Refah'ın açılması İsrail için iyi adım

İsrail’deki güvenlik yetkilileri, paradoksal biçimde Refah Sınır Kapısı’nın açılmasından memnun. Kimse bunu yüksek sesle dile getirmeyecek, ancak en üst kademedekilerin kapalı kapılar ardında yaptığı tartışmalarda, Mısır’ın bu tek taraflı kararının bir rahatlama duygusu yarattığı belli. Yetkililer, nihayet Gazze’yle meşgul olmaktan kurtulmak yönünde hareket edebileceğimizi söylüyor. İsrail’in şehvetli hayali şekilleniyor: Mısır, Gazzelilerin sorumluluğunu üstleniyor.

Yeni sorumlu Mısır
Tümgeneral Giora Eiland, Refah Kapısı’nın açılmasının siyasi avantajlar getireceğine inanırken, eski Şin Bet şefi Avi Dichter, Mısır politikasının statüsünün daha önemli olduğunu iddia ediyor. Genelde Arap medyası ve özelde El Cezire, kapının açılmasını İsrail için aşağılayıcı bir adım olarak sunuyor. Onlara göre Mısırlılar, sadece İsrail’i değil, Refah anlaşmasının diğer taraflarını da (ABD, Uluslararası Dörtlü’nün üyeleri ve Filistin Yönetimi) hiçe saydı. Ancak görünüşe göre, tarafların hiçbirinin tepki gösterme niyeti yok ve bu tesadüfi değil. Son dört yıldır hayata geçirilmeyen anlaşma, Ortadoğu’daki son gelişmelerin akabinde zaten geçersiz hale gelmişti. 2010’da 130 binden fazla Gazzeli Refah’tan geçti, Mısır’da isyanın başlamasından bu yana da onlara 30 bin kişi daha eklendi.

Refah’ı resmen açmak, çoktandır sahada olan gerçekliği esasen değiştirmeyecek: İnsanlar zaten İsrail’in, Dörtlü’nün ve Filistin Yönetimi’nin denetimi olmaksızın sınırdan geçip duruyor. Mısırlılar, sadece var olan bir durumu kurumlaştırmış oldu. Mısır, geçmişte İslami Cihad üyelerinin geçişine göz yummak istediğinde bunu yapıyordu. Ve bunu gelecekte yapacak olursa da kimseden izin almayacak.
Dolayısıyla anlaşmanın ihlalinin, İsrail için güvenlikle ilgili herhangi bir etkisi yok. Gilad Şalit’in Refah üzerinden Sina Yarımadası’na kaçırılacağından korkanlar, bunun zaten yeraltı tünellerinden rahatça yapılabileceğini göz önüne almalı.

Refah Kapısı üzerinden malların nakline getirilen yasak, küçük konteynırlar veya ‘şahsi ekipman’ diye nitelenen bavullarla etkisiz kılınmıştı. Eğer Refah üzerinden silah sokulmasından endişe edenler varsa, bu konuda da kapının açılması hiçbir şeyi değiştirmeyecek: Bugün silah sokulmakta kullanılan 70’e yakın tünel faal durumda.

Öte yandan Mısır’ın sınırı düzenli biçimde açması, Gazzelilerin sorumluluğunu üstlenmek yönünde fiili bir deklarasyon. Dünyanın gözünde ablukadan dolayı haksız duruma düşen İsrail, artık abluka falan kalmadığını söyleyebilir. Artık Gazzelier için bir nefes alamama durumu söz konusu değil –istedikleri gibi Mısır’a gidip gelebilirler.

Şikayetlerin adresi de İsrail’den Mısır’a kayacak. Refah Kapısı’nın açık olduğu bir ortamda, El Ariş’teki hastaneler, Gazzelilere insani yardımın merkezine dönüşecek. Mısır’ın kararının, bir sonraki Gazze filosunu da etkisizleştirmesi beklenir.

İlişkiler açısından kötü
İsrail’in mevcut kalıpların dışına çıkarak düşünmesi ve Gazze’yle ilgili yeni bir yaklaşım bulması lazım. Gemiler, Haziran sonunda yola çıkması planlanan büyük bir filoyla Gazze’ye mi ulaşmak istiyor? Bırakın ulaşsınlar. Gemiler denizde denetlenmeli ve silah bulunmazsa Gazze’ye ulaşmalarına izin verilmeli. Aramaya zor kullanarak direnen gemilerse, El Ariş’e yönlendirilmeli.

Şu an zayıf durumdaki Mısırlılar, kendilerini ayaklarından vurdular. Mübarek, bu tuzağa düşüp Gazzelilerin sorumluluğunu üstlenmek istemiyordu. Generallerin liderliğindeki yeni rejimse, İhvan’ı yatıştırmak için bu adımı attı. Hamas da kısa vadede diplomatik-psikolojik başarı kazandı. Bu ayrıca İsrail-Mısır ilişkileri açısından kötü bir işaret, zira Mısırlılar İsrail’le imzalanan bir anlaşmayı açıkça çiğnedi. Fakat uzun vadede İsrail, olsa olsa kazançlı çıkacaktır. (30 Mayıs 2011)