Dünya Bülteni/ Haber Merkezi
Suriye iç savaşı öylesine süreçlerden geçti ki, birçoğumuz için bugün hangi aşamada olduğumuzu anlamak bile zor. Muhaliflerin Esed karşıtı tavır takındıkları günlerden, vekalet savaşlarına, vekalet savaşlarından tüketme savaşlarına, tüketmeden terörle mücadele adı altında alan markajına dönüştü. Şimdi öyle bir hal aldı ki, birçok taraf sadece ele geçirdiği alanı tutup beklemenin peşinde. Gelgitlerin hız kazandığı ve tarafların güvensizlik duygularının daha da arttığı bir dönemin içine girdik.
Bunun son örneklerinden birisi Türkiye Rusya ilişkilerinde de yaşanıyor.
Uçak düşürme hadisesiyle keskin bir karşıtlığa dönüşen Türk-Rus ilişkileri 15 Temmuz darbe girişimi sonra yepyeni bir boyut kazandı. Amerika'yla daha fazla yürüyemeyeceği ortaya çıkan Türkiye birçok konuda ciddi sorun yaşasa da Rusya ile masaya oturdu.
Belli bir uzlaşı sayesinde Fırat Kalkanı mümkün oldu. Sonra İdlib ve Afrin uzlaşısı doğdu. Amerika'ya rağmen Türkiye ve Rusya Afrin konusunda bir anlaşama üretebildi.
Bu noktada en önemli iki adım Rusya'nın askerlerini Afrin bölgesinden çekmesi ve hava sahasını açmasıydı.
Böylece bir ay önce Zeytin Dalı Harekatı'na başladık. Harekât iki kez duraksadı. Birincide Rusya hava sahasını kapattı. Çünkü bir uçağı düşürüldü. Hava sahasına dair gerekli düzenlemeler yapıldı ve dört gün sonra tekrar açıldı. Türkiye'nin operasyonları kaldığı yerden devam etti.
Öte taraftan PYD zemin kaybettikçe yeni arayışlara girdi. Esed rejiminden yardım istedi. Zaten harekât başlamadan bile Afrin'e Esed bayrağı dikme söz konusu olmuştu. Sonra bir anlaşma olduğu dedikoduları yayıldı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ