Rusya ve Venezuella süper ittifak oluşturuyor

 

Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez Rusya'ya geliyor. Görüşmelerin odak noktasında, silah satışı, enerji sahasındaki durum ve Rusya-Venezeulla ortak bankasının oluşturulması gibi meseleler oluşturacak. Ortak projelerin başarılı olacağından kimse şüphe duymamakta. Batı'da bu meseleden rahatsız olanların çığlıkları ise bu görüşmenin önemini daha da belirginleştirmekte.

Venezuella devlet başkanı için en önemli mesele kendilerine silah satılması ve Rus devlet şirketleri ile Venezuella arasında enerji alanındaki işbirliğine dair bir anlaşma. Chavez ayrıca, resmi olarak Moskova ile Rusya-Venezuella bankasının oluşturulabilme imkanlarını da görüşmek niyetinde. Chavez'e göre, ortak banka, her iki ülkenin de ekonomik ve mali bağımsızlığını kuvvetlendirmeye yardımcı olacak. 

Ayrıca Chavez'in Venezuella silahlı kuvvetlerinin ihtiyacını karşılamak için tankların ve diğer silahların alımına dair meseleye, büyük önem vereceği tahmin edilmekte. Bundan başka onun Hava Savunma Sistemi ve radyoelektron keşfiyat sisteminin alımında dair de görüşmeler yapacağı bekleniyor. 

Venezuella devlet başkanı daha önce yapmış olduğu açıklamada ise 2008 yılındaki Rusya ziyareti sırasında İnguşetya'yı ziyaret etmek istediğini ifade etmişti. Bundan maksadının, İnguşetya Cumhuriyeti'nin insanî sorunların çözümüne dair tecrübeleri ile tanışmak olduğunu belirtmişti.

Hugo Chavez, İnguşetya devlet başkanına gönderdiği notta şunları vurgulamıştı: "Biz İnguşetya ile Venezuella Cumhuriyetinin Bolivarian Eyaleti arasındaki dostluk ve yakınlık ilişkilerini geliştirmek maksadıyla, ortak çıkarlarımızın olduğu kanaatine vardık." 

İki ülke arasında kurulması planlanan bankanın, ortak projelere mali destek sağlaması amacı güdülüyor. Venezuella'nın Marakaybo şehrinde Pazar günü düzenlenen "Petrokaribe" toplantısında konuşan Chavez, "ortak bankanın oluşturulması, ülkelerimizin ekonomik ve mali bağımsızlığını kuvvetlendirecek, her iki halkın da refahı için sermaye akımına öncülük edecektir" diye konuştu.

Venezuella hükümeti, bankanın kurulması maksadıyla Venezuella Merkez Bankası'nın kanununda gereken değişikliği de yaptı. Ancak bankanın ne zaman oluşturulacağı ve başlangıç mali kaynağının ne kadar olacağına dair henüz somut bir şey yok. 

Bilindiği gibi Hugo Chaves sadece Moskova ile ekonomik bağları pekiştirmiyor. Chavez, "Petrokaribe" toplantısında, katılımcıları, Milletlerarası Para Fonu IMF'den bağımsız bir şekilde Rusya, Belarusya, Çin, Hindistan ve İran gibi ülkelerin katkısı ile mali enstitüler kurmaya çağırdı.

Onun düşüncesine göre, bu devletler ile "stratejik enerji alyansı"nın oluşturulmasının tam zamanı. Bunun için gereken şartlar da oluşmuştur. Örnek olarak, Chavez, yakınlarda oluşturulan ve 6 milyar dolar mali kaynağa sahip Venezuella-Çin fonunu gösterdi.

Yine aynı toplantıda, Caracas ile Moskova arasındaki stratejik alyansın kuvvetlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Chavez, iki ülke arasında yapılmış büyük askeri anlaşmaları hatırlattı. Anlaşmalar çerçevesinde, Rusya, Venezuella'ya Su-30 savaş uçakları, helikopterler ve yüz bin adet Kalaşnikov vermişti.

Bu konu da –Venezuella'nın Rusya'dan silah alımına dair – Chavez ile Medvedev'in görüşmesinde masaya gelecek. 

2006 yılından başlayarak ABD, Venezuella'ya silah satışında ambargo uygulamakta. O dönemden sonra, bu ülkeye, silah satışını Rusya gerçekleştiriyor. Anlaşmaların toplam değeri ise tahminen 4 milyar dolar olarak gösterilmekte. Venezuella'ya artık yeni modifikasyonu yapılmış AK-103 Kalaşnikov otomotik silahı gitmiştir. 

Bundan başka Venezuella'da, Rus otomatik silahları ve onların mermilerinin üretileceği iki fabrika da yapılmakta. Ziyaret esnasında Chavez, Venezuella silahlı kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu tanklar ve diğer silahların almına dair de görüşme yapmayı düşünüyor. Bunlara Hava Savunma Sistemi ve radyoelektron keşfiyat sistemi de dahildir.

Chavez sürekli güler yüzlü olmasına rağmen, faaliyetlerinde serttir. Ciddi bir şekilde ülkesinin çıkarlarına uygun hareket etmektedir. Batılı şirketlerle olan ilişkisi göz önünde tutulduğunda bu açık bir şekilde sezilmektedir. O, ya onları boyunlarından yakalayarak dışarı atmış ya da kendi ülkesine hizmet etmelerini sağlamıştır. 

Büyük Amerikan petrol şirketleri Exxon Mobil ve Conoco Phillips, Venezuella'da petrol çıkarma hakkından mahrum bırakılmıştır. Neticede ABD petrol şirketi günlük ortalama yüz otuz bin varil– dünya petrol çıkarımının yüzde 5.5'ne denk gelmektedir - petrol çıkarımından uzak kalmıştır.

Hugo Chavez tarafından ilan olunmuş millileştirme şartlarına göre Batı şirketleri yüksek gelirli petrol projelerinden en az yüzde altmışlık bir hisseyi devlete vermek zorundalar. Bu toplam günlük çıkarımın, 600 bin varil olduğu dört büyük petrol kaynağı merkezi idi. Projelerin değerleri, 31 milyar dolar olarak gösterilmektedir. Conoco Phillips şirketinin Venezuella'daki hisselerinin değeri ise on milyar dolardan fazladır. Hükümet üç projeden şirketlere daha az hisseler teklif etmekte idi. 

Amerikan Chevron Corporation, İngilizBP Plc, Fransız Total SA ve Norveç Statoil ASA şirketleri ise Chaves'in tekliflerini kabul etti. Şu anda Petroleos de Venezuela (PDVSA) devletin petrol şirketi Orinoko nehri bölgesinde çıkarılan petrolün yüzde 78'ni kontrolünde tutmaktadır. 

Ancak tüm bunlara rağmen Venezuella, ABD'nin petrol ihtiyacının yüzde on birini karşılamaktadır. 

Politik ve ekonomik değerlendirmelerde bulunan Chavez dost ülke olan Rusya'ya ile ilişkileri daha da geliştirmek kararlığı gösterdi. Rusya şirketleri, Venezulla petrol kaynaklarını araştırmaya başladı. 2006 yılının sonlarına doğru "Lukoyl" şirketi Venezuella'da yeni petrol kaynakları buldu. Şu anda ise Orinoko nehri civarında bulunan bazı petrol kaynaklarında sertifikasyon işlemlerine devam etmektedir.

2005 yılında "Gazprom" şirketi Venezuella körfezinde doğal gaz yataklarını araştırmak için izin aldı. Batılı şirketlerin gidişinden sonra Chavez, Rusya şirketlerinin yakınlık ilişkilerine ihtiyaç duymakta. Venezuella, Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Bolivya'yı, tek enerji hattında birleştiren, Güney Doğalgaz Boru Hattı (TEK) projesini gerçekleştirmek için, teknik ve mali desteğe ihtiyacı var.

Venezuella ve Rusya devlet başkanlarının görüşmesi muhakkakki başarılı geçecek, her iki taraf da, kuşkusuz bu görüşmeden menfaat elde edecektir. 

Ancak Rusya ve Venezuella devlet başkanlarının, nihai belgeleri imzaladıktan sonra "Demokratik Batı Dünyası" tarafından ne kadar eleştirilecekleri hakkında sadece tahminlerde bulunmak mümkündür. Ancak bu eleştirilerin, zayıflık alameti olduğu da herkes tarafından bilinmelidir.

Çeviren: İbrahim Ali