Ortadoğu'da yanlış hesaplar derin kuyular

Evdeki hesap bambaşkaydı: İnsanlık dışı ambargoya dikkat çekmek ve İsrail hükümetini teşhir edip zora sokmak. Bu diyarın adı Ortadoğu. Evdeki hesabın çarşıya uyduğu hiç görülmedi.

İnsanlara zarar vermeden operasyon yapabilme kabiliyetini birçok kez ispatlamış İsrail’in ‘Geminin motorlarını durdurursak, o kadar kişi denizin ortasında aç susuz kalır, o yüzden çıkartma yaptık, arada insanları vurduk’ resmi açıklaması kendilerini ya da dünyayı aptal yerine koymuyorlarsa İsrail’in hesabının da bambaşka olduğunu ortaya koyuyor. Yoksa, gemiye helikopterden komando indirmeye kalkmazdı. Elinde de gemidekilerin komandolara sopalarla saldırdığı görüntüler olmazdı, özel eğitim ve su gibi duru olmayı gerektiren pasif direnişle karşılaşmayacağını çok iyi biliyordu, hele ki bu kadar taciz ettikten sonra. Ama oradaki siyasiler de, askerlerinin işi katliama çevirme yeteneklerini göz ardı edip, akıllanmadıkları için de ‘alçak koltuk’ türü bir aşağılama peşindeydi.  

Acaba ‘yaptırımla karşılaşmam, zaten gemidekilerin radikal İslamcı olduğunu da her fırsatta söylerim, haklarında iddialarda bulunurum, üstüne bir de son zamanlarda Ortadoğu’daki çıkarlarımızın iyice başkalaştığı Türkiye’yi ters köşeye yatırırım, radikal İslamcı gibi gösteririm, zaten bu aralar İran meselesi yüzünden ABD ile de araları iyi değil’ hesabı mı yapılmıştı? Sorunları çözmek yerine ötelemek iyidir diye düşünen İsrail, sorunları çözmeden yana, bunda da ilerleme kaydeden Türkiye’nin başını ağır bir belaya sokup yumuşak gücüne darbe mi indirmek istedi? 

ABD, Yahudi yerleşim politikası yüzünden Netenyahu’ya çok kırgın. Mossad başkanının İsrail parlamentosuna, “Filistin konusundaki tutumuzla ABD için artık bir yüküz” dediğini unutmamak gerek. Obama göreve gelir gelmez, Filistin meselesinde bir şeyler yapma sözü vermesine karşın, tarafları bu kadar zamanda dolaylı görüşmelere bile zor ikna etti. İran konusunda çözüm için değil, yaptırım için Arap ülkelerinin desteğine ihtiyaç duyuyor ve engelin adı da çok belli: Netanyahu hükümeti. Ama kasımda yapılacak seçimler belasına Netanyahu hükümetine katlanıyordu. Kendisini iki müttefiki arasında ince bir çizgide yürürken buldu. Ne sözleri, ne de eylemleri Türkiye’nin istediği gibi olmadı ama İsrail’e de hiç duymak istemediklerini söyledi; ambargoyu gevşet, gemidekileri serbest bırak.

Evdeki hesabın çarşıya uymayacağını düşünmekle yükümlü olanlar, hiç mi en kötü durum senaryoları üzerine kafa patlatmadı? Kafa patlattı da, hükümetleriyle mi paylaşmadı, paylaştı da dikkate mi alınmadı?

Türkiye hem Batı’da, hem Doğu’da kısa sürede birçok toplantı organize edebildi, yanına çekebileceği ülkeleri harekete geçirdi, İsrail’in uluslararası alanda kısmen de olsa yalnızlaştırdı. Ama öte yandan buradaki gösterilerden giden görüntülere bakan önyargılıların “Türkiye, eksen kaymasını ispatladı” propagandasından sıyrılmak için epey çaba sarf etmesi gerekecek. Ortalık biraz sakinleyince muhalefetin, “hani, ne yaptınız, ne oldu, vatandaşları korumadınız” yüklenmeleri de artacak. Hele ki “Mehmetçik Gazze’ye” sloganları bu kadar atılmışken. İsrail hükümetinin hamasi nutuklarının arkasında da kendi kamuoyuna karşı zevahiri kurtarma çabası var, Savunma Bakanı Barak topun ağzında.

Operasyonun kaybedenlerinden biri de Filistin Lideri Mahmut Abbas. İsrail ile yürüttüğü dolaylı görüşmelerde, ABD hatırına masadan ilk kalkan olmama savaşı veren, bu savaşı kazanırsa, “Bakın işte, denedik olmadı. Geriye yapacak tek şey kaldı, biz Filistin devletini tek taraflı ilan ediyoruz, siz de bize, eğer görüşmelerden bir şey çıkmazsa devletimiz tanıyacağınızı söylemiştiniz, hadi bakalım” demeye hazırlanan Abbas. Şimdi bütün bu olan bitenden sonra hala masada kaldığı için kendi halkı tarafından bir kez daha hain ilan edilecek.

Bütün bunlardan şimdilik kazançlı çıkan da var elbette, hazır ve elzem olmasına rağmen ulusal birlik anlaşmasını imzalamamış Hamas. Her şeyden önce “Bensiz bir şey olmaz, arkam sağlam” gerçeğini kanıtladı. Operasyondan sonra ABD de dahil olmak üzere Gazze’ye yönelik ambargonun en azından gevşetilmesi gerektiğini söylemeyen kalmadı ki insanlığa hizmet eden tek iyi gelişme bu. Mısır, daha fazla utanmamak için Refah geçişini nihayet açtı. Ama abluka tam kalkmayıp gevşer hale bile geldiğinde Hamas da düşüşe geçecek çünkü Gazzelilerin boğazından geçen lokma bir parça olsun büyüyünce, Hamas’ın Gazze halkına karşı yürüttüğü sert politika ve insan hakları ihlalleri tartışmaya açılacak.

Bütün bunların bedeli dokuz can oldu. Ama burası Ortadoğu, burada çölde bir kişi öldürülünce adı cinayet olur, bir topluluğun canına kıyılınca siyasi tartışma.

 

 

Kaynak: Radikal