i civarında yabancı sermaye çeken dinamik bir ülke olarak gelişiyor. Dış ilişkiler bakımından da ülke çok olumlu bir noktada bulunuyor.

Saakaşvili'nin ikinci dönemi reformların acı etkisinin giderilmesine dönük yeni programlarla başlayacak; ama şüphesiz reformla da devam edecek.

 
Kaynak: Saakaşvili