Pentagon İsrail'e güvenmiyor

Pentagon, İran'ın Nükleer Programı Hakkında İsrail'in Yürüttüğü İstihbarat Çalışmalarından Şüphe Duyuyor.

Pentagon yetkilileri, İran'ın nükleer programını durdurmak isteyen İsrail'in saldırı planlarının tesisleri imha etmede başarısız olmasından korkuyorlar çünkü her bir tesisin nerede olduğunu ne CIA ne de Mossad biliyor.

Amerikalı komutanlar, İran'ın Yahudi devletini yok edecek kapasitede silah geliştirme çalışmalarını yavaşlatmaktan daha fazlası için elinde hiçbir garanti olmaksızın İsrail'in gelecek 12 ay içerisinde kendini hareket etmeye mecbur hissedecek olmasına üzülüyorlar.

İran uzmanlarına Washington ve Londra'da birifing vermiş, görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir yetkiliye göre İran tesislerinin konum ve savunma açıkları hakkında istihbarat eksikleri, Amerikan Genelkurmay Başkanı Amiral Mike Mullen ve İsrailli generallerin yaptığı görüşmelerde ortaya çıktı.

Değerlendirme, ekonomik müeyyidelerin hafifletilmesine karşılık olarak uranyum zenginleştirme programını dondurma önerilerine İran'ın gerçekte burun kıvırması üzerine ortaya çıktı. İran, AB dış politika şefi Solana'ya, görüşmelere hazır olduğunu ancak İran'ın eşit bir mevkiye sahip olması gerektiği bildirmiş ve belirli hiçbir öneriye atıfta bulunmamıştı.

Aynı zamanda, İran Devrim Muhafızları Komutanı General Muhammed El Caferi, İran'a karşı her hangi bir saldırının "savaşın başlangıcı olarak değerlendirileceği" uyarısını yapmıştı.

Dış istihbarat'tan sorumlu eski bir Mossad şefi The Sunday Telegraph'a İsrail'in, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemek amacıyla bir yıl içinde harekete geçmek zorunda kalacağını anlattı.

İsrail-Amerikan askeri görüşmeleri hakkında yakın bilgisi olanlar, İran'ın nükleer bomba imal edecek düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olmasından ve nükleer tesislerini korumak amacıyla Rus yapımı SA-20 hava savunma sistemini kurmasından önce İsrail'in hareket geçmeye azimli olduğuna inanıyorlar. Bir yetkili, "İsrailliler gerçek bir aciliyet hissi içindeler" dedi. "Hazırlıklarını sürdürüyorlar. Fakat İsrailliler ve Amerikalılar, istihbarat yokluğuna üzülüyorlar."

"2003 yılında yakalanmalarına kadar Amerikalıların İran'da casusları vardı; şimdi ise beşeri istihbarat zeminine sahip değiller. İsrailliler daha iyi bilgilere sahipler. Ancak Amerikalılar yapılan toplantılardan, nerelerin vurulması gerektiği hakkında İsrail'in yeterli istihbarata sahip olduğuna ikna olmadan ve nükleer programı imha etmeye muktedir olacaklarına dair çok az güven duyarak çıkıyorlar."

Sağlıklı istihbarat sıkıntısı, G.W.Bush'un ABD özel kuvvetlerinin İran içlerinde örtülü operasyonları artırmalarını onayladığı haberlerini açıklayabilir. Amiral Mullen'in Çarşamba günü terörle savaşta "üçüncü bir cephe'nin açılması aşırı derecede gerginlik yaratıcı" dediği askeri harekât karşıtı konuşmanın ardında istihbarat açığı yatıyor. Fakat Amiralin, Başkan yardımcısı Dick Cheney'in önderliğini yaptığı Bush idaresindeki şahinlerle arası açık.

Otuz yıl civarında İran tecrübesine sahip eski bir CIA şefi ise şöyle dedi: "Onların inancı...saldırıda her hangi bir rol oynasak da oynamasak da İran'a saldırı suçlamasından ABD'nin payını alacağı şeklinde; bu yüzden biz de işi hakkıyla yerine getirmeliyiz."

Pentagona danışmanlık yapan eski bir savunma ve istihbarat görevlisi, ABD ordusunun, askeri saldırıda Amerikanın çeşitli düzeylerde rol üstlenmesinin muhtemel sonuçlarını araştırdığını ifşa etti.

The Sunday Telegraph'a konuşan eski CIA yetkilisi, planlanan harekâtın İran içlerindeki 2.000 hedefe açık taarruzdan - ve şayet Yahudi devleti tek başına devam kararı verirse - İsrail için lojistik ve istihbarat desteği sağlamaya kadar dağılım gösterdiğini anlattı.


ABD, petrol arzının kesilmesi, Hürmüz boğazının kapatılması ve Amerikan donanma gemilerine ve Bahreyn'deki Amerikan üslerine hücum gibi çeşitli İran misillemeleriyle başa çıkma yollarının hazırlığını yapıyor. ABD donanması, İran Devrim Muhafızlarının kullandığı, çok sayıda küçük savaş teknelerinin toplu saldırılarına karşı körfezdeki savaş gemilerinin daha iyi çarpışabilmeleri için muharebe kurallarını yakın geçmişte değiştirdi.

ABD ve İsrail hükümetleriyle yakın bağları olan etkili bir düşünce kuruluşu Washington Institute for Near East Policy'nin geçen hafta yayınladığı bir rapora göre İran, İsrail'in Dimona nükleer tesisine de saldırabilir veya hatta körfezdeki petrol üretim ve işleme tesislerini de vurabilir.

Çeviren: Ertuğrul Aydın