Önceki gün bir televizyon dizindeki tipleme Türkiye'de medya ahlakı ve uzantısı olduğu siyaset ediş tarzlarının durumu hakkında çok açıklayıcı bir örnek sergiledi. Şu ana kadar okuduklarıma göre bir özel TV kanalındaki uygunsuz tipe Nur Serter ismi verilmiş. Bu ismin hiçbir çağrışımı olmayan herhangi bir tipleme olmadığını her izleyici hemen fark etmiştir. Bir zamanların ikna odalarının kahramanı, şimdilerde CHP milletvekili Nur Serter'le aynı ismi taşıyan tipleme ile yapılmak istenen göndermedeki, mesaj açık. Siyasi rakibini aşağılamak, gözden düşürmek... Gerçi olay patlak verip, tartışılmaya başladıktan sonra yapımcı bunun bir imla hatası olduğu yönünde açıklama yapsa da (ki muhtemelen doğru olsa da) oluşan havayı dağıtmak zor.
Aslında bu örnekte ortaya çıkan önemli kırılma, siyaset etme biçimlerini aşan ahlaki hatta varoluşsal bir soruna işaret ediyor. Nur Serter'in ikna odaları; siyasi rekabetten daha çok ötekileştirdiklerini ruhen aşağılamaya, imha etmeye ve hatta kendini inkar etmeye yönelik bir anlayışın ürünüydü... Kendini devlet ve muktedir gören ve dolayısıyla adaletten, insani ölçülerden azade olmayı göze alabilen ve bunu da ideolojik saplantılarının gerekçesi sayan seçkinci ama azınlık kibrinin korkularının dışavurumuydu. Muktedir ama azınlık, mütekebbir ama korkak... DEVAMI>>>