Radar kararı doğrudur

Geçen sene yapılan NATO Lizbon Zirvesi sırasında gündeme gelen füze kalkanı konusunda Türkiye'de suni bir gürültü çıkarılmış, anlamsız tartışmalar yaşanmış, kamuoyu ve hükümet bu konuda baskı altına alınmaya çalışılmıştı.

Gürültüyü çıkaranlar, kalkanın Türkiye'nin çıkarlarına karşı olduğunu, kurulması halinde bunun Türkiye'yi bir cephe ülkesi haline getireceğini, İran ile aramızın bozulacağını, sistemin esasen İsrail'i koruma amacını taşıdığı gibi kalkan sisteminin gerçekleriyle alakası olmayan konularla kafaları karıştırmayı, zihinleri bulandırmayı hedeflemişlerdi.

Bunlar sol gruplar, NATO ve Amerika karşıtı mahfiller, Türkiye'deki İrancılar ve diğerlerinden müteşekkil bir geniş koalisyondu. Amaçları, Türkiye'nin kalkan sisteminde yer almamasını sağlamaktı. O zamanlar biz bütün bunların karşısında olmuş, gürültüye pabuç bırakılmaması gerektiğine işaret etmiş ve Türkiye'nin bu konuda sadece kendi güvenlik çıkarlarına göre hareket etmesi gerektiğini ısrarla söylemiştik. Tabii bu yüzden tepki de görmüş, düşman da kazanmıştık.

Her ne ise bugünkü gelişmelere ve açıklanan kararlara bakıldığında tepkilerin başarılı olmadığı anlaşılırken hükümetin kalkan sistemi içinde Türkiye'ye yerleştirilecek bir erken uyarı radarı ile yer alacağı artık kesinlik kazanmış bulunuyor. Birkaç gün önce yapılan resmî açıklamaya göre, erken uyarı radarı Türkiye'nin doğusunda yeri henüz tam bildirilmeyen bir mahalde bu yılın sonlarına doğru kurulmuş olacak. Radar, Almanya'daki bir merkezden komuta ve kontrol edilecek. Bu merkezde Türkiye, general seviyesinde bir temsilci bulunduracak ve bununla kontrolde söz sahibi olacak.

Bu konuda en kapsamlı, en detaylı haber olan gazetemizden Celil Sağır ve Servet Yanatma'nın haberinde konunun esası şöyle ifade ediliyor: "... Sistem NATO üyesi olmayan bir ülkeden füze fırlatılması durumunda mümkün olan en kısa sürede bunu tespit etmeyi ve tehdidi bertaraf etmeyi amaçlıyor. Türkiye'deki radarın tespit ettiği düşman füzeleri NATO üyesi diğer ülkelerdeki füzelerle vurulacak. Mevcut NATO sistemi, ittifak alanlarında konuşlandırılmış güçleri koruyor. Yeni konseptte bu 'ittifak toprakları ve nüfusu' olarak genişletildi. Sistemin her aşamasında her üyenin onayı gerekecek. Sistemin karar verme sürecinde yer almak Ankara için 'olmazsa olmaz bir şart' olarak görülüyordu. Türkiye, müzakerelerde sistem sensörlerinin tespit ettiği istihbarat ekranına anlık erişim talep etmişti. Amerika da bunu makul karşılamıştı. Füze kalkanı konusunda Türkiye'nin taleplerinin büyük ölçüde karşılandığını ifade eden üst düzey diplomatik kaynaklar, erken uyarı radarının Türkiye savunma sistemine büyük katkı sağlayacağına dikkat çektiler. 'Radar başka bir ülkede konuşlansa bu kadar koruma sağlamazdık. En az masrafla maksimum koruma temin edilecek.' değerlendirmesinde bulundular." >>>DEVAMI>>>