Rejim kendi halkıyla savaşıyor

Tahran hileli seçimden beri halkı bastırmak için elinden geleni yapıyor. Hamaney, önemli din adamlarından da destek bulan protestocuları dinlemeli. İranlıların tek isteği en temel haklarına kavuşmak.

Hükümetlerinin uyguladığı acımasız ve utanç verici şiddete rağmen haklarını istemekten yılmayan İranlıların cesareti bize ilham veriyor. İran'ın liderleri halkın dalga dalga yayılan ayaklanmasını bastırmak konusunda o kadar çaresiz ki, Şii İslam'ın en önemli şehitlerinin ölümünü ifade eden Aşure bile artık kutsal değil.

Pazara denk gelen Aşure'nin barışçı bir anma günü olması gerekiyor. Savaş sırasında bile İran hükümetleri Aşure'nin kapsadığı iki aylık dönemde şiddete karşı konulan yasaklara riayet etmişti. Tahran'ın mevcut muktedirleri, kendi paçalarını kurtarmaktan başka bir şeye inanmadıklarını bir kez daha kanıtladı. Pazar günü polis protestocu kalabalığının üzerine ateş açtı; en az 10 insan öldürüldü ve yüzlercesi tutuklandı. Hazirandaki hileli cumhurbaşkanlığı seçiminin önde gelen adayı olan Mir Hüseyin Musavi'nin yeğeni Ali Musavi'nin öldürülmesinin ardında da hükümet güçlerinin olduğuna inanılıyor.

Pazartesi günü muhalif internet siteleri, aralarında eski Dışişleri Bakanı İbrahim Yezdi, insan hakları eylemcisi İmad Baği ve Musavi'nin üç danışmanının da bulunduğu birçok muhalif simanın gözaltına alındığını bildirdi.

Hükümet halkını bastırmak ve dünyanın bu saldırıların gerçek boyutunu öğrenmesini engellemek için elinden geleni yapıyor. İşlerini yapmaya cesaret eden gazeteciler hayatlarını riske atıyor. Dubai TV için çalışan Suriyeli gazeteci Rida el Başa'nın kaybolduğu söyleniyor. El Başa, en son güvenlik güçlerinin kuşatmasındaki protestoların ortasında görülmüştü. Sağ salim bırakılması gerekiyor. Şükür ki olan bitenleri dışarıya iletmeye kararlı olan çok sayıda gazeteci, blogcu ve cep telefonu kameralarını kullanan vatandaşlar var hâlâ.

Protestolar ruhani lider Ayetullah Ali Hameney'in haziran seçimini Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad lehine gasp etmesiyle başladı. Hükümet protestocuları öldürdü, hapsetti ve birçokları hareketin söneceğinden korkuyordu. Sönmedi ve reform talepleri din adamları sınıfının önemli üyelerinden de ciddi destek almış görünüyor.

ABD Başkanı Barack Obama İran'la diyalog kapısını açık tutarak ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerine dair tartışmaya barışçı bir çözüm aramayı sürdürerek doğru yapıyor. İranlı sivillere yönelik şiddeti kınamak ve ABD'nin onların safında olduğunu vurgulamakla da doğru tutum sergiliyor.

Hamaney 1979'u hatırlamalı
Görünen o ki İran hükümeti iktidarın ana katmanları, yani acımasız Devrim Muhafızları ve Besiç milisleri üzerinde hâlâ sıkı kontrole sahip. Fakat 1979 devriminin önderlerinden olan Ayetullah Hameney protestocular
güvenlik güçlerinin öldürücü darbelerine meydan okurken ve sokaklarda 'diktatöre ölüm' diye haykırırken, tarihin yankılarına kulaklarını kapatmamalı.
İran halkı bütün insanların istemeye hakkı olan şeyi, yani temel özgürlükleri, ekonomik güvenliği ve hükümetlerinin vatandaşlarını öldürmeye değil korumaya kararlı olduğunu görmeyi istiyor. (Başyazı, 29 Aralık 2009)

Kaynak: Radikal