Yakından tanırım... Görüşmüşlüğümüz, konuşmuşluğumuz, halleşmişliğimiz vardır...
Şahadet ederim: İyi adamdı, temiz adamdı, mert adamdı...
İyi haberlerini bekliyorduk aslında.
Önceki gün, Murat Kelkitlioğlu girdi odama. 'Muhsin Yazıcıoğlu'nu mu yazıyorsun?' diye sordu
Hayretle baktım.
Nesini yazacaktım? Ne olmuştu ki?
Bir gözüm ekrandaydı: Arama-kurtarma çalışmalarından bir sonuç alınamamıştı. Olumsuz hava koşulları, kar yağışı, sis, şu, bu... Çalışmalar sürüyordu ama...
Sonradan düşündüm:
Beni bu 'hayret'e ne icbar etmiş olabilirdi?
Bilinçaltı bir şey belki de... Anlık bir tepki...
İnancım yaşadığını söylüyordu. Çıkacaktı bir yerlerden. Sağ-salim kurtulacaktı. Hem, güçlü adamdı... Ne badireler atlatmış, ne zorlu koşullardan geçmişti. Bu kazadan mı kurtulamayacaktı?
Böyle düşünüyordum.
Kötü haber az önce geldi.
Üzüldüm.
Çok çok üzüldüm.
Sadece Muhsin Yazıcıoğlu isimli bir siyasetçiyi değil, bütün sınavlardan alnının akıyla çıkmış yiğit bir insanı kaybettik.
Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun...
Kaynak: Star