Rusya'dan Tataristan'a geçişin öyküsü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün üç günlük Rusya Federasyonu ziyaretinin son gününde Tataristan'ın başkenti Kazan'dayız. Gezinin ilginç bir diplomatik öyküsü var. Bir kere Türkiye'den Tataristan'a ilk kez cumhurbaşkanı düzeyinde bir ziyaret gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Gül'den öğrendiğimize göre daha önce, kabineden Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Kazan'a gelmiş. Petrol ve doğalgaz zengini, kültürel olarak bize yakın bir halk olan Tatarlar, Cumhurbaşkanı Gül'ün ifadesiyle 'Müslüman, Türk dünyasında şehir kültürü en çok gelişmiş bölge.'

Kazan köklü bir tarihi geçmişe sahip, bininci yılını kutluyor. Avrupa'nın en eski üçüncü üniversitesi burada bulunuyor. Cumhuriyetimizin düşünsel mimarlarından Yusuf Akçura Kazan doğumlu.

Ruslar, öteden beri kendi federasyonlarına bağlı cumhuriyetlere yurtdışı ziyaretlere sıcak bakmıyorlar. Hele söz konusu olan Türkiye ise Moskova'da hep şüpheli bakışlara neden oluyor bu tür temaslar. Hassasiyetleri var yani. İşte bu nedenle 'devlet ziyareti' kapsamına alınan Gül'ün Rusya ziyaretinde ilginç bir nüans söz konusu. Cumhurbaşkanlığı görevlileri Rusya gezisi planlanırken, aylar öncesinden Kremlin'le konuşarak 'Biz Moskova dışında nereyi ziyaret edelim' diye sormuşlar. Rus tarafı da Türkiye'nin bu jestine bir başka jestle karşılık vermiş ve 'Tataristan ziyaretinden memnuniyet duyarız' denilmiş.

Gül, Moskova'daki sohbetimizde 'Genellikle bu ziyaretlerden sonra bazı rahatsızlıklar oluşur. İşte bu nedenle karşılıklı hassasiyet gösterildi. Bizim Tataristan gezimizle ilgili en küçük bir sorun yaşanmadı. Tam tersine teşvik edildi. Bu da Rusya ile Türkiye arasındaki güvene dayalı ilişkilerin gelişmekte olduğunun bir kanıtıdır' dedi.

Bu arada şunu öğrendik: Tatar Cumhurbaşkanı, Gül'ü, Antalya'da tatildeyken Kazan'a davet etmiş. Tatar Cumhurbaşkanı, tatillerini her yaz Türkiye'de geçiriyor.

Şu anda Tataristan'da faaliyet gösteren 600'ün üzerindeki yabancı sermayeli şirketin yarısı Türk firmalarından oluşuyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi de giderek gelişiyor. Türkiye'deki Tatarların etkinliği de bu çerçevede önemli. Zira Bağımsız Devletler Topluluğu içinde en büyük Tatar diasporası Türkiye'de bulunuyor.

PUTİN'DEN GÜL'E: 'BAŞ BAŞA GÖRÜŞELİM'
Kazan yolunda, Rusya temaslarına ilişkin ilginç bazı bilgiler de edindik. Gül-Medvedev görüşmesi planlanandan iki saat fazla sürmüştü. Gül-Putin görüşmesi de heyetler halinde yapılıyordu. Zirvenin bir noktasında Putin, Gül'e 'bir süre de baş başa görüşelim' teklifinde bulunmuş. Cumhurbaşkanı Gül ve Rusya Federasyonu Başbakanı Putin bir süre de ikili görüşme yapmışlar. Başta enerji olmak üzere ekonomik pek çok konuda Ankara ile Moskova arasında sıkı ve yakın çalışmalar yapılıyor. Gazprom Başkanı ve Rus Enerji Bakanı yakında Ankara'ya gelecekler. Bu temaslar Batı'nın da büyük ölçüde dikkatini çekiyor olmalı.

Havaalanında, Enerji Bakanı Hilmi Güler'e, temaslar sonunda, enerji işbirliğinde gelinen noktayı sorduk. Öncelikli konu, nükleer santral ihalesiydi besbelli. Rus basınında 'nükleer ihalenin onaylanacağı' haberleri yayıldı iki gün boyunca. Güler sorularımıza şu yanıtı verdi:

'Atom enerjisi alanında yakın işbirliği yapmak istiyoruz. Nükleer santral ihalesini komisyon şu anda değerlendiriyor. Komisyona hiç karışmıyorum. Fiyat konusunda pazarlık sürüyor. Daha fazla indirim bekliyoruz. Şu anda onaylandığı gibi bir durum yok. Müzakereler sürecek. Ama şu kriz ortamında, devlet hiç para ödemeden, dört nükleer reaktör için 20 milyar dolarlık yatırım yapılacak. Bu önemli bir iş. Biz 15 yıllık alım garantisi vereceğiz.'

RUSYA'DAN UKRAYNA'YI BY-PASS ÖNERİSİ
Peki doğalgaz konusunda nereye gelindi? Güler'in yanıtı şöyle:
'Batı doğalgaz konusunda ciddi tıkanıklık yaşıyor. Ukrayna bu anlamda bir sorun gibi görülüyor. Her kış, Rusya'dan Ukrayna üzerinden Avrupa'ya gaz sevkıyatında sorunlar yaşanıyor. Moskova bundan rahatsız. Rusya Ukrayna'yı aradan çıkararak Türkiye üzerinden doğalgazı taşımanın yollarını arıyor. Bunları görüşüyoruz.'

Türkiye açısından bu konu şu an iyi gibi görünüyor ama enerjide bu kadar yüksek oranda Rusya'ya bağımlılığın getireceği riskler ayrı bir soru işareti olsa gerek.

Hem Rusya ile hem de Tataristan'la ticaretimiz artıyor. Ama Türkiye aleyhine bir dengesizlik dikkat çekiyor. Bunun dengeye oturması için çaba gösteriliyor. Dünkü Türk Tatar İş Forumu'na iki lider bizzat katılarak ticarete verdikleri önemi gösterdiler.

Güler, Türkiye ile Rusya arasındaki ticarette Ruble'nin kullanılabilecek olmasının karşılıklı ticaret hacmini çok önemli oranda artıracağını söyledi. 
Nisanda İstanbul'da Dünya Türk Girişimciler Kurultayı yapılıyor. Bunu Kazan'da öğrendik.

 

Kaynak: Akşam