Son anketler, gerçekten dikkate değer bir 'ekim sürprizi' gerçekleşmezse Barack Hüseyin Obama'nın yeni ABD başkanı seçileceğine işaret ediyor. Illinois senatörü Washington'a 'değişim' getirme sözü verdi. Fakat sadece seçilmesi bile, İran dahil çok daha uzaktaki başkentlerdeki siyasi ortamı ciddi biçimde değiştirme potansiyeli taşıyor.
İranlı yetkililerinin, bir Obama başkanlığının yaratacağı ihtimaller hakkında spekülasyonda bulunduğuna dair şimdiden kayda değer kanıtlar var. Örneğin, İran'ın bir sonraki başkanlık
seçiminde aday olabileceği söylenen Tahran belediye başkanı Muhammed Bekir Qalibaf, Obama'nın iki ülkenin doğrudan ve üst düzey görüşmeler gerçekleştirmesi önerisini memnuniyetle karşıladığını söyledi. Qalibaf'ın sözleri, İranlı yetkililerin ABD seçimlerinin sonuçlarının İran'ın gelecekteki dış politikasını potansiyel olarak etkileyebileceğine yönelik son iması.
ABD'deki oylama aynı zamanda, Haziran 2009'daki başkanlık seçimi de dahil olmak üzere İran'ın iç siyasetini şekillendirebilir. ABD'nin politikalarının İran'ın iç siyasetinde ciddi etki yarattığını zaten biliyoruz.
Aslında, Mahmud Ahmedinecad'ın 2005'te seçilmesi iki ana faktöre dayandırılabilir: İlki, petrol gelirlerini halkın refah düzeyini yükseltecek şekilde dağıtma sözüydü. İkincisiye, ABD Başkanı George W. Bush'a karşı sert duruşuydu ki, Bush o sıralarda reformcu Muhammed Hatemi'nin yönettiği İran'ı 'şer ekseni'ne yerleştirerek milyonlarca İranlı düşman kazanmıştı. Ahmadinecad'ın ilk sözü, hükümetin aşırı harcamalarının enflasyonu yüzde 30'a çıkartması yüzünden gerçekleşmedi. Ve, kavgacı bir ABD başkanının yarattığı tehdit ortadan kalktığında, sertlik yanlısı cumhurbaşkanının bir kez daha halkın desteğini alacağına inanmak için fazla sebep kalmıyor. Dahası, ABD'nin tehditlerinin yokluğunda, İranlı din adamları daha açık bir siyasi yarışa izin vermeye daha fazla eğilimli olabilirler.
Hem ABD'de hem de İran'da yeni yaklaşımların ortaya çıkması, buzların erimesini sağlayabilir; bu durum iki halka da daha fazla güvenlik sağlar ve Afganistan, Irak, Filistin ve Lübnan'daki gerilimlerin yumuşamasına yardımcı olur. Onyıllardır süren İran-ABD soğuk savaşına akıtılan para ve enerji, üretken faaliyetlere yönlendirilebilir.
Kaynak: Radikal