Türk Silahlı Kuvvetleri ne zaman PKK'ya karşı harekât başlatsa "Devlet yanlışta ısrar ediyor, PKK şiddetini sona erdirmenin tek yolu demokratikleşmedir" diyorduk.
Devlet demokratikleşme yoluna girdi, Kürtlerin gasp edilmiş hakkı-hukuku iade edilmeye başladı, fakat PKK şiddeti durmadı.
Bilakis; Kürt Sorunu'nun çözümü yolunda adımlar atıldıkça PKK'nın terör eylemleri arttı
Saldırılar artarken, terörün vahşet derecesi de yükseldi.
Öte yandan BDP de tansiyonu yükseltmek için elinden gelen her şeyi yaptı; cezaevindeyken milletvekili seçilen BDP'lilerin salıverilmemesini savaş sebebi ilan etti ve içini kendisinin de dolduramadığı anlamsız bir "Demokratik Özerklik" ilanıyla siyaset ilminin içine tükürdü.
* * *
Yeni bir yasama döneminin arefesinde, Türkiye sivil bir anayasaya kilitlenmeye hazırlanırken, PKK karakollara saldırarak, sokaklarda cinayetler işleyerek, asker kaçırarak, sivillerden bile 'esirler' alarak orduyu yeni operasyonlara zorladı ve şimdi de bu operasyonları gerekçe göstererek yeni katliamlar yapıyor.
Halı sahada futbol oynayan polisleri onları izleyen aileleriyle beraber kurşunlamaya kadar vardırdılar işi.
Böyle bir ortamda, böyle bir PKK karşısında devlete "Askeri yöntemler yöntem değil, şiddeti ancak demokratikleşme durdurur" demeyi sürdürmek ne mümkün? DEVAMI>>>