Pakistan eski başbakanı Benazir Butto'nun öldürülmesinin ardından ABD basınında 'dostum' diye başlayan şaşırtıcı çoklukta yazı yayınlandı. Bu yazılar Benazir'in ABD macerasını takip etmeyi de mümkün kılıyor. Benazir henüz 16 yaşındayken, 1969 sonbaharında, lisans eğitimi için Boston'daki Harvard Üniversitesi'ne gidiyor. O yıllarda Pakistan adına BM'de görev yapan babasına refakat etmek üzere bir süre New York'ta bulunuyor (Baba Bush ile de bu sırada tanışıyor). 1973'ten sonra da babasının ısrarı ile Oxford macerası, ardından Londra, ardından Pakistan, ve babasının idamından sonraki tecrit günleri ve sonra gönüllü sürgün. Butto için ikinci ABD macerası da bu sürgün günlerinde 1984 yılının baharında, bu sefer Washington'da başlıyor. Sonrasında 20 yılı aşkın sürekli gidip geldiği Washington macerası hiç bitmiyor. En son 2007 Ağustos-Eylül aylarında yaptığı 3 haftalık seyahat de Washington ziyaretinin kaderini değiştirerek, ölümüne giden süreci başlatıyor.
UÇAĞI BİLE OLAN ŞIMARIK KIZ
Washington'ın en popüler yabancı siyasi lideri Benazir, ABD basınında bir çok ABD'li siyasetçiden bile daha çok kişiyi tanıyor. Bu isimlere geçmeden önce kısa bir arka plan ya da Benazir dedikodusu; Pakistan'ın en zengin, Şii kökenli toprak ağası ailelerinden birinden gelen babası, eski Pakistan lideri Eyüp Han'ın gözdesi olup Sind eyaletinden Karaçi'ye taşındıklarında Benazir henüz 6 yaşında. Benazir, kendisine 'pinky' (pembiş) lakabını takan İngiliz mürebbiyesinden adab-ı muaşeret, İngilizce, kriket, İngiliz edebiyatı vs. eğitimi almasının ardından, İrlandalı rahibelerce yönetilen bir Katolik okuluna gidiyor. Çocukluk arkadaşı Kanadalı gazeteci David Warren, Benazir'in 8 yaşındayken babasının şoförünün kullandığı Mersedes'le gezdiğini, özel uçakla bir defa kendisini de gezdirdiğini ve hayatta tanıdığı en şımarık kız olduğunu söylüyor.
Benazir ABD'deki ilk ilişki ağını Harvard'da kuruyor. Hayatında ilk defa okula arabayla bırakılmak yerine, yürüyerek gittiği için günlerce ağlayan Benazir, yemekhanede yemeğini kendisinin alıyor olmasına fena bozuluyor. Bu iki olayı 'olgunlaşma' sürecinde önemli adımlar olarak görüyor. Babasının korumasından çıkıp hayata atılan Benazir, Harvard'da çubuk dondurma, rock konserleri, feminizm ve savaş karşıtlığına sempati duyuyor.
Benazir kendisinden 'dostum' diye bahseden gazetecilerin çoğuyla da burada tanışıyor. Güçlü sosyal ilişkiler üretmesiyle meşhur Harvard'da edindiği arkadaşlıklar Benazir'i ömrü boyunca yalnız bırakmıyor.
İYİ DOSTLAR HARWARD'DAN
Washington Post'un (WP) etkili köşe yazarı David İgnatius'la Harvard'da tanışan Benazir, şimdilerde Barzani ve Talabani'nin danışmanlığını da yapan, ABD'nin eski Hırvatistan büyükelçisi Peter Galbraith ile de Harvard'daki ilk gününde tanışır. Galbraith Benazir'in ikinci ABD macerasında Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde çalışırken edindiği ilişkileri seferber edecek, ABD yönetimini Benazir'i kabul etmeye ikna edecek, son gününe kadar da kendisini destekleyecektir. WSJ, Newsweek gibi kurumlarda çalışmış etkili gazeteci Timothy Noah da Benazir'in en yakın arkadaşı olduğunu yazıyor; Benazir'e 'pinky' diye seslendiğini, Benazir'in de kendisine 'pooh bear' dediğini aktarıyor. Harvard'dan NYT'a çalışan dostu, Roger Cohen de Butto'yu geceleri yapılan ateşli siyasi tartışmalardan hatırlıyor. WP köşe yazarları E. J. Dionne, Michael Kinsley ile halen Aspen Enstitüsü Başkanı Walter Isaacson da Harvard arkadaşları.
Huffington Post adlı demokrat eğilimli etkili internet gazetesinin sahibi Yunan kökenli Arianna Huffington ile Londra'da tanışan Benazir hakkında olumlu kanaatlerin oluşmasında Huffington'ın sağladığı ilişkilerin katkısı büyük. Butto'nun diğer gazeteci dostları arasında ise Washington Times ve UPI'den Arnaud de Borchgrave; kendisine BiBi diye seslenen danışmanı, WT yazarı, sırdaşı arkadaşı ABD'nin 11 Eylül sonrası 'Şok ve Dehşet' saldırı stratejisinin mimarı, emekli asker Harlan Ullman; Ullman'ın tanıştırdığı eski Kongre elemanı Steve Clemons, Huffington'ın tanıştırdığı komedyen-yazar Harry Shearer ve WP'dan Robert Novak.
ELİZABETH TAYLOR GİBİ
ABD'de adeta film yıldızı muamelesi gören Benazir'i anlatan arkadaşı Amy Wilenntz, Butto ailesini Kennedy'lere benzetip, üniversitede kot pantolon ve tişört giyerken tanıdığı Benazir'in siyasetçi olduktan sonra da aynı şekilde kendisiyle görüştüğünü anlatıyor. Fox yorumcusu Cal Thomas, Benazir'i çarpıcı güzelliği, kusursuz teni ve beyaz fularıyla Elizabeth Taylor'a benzetiyor. Senarist Amy Spies'a göre ise Benazir Sophocles'in trajik kadın kahramanı Antigone'a benziyor.
İkinci ABD serüveni için 1984'te Washington'a gelen Butto'yu Peter Galbraith misafir ediyor. Benazir, Reagan'ı kendisinin Ziya ül Hak'tan daha iyi hizmet edebileceğine iknaya çalışıyor ancak başarılı olamıyor. Bu seyahatte, lobicisi, o zamanki Ulusal Demokratik Komite idari direktörü Mark Siegel'le tanışıyor, zamanın önemli senatörleriyle ilişki kuruyor. Butto resmi görevi olmasa da Washington'a yılda bir kaç kez geliyor ve her defasında mutlaka önemli mevkilerdeki arkadaşlarını ziyaret ediyor.
Benazir'in son ABD ziyareti de oldukça önemli, Ağustos-Eylül 2007'de yaptığı 3 haftalık ziyaret asıl dönüm noktası oluyor. Eski dostu ABD BM büyükelçisi Zalmay Halilzad, kendisini uçakla New York'tan Colorado'ya kadar götürüyor. 5 saatlik yolculuk boyunca konuşuyorlar. Bu görüşme Benazir'in işlerini birdenbire hızlandırıyor. Benazir'le Müşerref'in arasını yapan da yine Halilzad'ın çevresinden Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Boucher. Benazir'in dönmesi gerektiği mesajı da önce yine dostu Dışişleri Müsteşarı John Negroponte tarafından Müşerref'e tebliğ ediliyor, ardından da Dışişleri Bakanı Rice tarafından bunun sözü alınıyor. Daha sonra Butto'yu arayan Rice, görüşmeyi aktarıyor. Böylece Benazir Amerikalı dostlarının yardımıyla orduya rağmen ülkeye geri dönebiliyor.
PROFESYONEL LOBİCİLİK
Son ABD seyahatinde Willard Hotel'de kendisiyle görüşüğü arkadaşı eski diplomat Karl F. Inderfurth, Benazir'in ilişki kurma konusunda uzman olduğunu aktarıyor.
6 aylığına 250.000 ödediği özel lobi şirketinin yanında, Butto'nun ABD'deki Noel kartı listesinde devlet görevinde çalışanlar ve Kongre üyeleri hariç 375 isim olduğu biliniyor.
Eski bir CIA görevlisi Butto'nun 'Amerikan yaratımı' olduğunu, arkadaşlarının dönüşüne yardım ettiğini söylüyor. WP'dan Anne Applebaum'a göre Benazir, Washington'ın yabancısı olmadığı 'Batı tarafından hayranlık beslenen ya da saygı duyulan ancak ülkesinin insanlarının büyük bölümünün nefret ettiği batılılaşmış seçkinler' kategorisine giriyor.
Kişiliğinde sömürge-sonrası siyasetçisinin en güzel şekilde temsil eden Butto, kusurlu ana dili ve kusursuz İngilizce'siyle dostlarını iyi bir şey yaptıklarında da cömertçe ödüllendirmesiyle de tanıyordu.
Kaynak: Star