Obama'nın Pakistan'a hediyesi: Sivil savaş

Pakistan'da demlenen bir sivil savaştır. Amerikan savaşını Irak'tan Pakistan ve Afganistan'daki "gerçek düşmanlarına" çeviren Barack Obama'ya minnettarız. Para sıkıntısı çeken Pakistan, Obama'nın talebine mukavemet gösteremedi ve kendi halkına, Kuzey Eyâleti ve Veziristan sâkini Peştunlara karşı savaş açtı. Pakistan kendi halkına karşı, Doğu Pakistan'daki Bengallilere karşı bundan bir on yıl önce yine savaş açmıştı. Pakistan ordusuna 1971 yılında Mukti Bahini'yi – bir Bengal direniş gücünü - süpürme görevi verilmiş ve Bengal'in ayrılmasıyla sonuçlanmıştı. 2009 yılına gelince bu kez Talibanı – bir Peştun direniş gücünü - yok etme görevi verildi. Tarih Pakistan'da tekerrür ediyor tıpkı geçmişte yaptığı hatalardan ders almayan diğer devletlerde olduğu gibi.

Uşakvâri müttefik Pakistan, Afganistan'daki savaşı kazansın diye Amerika'ya yardım etmeye zorlanıyor Obama'nın danışmanları tarafından. Bu yardım, Pakistan'ın intiharı anlamına gelir. Sivil savaş, yola getirilmesi zor hizbi, etnik ve ayrılıkçı güçleri serbest bırakacaktır. Pakistan, yürüttüğü savaş gelecek aylarda yoğunlaştığı vakit, ekonomisinin erimiş olmasıyla yüzleşecek. Sivil savaş denetim dışına çıktığında Pakistan'ın nükleer varlıkları dünyaya tehdit oluşturacak ve Pakistan zorla nükleer silahlardan arındırılabileceklerdir.

Peştun Karikatürü

Afganistan'da başarısız olmaya yüz tutmuş bir savaş, Amerikan politika yapımcılarını Afganistan'daki başat etnik grup Peştunların karikatürünü üretmeye sevketti. Pratik gâyelerden dolayı Peştunlar Taliban etiketi altında sınıflandırılıyorlar şimdi. Karikatür, basit ve inandırıcı: Taliban'ı en büyük düşman olarak resmediyor ve sekiz yıllık işgale karşı Peştun direnişinden hiç bahsetmiyor. Bilhassa da müslüman kadınlarla ilgili olarak, şahsi hürriyetin olmadığı İslamın barbar bir çeşidini dayatmak isteyen, baskı ve şiddete susamış dinci vahşiler olarak sunuluyor Taliban.

Afganistan'daki Peştun direnişini daha da çarpıtmak için tanımsız bir terörist grup olan, Amerika'ya karşı kitle imha silahları kullanma arayışında olduğu ileri sürülen el Kaide'yle eşitliyorlar Talibanı. Burkalar, kırbaç cezaları, kafa kesmeler tiksindirici bir Taliban karikatürü çiziminde temel vurgulardır. Bu karikatürde Amerikanın köyleri bombalamasının, yargısız infazlarının, işkencelerinin ve gizli hapishanelerinin dünyanın bu en fakir ülkesindeki Peştunları boyun eğdirmede başarız olduğu resmedilmez.

Peştun Kanunu

Övgü, Durand hattının iki tarafındaki Peştunların yani Afganistan'daki Peştunların Pakistan'daki Peştunlardan ayrı tutulamayacağını teşhis eden Obama'ya. Sınırın her iki tarafında yaklaşık 41 milyon Peştun yaşıyor; bunların yaklaşık 13 milyonu Afganistanda. Yaklaşık iki katı (28 milyon) Peştun ise Pakistan tarafında yaşıyor. Afganistan ve Pakistan'ın coğrafi olarak bitişik bölgelerindeki Peştunlar, büyük şehirlerde, kasabalarda ve uzak köylerde yaşıyorlar. Kabil, Kandahar, Peşâver, Swat ve Quetta büyük şehirlerdir. Peştunlar binlerce yıl geçmişe uzanan bir kültür, lehçe ve gelenek altında yaşarlar. Pek çoğu Sünni müslümanlardır. Diğer kültürel gruplar gibi Peştunlar da İslam kanunlarını, Peştunvâli denilen İslam öncesi örfi kanunlarla meczetmişlerdir.

Peştunvâli, yazısız kanunlardır; sosyal davranışları ve yabancılarla etkileşimi düzenler. Bu kanunlar Peştunlara aittir, yalnızca Taliban'ın değildir. Misafirperver ve cana yakın Peştunlar misafirlere ve yabancılara karşı saygı gösterirler. İşgalcilere ise merhametleri yoktur. Şeref (Nang) Peştun kanunlarının kurucu ilkesidir. Bir Peştun savaşçısı ve şairi olan Kuşhal Han Hattak (Kuşhal KHan Khattak) (1613-1689) "şeref" ilkesini kesin bir şekilde özetlemişti: "Ölüm, hayattan evlâdır / hayat, şerefle yaşanmadıktan sonra." İntikam (Badal), şerefin ayrılmaz bir parçasıdır. Aşağılamanın bedeli aşağılanmaktır, öldürmenin bedeli ölümdür, intikam almanın fiyatı kaça patlarsa patlasın asla yüksek değildir. Peştunlar, intikamı alana dek huzursuz ve kaygılıdırlar ve kendilerinden rahatsızlık duyarlar. Kasıtsız incitme söz konusu olduğunda affedilmek mümkündür. İşgalci ve istilâcılara ise af yoktur. Hiçbir düşman Peştun kanunundan muaf olacak kadar güçlü değildir. İngilizler, Sihler, Moğollar, Ruslar ve Amerikalılar, her kim ihlal ederse, bedeli tahsil edilene dek direnişle karşılaşır. Kudretli ordular Peştun topraklarında helâk olup gittiler.

İntikam ve Sivil Savaş

Pakistan 2001 yılından bu yana Amerikanın Peştunlara karşı yürüttüğü savaşa katılmamak için direniyordu. Afganistan'daki Peştunlara karşı yürütülen bir savaş aynı zamanda Pakistan'daki Peştunlara yürütülen bir savaştır. Hiçbir ulus devlet kavramı veya toprak bütünlüğü, sınırın iki yakasındaki Peştunları ayıramaz ve şüphesiz Peştun toprakları işgal ve istilâ edilemez. Taliban diyerek yapılan kötüleme de Peştun aşiretlerini birbirlerinden ayıramaz meğer ki Taliban güçlü bir dini ideolojiye bağlı olsun. Taliban'ın davranışları, Peştunlar nazarında şeref (Nang) ve intikam (Badal / Bedel) kanunlarına uygundur. Sünnilerin Şia'yla, Arapların Kürtlerle karşı karşıya kaldığı Irak'ta tatbik edilen böl-yönet stratejisi Peştunlara işlemez. Peştun kanununu yeterince dikkate almayan Amerikalılar duvardaki bu yazıyı ihmal etmeye devam ediyorlar. Obama Beyaz Sarayı, tarihten alınacak derslerin hilâfına, görüşme kapılarını kapatması ve Taliban denilen Peştunları öldürmesi için Pakistanı zorluyor. Pakistan liderliği biliyor ki Peştun aşiretler oğullarından ve kardeşlerinden vazgeçmezler velev ki istilâcı ordular onları Taliban, gaddar veya terörist diye etiketlemiş olsun. Lahor, İslamabad ve Karaçi'de yaşanan intihar eylemleri, Peştunların şeref ve intikam kanununu gereğince yapılmıştır. Peştun sadâkati evvela kendi insanlarına ve kendi kanunlarınadır. Peştun kanunu, İslamın gelişinden çok önceki zamanlara gider. Pakistan liderliği, Amerika'dan milyarlarca dolar alabilmek için Taliban karikatürüne direnemeyerek, ulusu sivil savaşa soktu, ulusun ikinci en büyük etnik grubuyla.

Dünya Bülteni için çeviren: Ertuğrul Aydın