1848 yılında Karl Marks ve Fredrich Engels meşhur "Komünist partisinin manifestosunu" yayınladı. Rusya en romantik bir ülke gibi bu yayını faaliyet projesi olarak kabul etti. Sonuç ortada. Dünya gelişiminin dışına çıkıldı, modernizasyon hızı azaldı, baskıcı bir rejim kuruldu ve en nihayetinde SSCB varlığını kaybetti. Bugün Rusya dünya ekonomisinin sadece yüzde 3'üne sahip. Bir yüzyıl içerisinde sürekli kendilerine insanlığın öncüleri aşısı yapılan Ruslar ise hayal kırıklığı ve aşağılanma ile karşı karşıya kaldı.
Olumsuz enerji
Hala Rusya'nın üzerinde hayal kırıklığının kurduğu olumsuz enerji bulunmuyor. Yirminci yüzyılın en büyük "trajedisinin" üzerinden geçen yirmi yıl hiç kuşkusuz Rusların sırlarla dolu manevi durumunu yıprattı. Sosyal romantizm duyguları son buldu. İnsanlar daha fazla kendi cüzdanlarına güvenmeye başladı. Artık sosyal projeleri çok az kişi güveniyor. Her ne kadar 10 yıl "huzur" içerisinde geçse de olumsuz enerji toplum üzerinde etkisini devam ettiriyor.
Daha da kötüsü var. Sosyoloji uzmanlarının araştırmalarına göre halkın kahir çoğunluğu seçilen yolun doğruluğundan kuşku duymaya başladı. Halkın yüzde 70'i – bu çok tehlikeli bir rakam – kendisini sui istimallere karşı savunmasız hissediyor. İlan edilen modernizasyon insanlar tarafından heyecanla karşılanmıyor. Az da olsa durgunluk yaşanmasına rağmen Rus beyinlerin göçü devam ediyor. Sadece geçen yıl içerisinde Rusya'dan ABD'ye 50 bin uzman göç etti. Özellikle de gençler ülkeyi terkediyor.
"Komünist partisinin manifestosu" herkes tarafından bilinen meşhur bir ifade ile başlamakta: "Avrupa'da hayelet dolaşıyor. Bu komünizm hayaletidir."
Bugün Avrupa'da böyle düşünen çok az sayıda sol yönümlü radikal siyasiler bulunuyor. Rusya'nın kendisinde ise "komünizm hayaleti" depresyon içerisinde bulunan bölgelerde dolaşıyor.
Rusya Komünist Partisi liderleri hakim "Yedinaya Rossiya" partisi gibi geniş imkanlara sahip olmaları durumunda halkın yüzde 25'inin oyunu alabileceklerini beyan etmekte. Sosyoloji uzmanlarının görüşüne göre "komunizm destekleyenlerin" gerçek oranı yüzde 7-10 arasında. Her ne kadar SSCB nostaljisi devam etse de halkın büyük çoğunluğu kıtlık ve sansür dönemine geri dönmek istemiyor. Ülkeyi çok farklı hayaletlet tehdit ediyor.
"Yabancılar" nereden ortaya çıktı?
Moskova'nın Manej meydanında atılan sloganlar yeni tehditin özelliği konusunda sadece bir az fikir vermekte. Olaylar sadece Moskova'da değil Rusya'nın diğer şehirlerinde de yaşandı ve benzer sloganlar atıldı. Bazı analistler ve medyanın bir kısmı "Rus milliyetçilik hayaleti" konusunda açıklamalar yapmak için acele etti. Ancak sonraki günler içerisinde milli diyasporalar tarafından yapılan açıklamalar milliyetçilik duygusunun – çoğu zaman da agresifliği ile seçilmekte – diğer etnik grupların da özelliği olduğunu ortaya koydu. Moskova halkı 8-10 bin Kafkasya kökenli vatandaşların sokağa çıkarılacağına dair söylenilen tehditler karşısında şoke oldu. Kuzey Kafkasya bölgelerinden bazısından Rus kökenli vatandaşların çıkarıldığını ve geride kalanların ise fakirlik ve korku içerisinde yaşadıklarını milliyetçilik dışında başka ne ile anlaşılabilir?
Bununla beraber Rusya'nın çeşitli bölgelerinde özellikle de Moskova'da Sovyet döneminden başlayarak yüzbinlerce Azeri, Gürcü, Ermeni yaşıyor.
Azeri, Gürcü ve Ermeniler çok uluslu başkent içerisinde ekonomi ve kültür yapılanması içerisinde yerlerini almış bulunuyor. Moskova halkı inşaat ve hizmet sektöründe çalışan Tacik, Moldova'lı, Özbekleri anlayışla karşılamakta hatta onlara şükranlarını sunuyor.
Karşılıklı anlayış ve sabır dengesi son on yıl içerisinde cinayetlerin toplum içerisinde özellikle de milli diyaspora içerisinde artması sonucunda bozulmaya başladı. Çete, mafya, uyuşturucu ticareti, kontrol dışı gruplaşmalar çok büyük paralar kazandırıyor.
Karanlık odakların para akıntısı oluşmakta. Bu paraların bir kısmı Rus devlet memurlarının, hakimlerin, polislerin ve hatta siyasilerin satın alınması için harcanıyor. Çetelerin Rus bürokrasisi, emniyet birimleri ve mahkeme sistemi ile kaynaşma süreci devam ediyor. Tüm bunlar Rus halkının fakirleşmesi ve göçmen işçileri savunmasızlığına paralel bir şekilde yaşanıyor. Moskova insanlar arasındaki büyük bir farklılık seçilmeye başladı.
Sorumlu kim?
Gerginliğin artması federal bütçeden bölgelere – bunun içerisinde Kafkasya da bulunmakta - aktarılan milyarlarca paranın kontrolünün kaybolması ile sonuçlanmakta. Rusya'nın bütçe kaynağı yerel yöneticiler ve mafya babaları arasında paylaşılıyor. Bu döngü Merkezi Rusya bölgesine ve Moskova'ya doğru geri gelmekte. Bu da etnik grupların sadece Moskova memurlarını satın almakla sonuçlanmıyor aynı zamanda lüks yaşam koşulları içerisinde yaşamalarına neden oluyor.
Yeni yöneticilerin ve iş adamlarının önemli bir kısmının bu gruplar tarafından satın alındığı herkes tarafından bilinmekte. "Yeni Kafkasya" vatandaşlarının sahip olduğu yabancı araçlar – mercedes, bently ve masserati – en zengin Rus oligarhlar tarafından da büyüleyici bulunuyor.
Araçlarda oturanlar ve çoğu zaman da silahlı olan şahıslar Moskova vatandaşları için gerçek bir kabusa dönüşmüş durumda. Ülkenin en prestijli üniversitelerindeki öğrenci yerlerinin de "milli" paralarla satın alınması da kimseye sır değildir.
Öyle ise devlet başkanı Medvedev'e göre Manej meydanına toplananlar kimlerdi? Hükümet temcileri milliyetçileri suçlamak için acele ettiler. Bu gençlerin nereden ve nasıl ortaya çıktığını analiz eden bir kimse bulundu mu? Onlar kim? Onların milliyetçi düşünceleri neleri ihtiva etmekte? Manej meydanına çıkanlar içerisinde Rus filozof İval İlyin'in kitaplarını okuyan çok az insan bulunabilir.
İvan İlyin Rus milliyetçiliği ve faşizmini analiz ederek Rusya'yı bekleyen tehlikelerden bahsediyor. Rus faşizmi ideolojisi otuzlu yıllarda göçmen statüsünde bulunan "beyaz subaylar" – sürgünde yaşamak zorunda kalan çar subayları – içerisinde oluştu.
Vatanını kaybeden, kendisini Avrupa topraklarında yabancı olarak gören subaylar manevi rahatlık arayışı içerisine girmişti. Bugün de milyonlarca Rus fakirlik ve aşağılanma duyguları ile yaşamak zorunda. Ülkenin birçok vatandaşı kendi ülkelerinde kendilerini yabancı olarak gördüğünü beyan ediyor. Manej meydanında yaşanan olaylar sadece gelecek haritanın ufak bir görüntüsü niteliğinde. Ancak bu gelişmeler nasıl tanımlanacak?
Vyaçeslav Kostikov – "Argumentı i Faktı" Analiz Merkezinin başkanı
Rusça'dan Dünya Bülteni için çeviren: İbrahim Ali