ABD Başkanı Barack Obama'nın Rusya'ya '19. asır' dış politikasını aşması yönünde yaptığı çağrı, Rus Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'i pek etkilememiş. Dün Medvedev, Rusya'nın bağımsızlığını tanıdığı Gürcü eyaleti Güney Osetya'daydı. Obama Moskova'dan ayrıldıktan sadece altı gün sonra yapılan bu kışkırtıcı ziyaretin mesajı açık: Rusya, askeri gücü ve enerji kaynakları üzerindeki kontrolünü kullanarak komşularını uyduya dönüştürme siyasetinden vazgeçme niyetinde değil.
Türkiye'yle dört Avrupa ülkesinin imzaladığı yeni bir doğalgaz boru hattı anlaşması işte bu yüzden cesaret verici.
Nabucco Hazar ve Ortadoğu'dan gelen doğalgazı Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya üzerinden Avrupa'ya taşıyacak - böylece Avrupa enerji tedariki açısından Rusya'nın kontrol etmediği bir güzergâh sağlayacak. Boru hatları genelde uluslararası siyasetin konusu olmasa da, bunu mesele yapan Moskova oldu. Kendisine kul olmayı reddeden Ukrayna hükümetinin altını oyma çabasıyla, son dört yılda Avrupa'ya doğalgaz sağlayan bir boru hattını iki kez kapattı.
Medvedev'in akıl hocası Vladimir Putin'in nezaret ettiği bu kış ortası şantajı, vaktiyle hayalden ibaret görülen bir projenin hayata geçirilmesini sağladı. Nabucco Bush yönetimince de hararetle desteklendi. Fakat en fazla faydalanacak ülkeler (sözgelimi Macaristan ve Avusturya), yakın zamana dek Rusya'yla yeni hat güzergâhlarını pazarlık etmekle daha fazla ilgiliydi. Gelinen noktada kaynaklarını çeşitlendirmenin güvenlikleri açısından vazgeçilmez olduğunu kavramış görünüyorlar - bu çeşitlilik, doğal kaynaklarını Sovyet imparatorluğunu yeniden inşa etmenin aracı olarak kullanmaya çalışmayacak bir Rusya'yı teşvik etmek için de gerekli.
Yeni hat her derde deva değil. Avrupa'nın doğalgaz tüketiminin en iyi ihtimalle yüzde 10'unu, 2014'ten sonra tedarik edecek. Kalan ihtiyaç hâlâ bulunmadı. Azerbaycan, Türkmenistan, Irak, Suriye ve Mısır Nabucco üzerinden gaz satmakla ilgilendiklerini belirtse de, hiçbiri kesin tahahhütte bulunmadı. Yine de dünkü imza daha güvenli bir Avrupa yolunda önemli bir adımdı. (Başyazı, 14 Temmuz 2009)
Kaynak: Radikal