Roza'ya bir ziyaret

Mahnaz Nejadbehram kırk yaşlarında, siyah çarşaflı reformist bir aktivist. İran devrimi sırasında mitinglerde yürüyen siyah çarşaflı kadın kalabalıkları içinde yer almış. Bir devrimci, yirmili yaşlarda haykırdığı sloganları içeriğini zenginleştirmeden, bu içeriğe geçen yılların tecrübesini büyük bir içtenlik ve dürüstlükle katmadan kırklı yaşlarında da tekrarlamaya devam ediyorsa, sözleri ve hayatıyla trajik bir kişilik manzarası sunuyor. Mahnaz da 20'li yaşlarda belki dönemin jakoben söylemlerinin etkisiyle bunu savunuyordu, fakat artık kadınlara tesettürün bir forma halinde kanunla veya kolluk güçleri vasıtasıyla dayatılmasına karşı.

Asıl mesleği gazetecilik Mahnaz'ın, fakat uzun zaman vali muavini olarak görev yapmış; şimdilerde özelleştirme idaresinde çalışıyor. Birkaç genç arkadaşla birlikte söyleşmek üzere Mahnaz'la buluşuyoruz. Arkadaşlardan biri, Feyza, Tahran Üniversitesinde sinema okuyor ve kadın konulu bir belgesel çekmek istiyor; Mahnaz'a bu bağlamda sorular soracak. Ben ise yaklaşan meclis seçimleri etrafında birkaç soru sormak istiyorum ona.

Mahnaz, Kadın Muhabirler Derneği ROZA'nın yöneticilerinden; derneğin başkanı ise gazeteci ve eski milletvekili, reformist hükümetlerde Kültür ve İrşad Bakanı olarak görev yapmış Ataullah Muhacarani'nin de eşi, Cemile Kediver. Bu iki kadın ve dernek üyeleri, genellikle siyah çarşaf kullanıyorlar gündelik yaşantılarında.

ROZA, halihazırda İran'da faaliyet gösteren 8 bin sivil toplum örgütünden biri. Hatemi'nin Cumhurbaşkanı seçildiği 1997 yılından sonra sivil toplum örgütlerinin sayısında büyük bir artış meydana geldi İran'da, Mahnaz'ın, ROZA Derneği'nin Haft-tir Meydanı civarındaki merkezini geçen yıl ziyaret ettiğimde anlattıklarından hatırladığım kadarıyla. O ziyaretim sırasında dernekle ilgili olarak şu bilgileri vermişti Mahnaz: Dört yüz üyesi olan derneğin Dünya Kadınları ismiyle bir yayın organı var.

Mahnaz bizlere yaklaşan seçimler konusunda bilgi veriyor. Dernek olarak bütün reformist kurumların oluşturduğu ortak cepheyi destekliyorlar. ROZA üyelerine göre yakında gerçekleşecek meclis seçimleri şu açıdan önemli: Hem reformist, hem de muhafazakar meclis deneyimini yaşayan halk, bu seçimlerde sandığa, bu tecrübenin verdiği bir bilinçle gidecek. Aslında reformistler kadar muhafazakarlar da seçmenlerde hayal kırıklığına yol açtı. Dolayısıyla sandığa giden seçmen sayısında düşme olması pek mümkün.

Ahmedinejat, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında mütavazı tavırları ve Amerika ile Batı'ya meydan okuduğu konuşmalarıyla halk kitleleri tarafından desteklendi ve hiç beklenmediği halde cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı. Ancak şu geçen üç yıl içinde Ahmedinejat'a oy verenler de bir hayal kırıklığı yaşadılar. İran'ın petrol gelirleri arttığı halde, Ahmedinejat, "Petrol paralarını halkın sofrasına indireceğim" şeklindeki vaadini gerçekleştiremedi. Petrol gelirleri daha ziyade alt yapıya yönelik yatırımlara yönlendirilmiş de olabilir, ancak açık ki Ahmedinejat halk arasında üç yıl önceki kadar destek görmüyor. Bu üç yıl içinde ülkeye yabancı sermaye girişi azaldı. Beyin göçünde bir artıştan söz edilebilir. Kadınlara yönelik kıyafet baskısı arttı. Geçen yaz başından bu yana süren kıyafet baskısı, seçimler yaklaşırken nispeten azalmış gibi görünüyor. İktidardaki muhafazakarlar sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini de olabildiğince sınırladılar.

Bu üç yıl içinde parti seviyesinde çalışan gruplar ülke çapında örgütlenmelerini hangi ölçüde gerçekleştirebildiler? Mahnaz, reformist grupların bu alanda bir hayli yetersiz olduğunu dile getiriyor.. Parti kurmaya dönük çalışmalar, maddi yoksunluklar nedeniyle de yetersiz kalıyor. Bütün ülke sathında örgütlenmesini gerçekleştiren tek reformist grup, Ayetullah Kerrubi'nin Milli İtidal Partisi.

Yenilerde Radikal gazetesinde okuduğum Ertuğrul Mavioğlu'nun hazırladığı bir yazı dizisinde sözü edildiği gibi İran'da özelleşmenin bir molla oligarkına doğru gidip gitmediğine dair bir soru soruyorum Mahnaz'a. Özelleştirme idaresinde çalıştığı için bu soruma en doğru cevabı ondan alabilirim. Bu bilginin doğru olmadığını, özelleşmede mollaların ağırlığından söz edilemeyeceğini belirtiyor. Mesela yenilerde İran'ın en eski ve büyük petro-kimya tesisi olan bir gübre fabrikası bir grup Türk iş adamına satıldı. Böylelikle özelleşme sürecinde ilk kez bir fabrika bütünüyle yabancılara satılmış oldu.

Mahnaz ülkesinin geleceği konusunda iyimser. İki dönemlik hükümet tecrübesinin reformistleri olgunlaştırdığını düşünüyor. Reformistler bu hükümet tecrübesi sırasında halkla aralarında bulunması gereken bağları güçlendirme konusunda yeteri kadar çalışmadıklarını dile getiriyorlar mesela.

Halkla ilişkilerin güçlenmesinde etkili olan geleneksel kurumlardan muhafazakarlar kadar yararlanmayan ya da yararlanamayan reformistler, bunlara alternatif kurumlar üretmede de henüz başarılı olmuş görünmüyorlar.

Bu seçimlerde reformist seçmenin katılımının bir hayli düşük olacağı öngörülebilir. Seçim, muhtemelen iktidar süreci içinde kendi aralarında kırılmalar yaşayan muhafazakarlar arasında geçecek. Reformist seçmenin bir kısmı ise, Koruyucular Kurulu'nun reformist adaylar bağlamında sürdürdüğü subjektif değerlendirmelere dayalı elemeci tutumu yüzünden sandığa gitmekten kaçınacak.