İsrail'in Lübnan savaşında yaptığı gibi Kuzey Irak'a Amerikan desteğiyle giren Türkiye unutmamalı ki, PKK'yla askeri araçlarla mücadele sonuç vermiyor
İsrail'in 2006 yazında Lübnan'a açtığı küçük savaşla Türk ordusunun Kuzey Irak'taki PKK savaşçılarına karşı girdiği küçük savaşın ortak paydası, İsrail'in tıpkı Türk generallerin durumunda olduğu gibi savaşa girmesi yönünde ABD ve Batı'nın kutlamasını almasıydı. İsrail Başbakanı Olmert'ten saldırıları durdurma emri vermesini talep etmeyen ABD Dışişleri Bakanı Rice, bu kez de Türkiye Başbakanı Erdoğan'dan silahı bırakmasını talep etmek için telefonun ahizesini kaldırmadı. Açıklandığı üzere, Türkiye Dışişleri Bakanı Babacan önümüzdeki ay Washington'ı ziyaret edecek ancak haberler bakanın Amerikalı yetkililerle savaşı durdurmayı değil, savaş konusunu ele alacaklarını aktardı.
Bazı üyeleri Türkiye'nin üyeliğine muhalefetlerini Türk-Kürt çekişmesinin çözülmesine yönelik bir girişimde bulunulmamasıyla gerekçelendiren AB, gözlemcileri şaşırtan bir biçimde Türkiye'nin kendi vatandaşlarını koruma hakkına sahip olduğunu ifade etti. Fakat İsrail'in açtığı küçük savaşın, ordusunun yenilmesiyle ve 'yenilmeyen ordu' efsanesinin yok olmasıyla son bulduğu hafızalardan silinmemeli. Acaba Türk ordusu da aynı akıbetle mi karşı karşıya? Özellikle de bu savaş çeyrek asırdır sürerken ve Ankara çekişmeyi askeri anlamda bitirmeyi başaramamışken...
Savaş ne kadar uzasa da Washington, AB ve Irak'a komşu Arap ülkeleri, savaşın durdurulmasına yönelik yeni bir değerlendirme yapmak zorunda
kalacak. Sessiz kalan bu ülkelerin, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki askeri operasyonlarını mümkün olan en erken zamanda ve az sayıda can kaybıyla
sona erdirmesini istedikleri kesin.
Irak hariç hiçbir Arap Birliği ülkesi savaşa tepki göstermedi. Irak hükümetinin tutumu da sürpriz sayılabilir. Şöyle ki, Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin birkaç ay önce Ankara'ya sert karşılık vermesine ve Kuzey Irak'a girerse Türk ordusuna karşı savaşçılarının silah kaldıracağını ifade etmesine rağmen, Irak hükümeti temkinli davrandı. Barzani geri adım atmasını savunmak için Türkiye'nin operasyonlarını PKK'ya yoğunlaştırdığını ifade etti. Ondan önce de, geçmişte Barzani'nin rakibi olmuş Kürt kökenli Irak Devlet Başkanı Celal Talabani de aynı şeyleri dile getirmişti.
Kaynak: Radikal