Başkan yardımcısı olarak deneyimli Biden'ı seçen Obama, yönetiminin dış politika yeterliliğine dair seçmenlerde var olan bütün kuşkuları ortadan kaldırmayı ve onları gerçek bir değişim yaratabileceğine inandırmayı hedefliyor
Barack Obama'nın Joe Biden'ı tercih ederken hedeflediği şey çok açık: Bütün mesele Biden'ın dış politika tecrübesi. Biden, Obama'nın en fazla ihtiyaç duyduğuna inandığı iki şeyi yapacak: Dış politika deneyimini öne çıkaracak ve Obama yönetiminde daha barışçı bir dünya hedefine ulaşılmasına gerçekten katkıda bulunabilen bir ortak görevi görecek. Obama bu nihai seçiminde bazı çok keskin tercihlerle karşı karşıyaydı. Üç aday için de olumlu savlar vardı. Fakat sonunda Obama, bu seçimi kazanmak ve sonrasında yönetmek için gereken başlıca itici gücün dış politikada tecrübe olduğuna hükmetti. Obama sabahın üçünde ünlü yazılı açıklamasıyla hepimizi uyandırdı. Beyaz Saray'da sabahın üçünde uyandıracağı kişi Biden olacaktı.
Al Gore'dan bu yana başkan yardımcısının rolü köklü biçimde değişti. Daha önce kazanan, kaybedeni veya etkisizleştirmek istediği başka bir ismi bu göreve getirirdi. Bugünse, hükümet gücünün Beyaz Saray'da merkezileştirilmesiyle birlikte, başkan yardımcısı esasen bir kabine lideri haline geldi. Gerçekten de son iki başkan yardımcısı gerçek portföylere ve sorumluluklara sahipti ve bir ikinci başkan gibi çalıştı.
Gore Bill Clinton'ı tamamlıyor ve yönetimde yeni bir kuşağın imajını yansıtıyordu. Ülkenin çevre ve teknoloji politikalarının oluşturulmasında büyük rol oynadı. George W. Bush başkanlık için yarışırken, Dick Cheney Beyaz Saray tecrübesiyle Cumhuriyetçi tabanı tatmin ederek Bush'un adaylığını güçlendirdi. Göreve gelir gelmez de, ulusal güvenlikte tartışmalı ve belirleyici roller üstlendi. Bugün görevi, yakın tarihin başkanlığa heves etmeyen, fakat aynı zamanda rüşvet aldığı için istifaya mecbur bırakılan Spiro Agnew'den beri en az sevilen iki numara olarak bırakıyor. Seçilmesi halinde Obama'nın başkan yardımcılığında yine etkili ve önemli bir oyuncu göreceğiz.
Biden'ın seçilmesinin de sorunlu tarafları var ve Cumhuriyetçiler bunların üzerine atlayacak. Aday belirleme sürecinde Biden Obama'nın tecrübesizliğiyle ilgili soru işaretleri öne sürmüş ve Obama'nın başlıca söylemlerinden birinin hilafında, savaştan yana oy kullanmıştı. Fakat Biden Obama'nın Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki çalışması hakkında ilk elden konuşabilir. Ve senatörlerin çoğu savaştan yana oy kullanmış olsa da, Biden savaşı durdurmak konusunda bir lidere dönüştü. Uluslararası arenada her gün, bu tercihi akılcı ve başarılı kılan yeni cepheler açılıyor. Pakistan'daki karmaşa, Biden'ın ön seçimlerde bu ülkedeki istikrarsızlığın dünya için büyük tehdit olacağına dair sarf ettiği sözlerin altını çiziyor. Rusya'yla Gürcistan arasındaki çatışma, yeni başkanın uluslararası ilişkilerde Soğuk Savaş'tan beri en karmaşık satrancı oynayacağını işaret ediyor.
Obama niye Hillary Clinton'ı seçmedi? Gelecek birkaç günde bazı seçmenler Obama'ya bunu sorabilir. Ve Obama'nın bu soruya cevap verebilecek durumda, zira mevcut koşullarda Biden'ı tercih etme nedenleri bundan daha açık olamazdı.
Politikada şöyle bir teori vardır: İnsanların size dair tüm itirazlarını ortadan kaldırırsanız, geriye insanların bize dair sevdikleri şeyler kalır ve kazanırsınız. Demokrat Parti Kurultayı dış politikaya tahsis edildi ve Obama Biden'ı tercih ederek, yönetiminin dış politika yeterliliğine dair seçmenlerde var olan bütün kuşkuları ortadan kaldırmayı ve onları gerçek bir değişim yaratabileceğine inandırmayı hedefliyor. Obama bugün, bu zorluğun üstesinden gelmek yönünde büyük bir adım atıyor.
Kaynak: Radikal