Öldürmeye Yetkili CIA

1960'larda, CIA, diş fırçasına ölümcül bir hastalık bulaştırarak Patrice Lumumba'yı öldürmeyi planlamıştı. Kongo lideri dişlerini fırçalayacak ve bir kaç gün ya da hafta içinde ortadan kalkmış olacaktı.

Aynı dönemde CIA Sağlık Değişim Komitesi (bu isim kimin aklına geldi acaba?) Irak lideri Abdülkerim Kasım'a, üzerinde adının başharfleri bulunan zehirli bir mendil gönderdi.

CIA'nın özel hareket dairesi yıllar boyunca Fidel Castro'yu öldürmek için gizli planlar tertipledi. Yiyeceklerini zehirlemek üzere mafyayla anlaştı ve nadir rastlanan tropik bir hastalık olan ve ayaktan başlayıp yukarı doğru ilerleyerek bedeni tahrip eden "Madira ayağı" bulaştırılmış bir dalış elbisesi vermeye çalıştı. CIA, Küba liderini patlayan bir puro, zehirli bir kalem ve üzerine değdiğinde patlayacak olan bir denizkabuğuyla öldürmeyi de düşündü.

Bu planların teki bile başarıya ulaşmadı. Lumumba ve Kasım düşmanları tarafından öldürüldü, Castro ise hâlâ yaşıyor. Ancak bu planlar, CIA'nın onyıllardır öldürme yetkisine sahip olduğunu açıkça ortaya çıkarıyor.

Bu ayın başında, CIA'nın, görünüşe göre Başkan Yardımcısı Dick Cheney'den gelen talimatlar doğrultusunda, Usama Bin Ladin'den başlayarak, El Kaide liderlerine suikast düzenleme planını sekiz yıl boyunca Kongre'den gizlediğinin ortaya çıkması Kongre'yi - özellikle de Demokratlar'ı- çok öfkelendirdi. Ama böyle bir komplo onları çok da şaşırtmamalı.

CIA'nın suikast planlarına karışması, en azından, ABD tarafından Guatemala'daki solcu hükümete karşı düzenlenecek darbenin parçası olan öldürme eylemlerine yönelik bir kitapçık hazırladığı 1954 yılına uzanıyor. Üzerindeki gizlilik 1997 yılında kaldırılan 19 sayfalık kitapçığı okumak bir hayli ürpertici. "Suikastın temel noktası, öznenin ölümüdür" diyor ve "birini çıplak elle öldürmek mümkün olsa da ... yakında bulunan basit aletler en etkili suikast aletleridir. Çekiç, balta, İngiliz anahtarı, tornavida, ocak demiri, mutfak bıçağı, lambalık veya el altındaki ağır her hangi bir alet yeterli olacaktır" diye not düşüyor.

Teşkilatın kitapçığı, kaza süsü vermenin, birini zararsız hale getirmenin en iyi yolu olduğu tavsiyesinde bulunuyor. "En etkili kaza ... 75 fit ya da daha yüksekten sert bir zemine düşmektir. Asansör ve merdiven boşlukları, gözlerden uzak pencereler ve köprüler işe yarayacaktır." Kitapçık, kurbanı ayak bileklerinden tutmayı ve özneyi kenardan devirmeyi öneriyor. "Trenin veya metronun önüne atmak da genellikle etkilidir ama dakik olmayı gerektirir."

Kitapçık "keskin olmayan silahlar"dan bahisle devam ediyor ve "bir çekicin dünyanın hemen hemen her yerinde bulunduğunu" ve beyzbol sopalarının dadört dörtlük olduğunu söylüyor. Kitapçık, silahı saplamak için vücudun en uygun bölgesini, kafanın nasıl parçalanabileceğini ve tüfeklerin, tabancaların, makineli tabancaların ve diğer silahların avantajlarını ve dezavantajlarını anlatıyor.

CIA Soğuk Savaş yılları boyunca sekiz yabancı lidere suikast girişiminde bulundu ve bunların beşi şiddet olaylarında öldü. Teşkilat'ın her vakadaki rolü farklıydı.

Gizli planların bir Senato Komitesi tarafından gündeme getirilmesinin ardından, 1976 yılında, Başkan Ford siyasî suikastları yasaklayan bir talimat yayımladı. Başkan Reagan, siyasî kelimesini kaldırarak ve memurların yanı sıra sözleşmeli katilleri de dahil ederek, yasağı genişletti.

Her ne kadar yasak halen yürürlükte olsa da, askeri ortamda geçerli olmadığı gerekçesiyle büyük ölçüde görmezden geliniyor. Şunlara bir bakın:

1986 yılında Reagen, Berlin'deki bir diskotekte, aralarında iki ABD'li görevlilinin de bulunduğu üç kişiyi öldüren ve ikiyüz kişiyi yaralayan terörist saldırıya cevaben Libya'nın bombalanması talimatını verdi. Saldırının hedefi olan Muammer Kadafi hava saldırısından yara almadan kurtulurken iki yaşındaki evlatlık kızı öldü.

1991 yılında Körfez Savaşı esnasında birinci Bush idaresi Bağdat'ı bombalarken eski CIA başkanı ve şimdiki savunma bakanı Robert Gates, "Beyaz Saray'ın, Saddam Hüseyin'in bir sığınakta ölmesini umduğunu" söylemişti. Aynı yıl dönemin savunma bakanı Cheney ile Colin Powell Suudi Arabistan'daki bir hava üssünde, Irak'ı hedef alan 2.000 libre ağırlığındaki lazer kılavuzlu bir bombanın üzerine imzalarını attı. Cheney, "Saddam'a, sevgilerimle" diye yazmıştı.

1998'de Başkan Clinton, Afrika'daki iki ABD elçiliğinin bombalanmasının ardından, Afganistan'daki El Kaide eğitim kamplarına kruz füzeleriyle saldırılması talimatını verdi. Beyaz Saray, saldırıdan kısa zaman evvel kamplardan birinden ayrıldığı bildirilen Bin Ladin'in öldürülemesinden dolayı açıkça hayal kırıklığına uğramıştı.

Bir yıl sonra, yine Clinton döneminde, Sırbistan'ın ernik Arnavutlar'ı Kosova'dan ayrılmaya zorlamasının ardından NATO Belgrad'ı bombaladı. Bir kruz füzesi Yugoslavya'nın cumhurbaşkanı olan Sırp lider Slobodan Miloseviç'in yatak odasını hedef almıştı ama oarada uyumayan Miloseviç yara almadı

2002'de Yemen'de, uzaktan kumandalı bir CIA avcısı, içinde üst düzey El Kaide lideri Kaed Sinan Hariti'nin bulunduğu bir aracı tahrip etti.

Suikastların sorunu, ahlakî yönlerinin yanı sıra, ABD'nin bu işi pek de becerememesi. CIA'nın Kastro'yu öldürmeye yönelik abuk subuk denemeleri bunu gösteriyor. CIA'nın Bin Laden'i bir beyzbol sopasıyla öldürmesi pek de olası değil. Devlet destekli bir suikastın misillemeye sebep olma ihtimali de ciddi bir gerçeklik. Başkan Kennedy'nin "Böyle bir işe girişemeyiz, yoksa hepimiz hedef haline geliriz" dediği söylenir. Suikast programını iptal ettiğinde, CIA Başkanı Leon Panetta'nın kafasında belki de bu vardı.

Los Angeles Times, 22 Temmuz 2009

Kaynak: Zaman