Eğer Hamas yetkilisi Mahmud el Mabuh’a düzenlenen suikastın arkasında İsrail varsa, zaferden kendisine pay çıkarmaya çalışanlar muhtemelen şu an pişmanlık içindedir.
İsrail hükümeti dış basının Mossad’a atfettiği suikastla ilgili sorumluluğu üstlenmese de, Dubai’deki polis soruşturması hükümeti ve istihbarat camiasını zor sorularla karşı karşıya bırakabilir. İlk başta ‘temiz’ bir operasyon gibi görünen vakanın, ihmalkârlıklar nedeniyle berbat olduğu ortaya çıktı.
En başta sorulacak soru şu: Hedef ve sonuç, ılımlı bir Arap ülkesinde bir suikast düzenleme ve istihbarat servisinin yöntemlerini açık etme riskine girmeyi haklı çıkarır mı? Ya da geçmişteki terör saldırılarından ve halihazırdaki silah kaçakçılığından sorumlu birinden kurtulmak yönündeki operasyonel fırsat, bu tür eylemleri onaylayan ve düzenleyenleri bazı temkin kurallarını bir kenara bırakmaya mı teşvik etti?
İkinci soru: İsrail’le İran ve onun bölgedeki müttefikleri arasında savaş tehditlerinin havada uçuştuğu böylesine gergin bir dönemde İsrail itidalli davranmak yerine düşmanı tahrik mi etmeli? Üçüncüsü, bu suikasttan dolayı, İran tehdidinden en az İsrail kadar korku duyan Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerini zor durumda bırakmak doğru mu?
Dahası, Mabuh’un katilleri tarafından kullanılan pasaportların ait olduğu dost Avrupa ülkeleriyle ilişkilere zarar vermenin haklı bir tarafı var mı? Son olarak, kimlikleri katiller tarafından çalınıp kullanılan İsraillileri tehlikeye atmak akıl kârı mı? Kimliğinin çalınması korkusu karanlık rejimleri akla getiriyor ve böyle bir eylem ölçüsüz zararlara yol açıyor gibi görünüyor.
Batı’dan gelip İsrail’de yaşamayı düşünen bütün Yahudiler, isimlerinin dünyanın dört bir köşesindeki casusluk ve terör olaylarına karışabileceğinden endişe mi etmeli?
Havaalanları ve sınır kapılarındaki katılaştırılan güvenlik kuralları istihbarat birimlerinin işini zorlaştırıyor. Fakat kimlikleri gizli bir operasyonda bilgileri dışında kullanılan sivillerin özgürlüklerini, hatta hayatlarını tehlikeye atmak uygun çözüm mü?
Bütün bu soruların, bilhassa kimlik hırsızlığı iddialarının ciddi biçimde soruşturulması gerekiyor. Bundan dersler çıkarılmalı ve soruşturmanın bulguları kamuoyuna açıklanmalı. (İsrail gazetesi, Başyazı, 18 Şubat 2010)
Kaynak: Radikal