Paris'in yeni umudu Akdeniz Birliği


 
General De Gaulle sürekli şu ifadeyi tekrarlıyordu: 'Avrupa'ya yönelik eğilimleri olsa da, Fransa'nın gücünü Akdeniz'deki nüfuzu belirler.' Bu ifadenin anlamının farkında olan Cumhurbaşkanı Sarkozy Akdeniz Birliği çağrısı yapıyor. Bu çağrının görünürdeki nedenleri şunlar:


Fransa'yla Akdeniz ülkeleri arasındaki ticaretin derinleştirilmesi.

Akdeniz ülkelerinden gelen yasadışı göçle mücadelede güçlü araçlar üretmek. Zira, Fransa'da ikamet eden göçmenlerin yüzde 70'inden fazlası ülkeye yasadışı yollarla gelmiş durumda.

Akdeniz ülkelerinin maruz kaldığı ve Fransız limanlarını da etkileyen kirlilikle mücadele araçlarının belirlenmesi.

Fransa özellikle de geniş Avrupa'nın Fransız-Alman nüfuzundan kurtulmaya başladığını hissederken, Akdeniz'deki nüfuzunun takviye edilmesi.

Sarkozy'nin girişiminin gizli nedenleriyse şunlar:

Türkiye'yi Akdeniz Birliği'ne çekmek ve AB'den uzaklaştırmaya çalışmak. Fransa AB üyeliğine karşı çıktığı Türkiye'yi bu yeni oluşumda etkin ve belirgin bir unsur kılmak istiyor.

İsrail'in bu yeni oluşuma üye yapılması.

Libya'ya yaklaşılması, zenginliği ve konumuyla ilgili nedenlerden dolayı bu ülkeye Akdeniz Birliği'nde önemli rol verilmesi. Daha da önemlisi, Fransızların Libya pazarına girme isteği.

Paris Balkanlar'da büyük etkisi bulunan Berlin'le mücadelede yeni bir aracı derinleştirmek için çabalıyor. Fransa ne zaman nüfuzunu geri kazanmak istese Akdeniz'e yöneliyor.

En önemlisi de, Fransa'nın Arap-Fransız ortaklığının yerine Akdeniz politikasını derinleştirme eğilimi. Tabii Fransa Akdeniz politikası içinde Arap-İsrail çekişmesi konusunda açık bir tavır almayacak ve İsrail'i işgal edilen toprakları gerçek sahiplerine vermeye zorlamayacak.

Fransa bu birlik kanalıyla, Rusya ve Çin'in Akdeniz'deki nüfuzunu azaltmayı, hatta onları Batı çıkarlarına yaklaştırmayı hedefliyor. Sarkozy'nin cumhurbaşkanı olmasından beri süren Amerikan-Fransız balayında bunu görüyoruz

Kaynak: Radikal