İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad haklı. Suriye ve İran, Amerikalı yeni muhafazakârların ve İsrail’deki Likud üyelerinin Ortadoğu haritasını yeniden çizme planını başarısız kıldı. Ne var ki başarısız kılmakla zafer elde etmek ayrı şeyler. Zafer henüz gerçekleşmedi. Bölge hâlâ şiddetli bir deprem tarafından yıkılmış, güvenlik kaosunun yanı sıra siyasi ve ideolojik karışıklığın hâkim olduğu bir şehre benziyor. Evet, Yeni Ortadoğu projesi düştü veya rafa kaldırıldı.
Yeni bir sistem yerine yeni kaos doğdu. Bu kaos çerçevesinde, Afrika’dan Güney Asya’ya ve oradan Körfez’le Arap doğuya uzanan yay içinde Arap ve İslam ülkelerinde yeni iç sorunlar patlak verdi. Aynı kara kâbus, Kuveyt’ten Bahreyn’e, Arabistan’dan Yemen’e, Lübnan’dan Filistin, Irak ve İran’a, Yemen’den Sudan’a mezhepçi fitneler, vekâleten savaşlar ve ideolojik çekişmelerle ortaya çıktı.
Ortadoğu’da birçok ülkedeki mezhepçi yapı sebebiyle her siyasi anlaşmazlık veya nüfuz çekişmesi mezhepçi bir görüntüye bürünüyor. 1950’ler ve 60’larda böyle olmazdı. Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Şah’ın İran’ı ve Atatürkçü Türkiye gibi belli başlı bölgesel güçler arasında siyasi çekişmeler yaşandığında, anlaşmazlıklar ‘ilerici ve gerici güçler’ arasında bir rekabete dönüşürdü. Şimdiyse milliyetçi, laik ve solcu tarafların köşeye çekilmesinin ardından her dünyevi anlaşmazlık uhrevi anlaşmazlığa, her çatışma 1000 yıl önceden kalma din temelli çekişmeye dönüştü. Dahası, ABD ve Britanya’da Kuran yakılması veya İslam tarihinin sembollerinin hedef alınması gibi dışarıdan gelen yüklemeler söz konusu.
Peki bu kavrulan fırından bir çıkış yolu var mı? Gerçeklik, taassup ve dar görüşlülüğün şeytanlarının 30 yıldır masumların kanından beslendiğine işaret ediyor. Diğer yandan, mezhepçi fitnelerin ve Osmanlı-Safevi savaşlarının patlak vermesinin ardından İslam medeniyetinin Batılı işgallerin ve geri kalmışlığının kucağına düştüğünü hatırlatan, tehlike çanları çalan samimi güçlerin ortaya çıkmasını arzuluyoruz. Fakat bu bir temenniden ibaret. Zira şu an bölgeyi hikmet ve akıl değil, çılgınlıklar ve içgüdüler yönetiyor. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 22 Eylül 2010)
Kaynak: Radikal