Müslümanlara karşı Burma ırkçılığı

Budist aşırıların Burma hükümetinin desteğiyle ülkenin batısındaki Arakan bölgesindeki Müslüman Ruhinga azınlığına karşı işlediği cinayetler ve tehcir olayları,

Bu bölgede yaşayan ve dünyada zulme ve ayrımcılığa tabi tutulan en büyük azınlık olarak görülen yaklaşık 800 bin Müslüman'ın trajedisini olayların vitrinine taşıdı.

Ruhinga Müslümanları, Myanmar'ın batısındaki etnik ve dinî azınlıklardandır. Esasında Britanyalıların gelmesinden asırlar önce, gitmelerinden sonra ve Burma devleti kurulmadan önce ordaydılar. Halihazırdaki Myanmar devleti kurulmadan önce bu durum açıkça görülüyordu. Ancak Burma hükümeti Arakan bölgesi sakinleri olan 800 bin Müslüman'ın haklarını tanımıyor ve İngiliz sömürgesinin tarım işlerinde çalışmak üzere Burma'ya getirdiği Bengal bölgesi insanları olarak görüyorlar.

Arakan'da ve komşu bölgelerdeki Müslümanların tarihi, Arap ve Müslüman gezginleri yoluyla Abbasi halifesi Harun Reşid dönemine yani miladi yedinci yüzyıla dayanıyor. Bölgeyi 1784 yılına kadar 350 yıldan fazla bir süre boyunca peş peşe 48 kral yönetti. İslam, Burma'nın dört bir yanına yayıldı ve içinde birçok İslamî eser bulunmaktadır. Sonrasında Budist Kral Budabay, Arakan bölgesini Myanmar'a kattı ve İslam'ın bölgede yayılmasına nokta koydu. 1824 yılında Britanya Myanmar'ı işgal etti ve Britanya sömürgesi Hindistan hükümetine kattı. İngiliz emperyalizmi 'böl ve yönet' diye bilinen politikalarıyla çalıştı ve Budistleri Müslümanlara karşı kışkırttı, onları silahlandırdı. Budistler 1942 yılında Arakan'da yaklaşık 100 bin Müslüman'ın öldürüldüğü bir katliam işlediler.

Britanya, Burma'ya 1948 yılında bağımsızlığını verdiğinde bütün ırklara istedikleri takdirde 10 yıl sonra bağımsızlıklarının verilmesini şart koşmuştu ancak Burma hükümeti Arakan bölgesi sakinlerine sadece bağımsızlık haklarını vermemekle kalmadı ve 1982'de vatandaşlık yasasını hayata geçirmesi sonrası özel ırkçı politikalar izledi. Bu yasa gereği Müslümanların gayrimenkul sahibi olmaları, ticari işler yapmaları, orduda ve hükümet dairelerine görev almaları yasaklandı. Ayrıca Ruhinga Müslümanları parlamento seçimlerinde oy kullanmak, örgütler kurmak ve siyasi faaliyetlerde bulunmak gibi doğal ve temel bütün insan haklarından mahrum bırakıldı.

Haberler Arakan bölgesindeki Rahin vilayetinde patlak veren son mezhep ve etnik şiddet olaylarının üç Müslüman gencin bir Budist kıza saldırması sonrası yaşandığına işaret ediyor. Budistler Müslüman Ruhingalıları taşıyan bir yolcu otobüsüne saldırarak Müslümanlardan intikam aldılar. Sonrasında Arakan'ın çoğu bölgesinde Müslümanlara yönelik ordunun ve polisin koruduğu Budist grupların başını çektiği saldırılar ve cinayetler birbirini izledi. Müslümanları tehcir ettiler ve evleri yakıldı. Af Örgütü ve birçok uluslararası çevre, Müslümanlara yönelik etnik temizleme politikalarını kınayarak hükümeti bu politikaların hayata geçirilmesinde aşırı Budist gruplarla işbirliği yapmakla suçladı.

Hükümet azınlıkları koruma karşısındaki sorumluluğunu taşımak yerine Myanmar devlet başkanı uluslararası toplumu şoke eden bir açıklama yayınladı ve "Müslüman Ruhinga etnisitesi fertleri için tek çözümün mülteci kamplarında toplanmalarını veya ülkeden sınır dışı edilmelerini öngördüğü" çağrısında bulundu. Devlet başkanı ayrıca hükümetinin "Ruhingalılar meselesini kendilerini kabul etmeye hazır üçüncü bir ülkeye yerleşmelerinden önce kamplar kurması için Birleşmiş Milletler mülteci işleri yüksek komiserliğine teslim etmeyi düşündüğünü" ilave etti.

İnsanî ve uluslararası sorumluluk sadece Arakan bölgesindeki Müslümanlara yönelik etnik temizliğin ve din savaşının durdurulmasının istenmesi ve bildirilerin yayınlanması sınırında kalamaz. Uluslararası toplumun orada devam eden ihlalleri durdurmak için uluslararası gözlemciler göndermek de dahil bütün siyasî ve ekonomik baskılarda bulunması, devletin Müslüman bir azınlığa yönelik ırkçılığına son vermesi ve bu azınlığın bireylerinin bütün meşru haklarını elde etmesini sağlaması gerekmektedir.

Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El İttihad 24 Temmuz 2012

Kaynak: Zaman