Rusya'da olağan sindirme manzaraları

Otokrat stratejinin en iyi sırrı, korku telkin etmektir. Bunu eski KGB'li Vladimir Putin iyi biliyor ve bundan yararlanıyor. Rusya hükümeti, büyük ihtimalle, başkanlık yönetiminin emriyle bu hafta yerli yabancı tüm STK'ları kontrol kampanyası başlatmış görünüyor. Amaç: Korku yaratmak.

Ülkenin büyük kentlerinde, emniyet, yargı, maliye ve sağlık birimlerinde binlerce memur görevlendirildi. Kuruluşlardan biri İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden "ziyaretçilere" bunun "büyük bir belirsizlik ve Rusya'daki STK'ların olağandışı bir şekilde denetlenmesi" olduğu şeklinde açıklamada bulundu. İnsan hakları savunusu, çevre, eğitim, kültür gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren bu kuruluş, hedef haline getirilen yüzlerce sivil toplum örgütünden yalnızca biri.

Burs dağıtan büyük Alman vakıfları, Friedrich Ebert ve Konrad Adenauer, tıpkı Fransızca eğitim için fon sağlayan Fransız vakfı (Alliance française) gibi teftiş edilmekteler. İnceleme ve soruşturmalar müphem dayanaklarla yürütülüyor. Rusya'nın önemli ve gözüpek özgürlük savunucusu organizasyonlarından Memorial'da, personel, kızamık aşısına ilişkin belge ve binanın haşerattan arındırıldığına dair sertifika göstermeye zorlandı.

Moskova, basitçe yasanın uygulandığını, dile getirdi. 2012'de kabul edilen yasa, dışarıdan desteklenen tüm kuruluşların "yabancı ajanı" ilan edilmesini gerektiriyor.

Bu formül epeyce Sovyet devri kokuyor.  Bir STK'nın, dış finansmandan yararlanmaya başladığı andan itibaren, raporlarda ve kartvizitlerde "yabancı ajanı" olarak fişlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde konunun yetkilileri iki yıllık kampı göze almış olurlar: Stalin döneminde, kötü şöhretli "yabancı ajanı" nitelemesi sizi idam mangasına ya da toplama kampına götürürdü.

Galiba yabancı komplosu takıntısı telkin etmek istediği eski Sovyet insanı, korku içindeki vatandaş, yeniden oluşturulmak niyetinde. Bu yalnızca Rusya'da çalışan yabancı sivil toplum örgütlerinin cesaretini kırmakla ilgili bir mesele değil. Aynı zamanda Rusları tüm "yabancı"ların, özellikle batılı olanların, etkisinden uzak tutmak gerektiğiyle de ilgili bir mesele.

Başbakan Dimitri Medvedev, ülkedeki yabancı yatırımcıları, hukuk devletinin yürürlükte olduğuna ilişkin güvence vererek kendine çekmek istiyor gibi görünüyor. İktidara güçlükle geri dönen Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın kültürel, ideolojik ve stratejik düşman olarak gördüğü Batı'dan gelenlere yöneltilen güvensizlik, olmadı nefret, kültürünü sürdürmeyi teşvik etmeye ara vermedi. Ne zamana kadar "yabancı" derneklerin genel merkezlerine baskın düzenlenip, buralarda arama yapılacak?

Bu Vladimir Putin'in, "kuvvet bakanlıklarını" ve kutsal Ortodoks Kilisesi'ni seferber ederek yerine getirdiği bu misyonun hedefi, devletin sivil toplum üzerindeki kontrolünü temin etmek.  Daha önce, Devlet Başkanı'nın nostaljisine sahip olduğunu söylediği Sovyetler Birliği dönemindeki gibi.

Nitekim Rusya 21.yüzyılın başında Putin tarafından sürdürülen ultra milliyetçi regresyon ve Rus orta sınıfının güçlü bir biçimde arzuladığı dünyaya açılma tropizmi tarafından çekiştiriliyor. Öyle görünüyor ki ikincisi birincisine ağır basacak.

Kaynak: Le Monde
Dünya Bülteni için tercüme eden: Muhsin Korkut