Hemen söyleyeyim... Türk medyası Obama'nın hizmetindeydi.
Dönek ve yağcı liberal demokrat aydın ve köşe yazarlarını bir yana bırakırsak televizyon, gazete, radyo ile internet sitelerinin büyük bölümü Obama'yı şirin göstermek için kendi aralarında yarıştı.
Onlara göre Obama çok sempatik, insancıl, Türk ve Türkiye hayranı, insani değerlere önem veren, gençlerle genç olan, ezan sesinden önce konuşmasını bitiren ve kedileri seven bizden biriydi.
Tüm bunlar doğru olabilir ama işin bir de politik yanı vardı ve olmalıydı. Çünkü Obama bir futbolcu, sinema oyuncusu ya da manken değildi. O süper devlet ABD'nin başkanı ve seçildikten 75 gün sonra Türkiye'ye gelmişti.
Şimdi gelin birlikte geziye bakalım ve 'Sizi dinlemeye geldim' diyen ancak sürekli talimatlar vererek patron edasıyla davranan Obama'nın yaptıklarına bakarak yorumsuz bazı tespitlerde bulunalım.
1- Hemen hemen herkes ve özellikle 'laik' olarak adlandırılan yazar ve çizerler Obama'nın Atatürk ile ilgili söylemlerini ön plana çıkartarak 'ılımlı İslam' kavramına hiç değinmemesine büyük önem verdi.
Ben de diyorum ki; AK Parti yönetiminde bir Türkiye, demokratik, laik ve ılımlı ya da uyumlu Müslüman ülke olmasaydı Obama için hiçbir şey ifade etmeyecekti. Daha açık ve net bir ifade ile bu tür kavram ve söylemi kullanmamasına karşın Obama Türkiye'yi öyle gördüğü için buraya geldi. Arap ve İslam alemine mesajını bu ılımlı Müslüman ülkeden vermeye çalıştı.
Yani onlara 'Siz de Türkiye gibi demokratik, laik, ılımlı ve uyumlu Müslüman olun, İslamcı AKP'nin yolundan gidin' dedi ve diyecektir.
Heyecanlanmadan bekleyenler bunu yakında görecekler.
Bir düşünün; ANAP, DYP, CHP, MHP ve benzeri partilerin yönetiminde bir Türkiye acaba Obama'nın ne kadar ilgisini çekerdi?
Kimse kendini kandırmasın. Türkiye bugünkü yapısında olmasaydı, inanın bana Obama için çok farklı nedenlerden dolayı önemli olacaktı ve geçmişten gelen alışkanlıklarla bu ülke çok farklı şekillerde kullanılacaktı.
İşte bu nedenle ABD'nin işine gelen Türkiye'ye ve bu Türkiye'yi yöneten AK Parti hükümetine Obama'nın desteği şimdilik devam edecek.
Milliyet'e göre Obama TBMM'deki konuşmasında Laiklik ve Atatürk kelimelerini birer kez, İslam ve Müslümanlık kelimelerini 8 kez ve İran İslam Cumhuriyeti kelimesini 4 kez kullandı.
2- Gelelim PKK ve Kürt meselesine... PKK ve Kaide'yi aynı kefeye koyarak terör nitelemesi yapan Obama; PKK siyasi kanadı olarak algılanan DTP lideri Ahmet Türk ile TBMM'de çok samimi bir görüşme yaptı. Aralarında hiçbir türbanlının bulunmadığı ve tümü 'laik kesimden' özenle seçilmiş öğrencilerle sohbetinde Kürtleri azınlık olarak niteledi, haklarının verilmesini istedi.
Irak ve bölgede bir Kürt devleti ile ilgili soruyu geçiştiren Obama, Bağdat'ta Kürt Cumhurbaşkanı Talabani ve Kürdistan Federe Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, Başbakan Neçirvan Barzani ve diğer yöneticilerle uzun uzun görüşmeler yaparak ABD-Kürt ilişkilerinin önemine vurgu yaptı.
3- Soykırım ve Ermenistan konusuna gelelim... Soykırım konusunda görüşlerinin değişmediğini söyleyen Obama, Erivan ile diplomatik ilişkilerin kurulması ve Ermenistan ile sınırların açılması koşulu ile kendisinin de 24 Nisan'da soykırım kelimesini kullanmayacağını söyledi. Böylece Obama seçimde kendisini destekleyen Ermeni lobisine 'Bakın işte Türkiye Ermenistan'ı tanıyor ve sınırları açıyor' diyebilecek ve Amerikan iç politikasında daha rahat olacak.
4- Süryani, Müslüman, Yahudi ve Ermeni dini liderlerden ayrı olarak, Fener Rum Patriği Bartholomeos'la özel görüşen Obama, Heybeliada Ruhban Okulu konusuna sürekli değindi ve bu konuda hükümetten bazı beklentileri olduğunu söyledi.
5- Gelmeden önce Rasmussen'i NATO Genel Sekreterliği'ne seçtiren Türkiye'yi aldattı. Çünkü Rasmussen ne özür diledi ne de ROJ TV'yi kapattı.
Şimdi eğer hükümet, devlet ve Türk halkı, Obama'nın bu söylem ile tutumundan memnun ve Türkiye'nin ulusal stratejik çıkarları ile çelişmediğini söylüyorsa o zaman hiçbir sorun yok.
Yok eğer durum bunun tersi ise o zaman tüm bunlar karşılığında Türkiye, Obama'nın ziyaretinden ne kazandı diye sormalıyız.
1- Obama Türkiye'ye gelerek bu ülkeyi önemsediğini gösterdi ve Bush yönetiminin hatalarından dolayı bozulan ikili ilişkileri ve Amerikan imajını kurtarmaya uğraştı.
2- Türkiye'nin AB sürecine destek verdi ve hemen karşılığını Sarkozy'den aldı.
3- Irak ve Afganistan konusunda Türkiye'den ne istediğini veya ne verdiğini henüz bilmediğimiz için bu konularda bir şey söyleyemiyoruz. Ama bu konularda ciddi bir şey olduğunu sanmıyorum.
4- 'Değişim' sloganı ile seçilen ve İslam dünyasına verdiği önemi sık sık tekrarlayan Obama her nedense İstanbul'da toplanan Medeniyetler İttifakı toplantısına uğramadı bile. Belki de İsrail yok diye!
Özetle ziyareti ben böyle gördüm.
Önyargılı ve belirli hesapların dışında ziyarete farklı bakan ve gören varsa lütfen bana yazsın. Çünkü ben Türkiye'nin neler kazanmış olabileceğini merak ediyor ve Türk halkının Obama'nın neden Türkiye'ye geldiğini bilmesi gerektiğine inanıyorum.
Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Obama ile ilgili büyük hayallar kuranlar yakında yanıldıklarını ve Filistin sorununu çözmediği ya da çözemediği sürece de ABD'nin bildik ABD olarak kalacağını görecekler.
Kaynak: Akşam