Rusya'nın, İran'ın nükleer programına yönelik Amerikan tutumuna yakınlaşarak sertleştiğine dair işaretler var. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev BM Genel Kurulu'nda İran'ın nükleer emelleriyle mücadelede ABD'ye sağlam işbirliği teklif ederek, Moskova'nın 'doğru kararı alması için Tahran'a destek vereceğini' açıkladı. Medvedev yaptırımların kaçınılmaz olabileceği imasında da bulundu. Rusya'nın İran'ı nükleer güç olarak görmek istemediğini açıklayan devlet başkanı, yaptırımların bazı durumlarda gerekebileceğini söyledi. Amerikalı yetkililer de bu sözleri gözden kaçırmayıp, Medvedev'in 'yaptırım' sözcüğünü kullanmasının önemini vurgulayıp bunu Rusya'nın tutumunda önemli bir değişim olarak değerlendirdiler.
Bazı Amerikalı yetkililer Rusya'nın yeni tavrının gelecek hafta berraklaşmaya başlayacağını tahmin ediyor. Zira ABD, Britanya, Fransa, Rusya, Çin'le Almanya'dan oluşan 5+1 grubu İran'ın nükleer programını ele almak için İranlı yetkililerle bir araya gelecek. Bazı yorumcuların, yeni Rus eğilimini Washington'ın Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne füze kalkanı yerleştirme projesini iptal etmesine dayandırması şaşırtıcı değil. Bush yönetimi füze kalkanını Avrupa'yı İran füzelerinden korumak için yerleştirmeyi öneriyordu. Geçmişte Sovyet yörüngesinde dönen bu iki devleti içeren plana öfkelenen Kremlin bazı nükleer füzelerini Batılı başkentlere çevirme tehdidi savurmuştu.
Rusya dahil diğer ülkeleri uluslararası sorunların yükünü paylaşmaya teşvik eden konuşmasının ardından, ABD Başkanı Barack Obama ve Medvedev biraraya geldi. Taraflar ikili ilişkilerin iyileşmesi hakkında da konuştu, ancak görüşme süresinin çoğunluğunu İran meselesini ele alarak ve bu çerçevede olası en iyi yolu aramakla geçirdiler.
ABD'yle Rusya arasındaki bu yakınlaşmanın ışığında, Rusya'dan Amerika'nınkinden pek farklı olmayan yeni bir söylem duyabiliriz. Ayrıca İranlılar uluslararası toplumu barışçıl niyetleri konusunda tatmin edemez ve bunu kesin delillerle kanıtlamazsa, Ruslar İranlılara yönelik yaptırımların artırılmasını engellemeyecektir. Rusya Batı tutumuna yaklaştığında İran'ın ve Rus desteğinin yokluğunda uluslararası alanda yalnız kalacak Çin'in ne tepki vereceğini bilemiyoruz. (Katar gazetesi Vatan, 25 Eylül 2009)
Kaynak: Radikal