PKK'sız Kürt sorunu Erbil


Şiddetle, vahşetle, kanla, bombayla çözmeye çalıştı birileri. Olmadı. Terör başlığından sıra Kürt başlığına bir türlü gelemedi bu ülkede. İşte bu yüzden, talihsiz kısırdöngüyü kırmak, Kürt ve terör kelimelerini birbirinden ayırmak için Erbil'de atılan adım çok önemli.

***
Geçtiğimiz pazar ve pazartesi günü Türkiye'den ile Irak'tan yaklaşık 200 Türk ve Kürt, Irak'ın Kürt bölgesinde bir araya geldik. Abant Platformu'nun 18. toplantısında dünden bugüne, dilden siyasete duygulardan mantığa birçok başlık altında paylaşılanları ve 'paylaşılamayanları' konuştuk. Toplantıyı değerlendirmek için arka planında birkaç unsuru anlatmakta fayda var:

1) Iraklı ve Türkiyeli Kürtler Irak'ın Kürt bölgesinde bir araya geldi. İki tarafın üstelik Erbil'de buluşması anlamlı bir ilk adım.

2) Türkiye'nin Musul Baskonsolosu Hüseyin Avni Botsalı'nın toplantıya katılıp açılış konuşmalarından birini yapması çok manidardı. Baskonsolosun orada olması Türk devletinin bu girişimi desteklediğini gösteriyor. (Bu arada duyduğum kadarıyla konsolosun katılımı ile ilgili Dışişleri'nde farklı görüşler oluşmuş. Önce katılım iptal edilmiş, sonra gidilmesi kararlaştırılmış.)

3) Toplantıya içlerinde Suat Kınıklıoğlu ve Abdurrahman Kurt'un olduğu dört AK Partili vekil de katılacaktı. Ancak duyduğumuz kadarıyla Başbakan birkaç gün önce vekillere bir yere gitmemelerini tembihlemiş. Her ne kadar buna sebep olarak 'seçime kadar herkes Ankara'da kalsın' cümlesi gösterilse de isteğin altında 'yerel seçimler' ve 'milli hassasiyetler' anahtar kelimelerinin yatması çok muhtemel görünüyor. Bu maddeyi ikinci madde ile birleştirmemiz gerek. Yani hükümet kendi temsilcilerini belli hesaplar nedeniyle gönderemedi ancak bu toplantının Kuzey Irak ve Türkiye arasında önemli bir girişim olduğunu biliyor. Bu nedenle konsolosun orada bulunmasını önemsiyor.

4) Yine de Barzani yönetiminin vekillerin gelmemesinden duyduğu bir rahatsızlık olsa gerek. Zira bölgesel Kürt yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin açılış konuşması yapması bekleniyordu ancak gelmedi. Sebep olarak program yoğunluğu gösterilse de bunun vekillerin gelmemesi ile çakışması ilginç bir tesadüf...

5) Abant Platformu geçtiğimiz yaz Kürt meselesi üzerine Diyarbakır'da bir toplantı organize etmeye çalışmış ancak PKK tehdidi nedeniyle toplantıyı iptal etmişti. Şimdi Erbil'de organizasyon yapmak örgüte bir meydan okuma. Bu meydan okumayı da Barzani Hükümeti yapıyor. PKK'nın pozisyonunu anlamak önemli. Kandil diyalog çabalarında sürecin dışında bırakılmaktan müthiş bir rahatsızlık duyuyor. Bu nedenle süreci baltalamaya çalışıyor. Hatta bu nedenle bazı Kürt aydınlara Erbil'e gitmemeleri konusunda 'ihtar çekmiş'. Ancak sonuç ortada: PKK girişimi engelleme konusunda bir sonuç elde edemedi.

***
Sonuçta Türkiye'de Kürt meselesine kafa yoran isimler Kürt bölgesinde Barzani'nin himayesinde tebliğler sundu, yeni fikirler ortaya attı. Üstelik Abdullah Öcalan'ın Türkiyeye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat'ta. PKK, Türkiye'de provokasyonlar yaparken o provokasyonlara şiddeti lanetleyen Kürtler'den anlamlı bir cevap geldi Erbil'de. Bu kadarı bile çok önemli bir işaret: Bu coğrafyada bir şeyler değişiyor. Sorunların çözümünde iknanın gücü belki de ilk kez bu kadar açık seçik kabul ediliyor.

Akşam