Mısır’ın eski lideri Hüsnü Mübarek hakkındaki tüm suçlamalardan – ki bunların en önemlisi 25 Ocak devrimi olarak bilinen halk hareketlerinde barışçıl gösteri yapanlar için ölüm emri vermesiydi- beraat etti ve hapisten çıktı. Mübarek, yolsuzluk, vurgunculuk, güç ve nüfuzu kötüye kullanma, “Ahram” gazetesi yöneticilerinden “hediye” alma ve avukatlarının kendisini bazen idam sehpasından bazen de müebbet hapisten kurtarabileceği diğer davaların hepsinde suçsuz bulundu. Sonrasında ise bazı yerel ve uluslar arası ajanslar Mübarek’in göz hapsinde tutulacağı haberini geçti. Bunun arkasında şüphesiz eski başkana karşı başlatılan ilk olarak siyasi- ekonomik reformlar talep eden, sonrasında bakanlıkların değişmesi ve parlamento seçimlerinin iptali ve som olarak da rejimin düşmesi için ayaklanan halkın, gösterileri yeniden başlatabileceği korkusu yatıyordu.
Hüsnü Mübarek’in cezaevinden ev hapsine dönüşen mahkumiyeti, Mısırlılar arasında ironik haberlerin dolaşmasına veya siyasi tatildeymiş gibi bir görünüp bir kaybolan devrim müttefiklerinin yürüttüğü gösterilere veya beklenen bu beraatin hemen sonrasında olayın kendisinin değil de siyasi arenada analiz ve tahlillerin ön plana çıkmasına yol açtı. Mübarek’in affıyla beraber ortaya çıkan tüm bu ironi ve yapılan tahliller arasında dikkat edilmesi ve işaret edilmesi gereken bir durum var. Mısır bugün büyük bir sıçrama yapıyor ama bu sıçramanın demokrasiyi kutsamakla veya halkı temsil eden demokratik kurumların inşasıyla hiçbir alakası var.
Şu an Mısır sahnesine hakim olan siyasi hareketlerin etkinliğine rağmen Mübarek olayına karşı halkın verdiği tepki ülkede hala siyasi bir kırılganlık olduğunun ispatı. Hakim siyasi aktörler bu tepkilerin aslında eski rejimin tamamen yıkıldığının ne halk nazarında ne de devlet sisteminde yeri olmadığını göstermek için verildiğini pek kavrayamadılar. Mübarek’in dönüşü konusundaki endişeleri destekleyip sokaklara dökülenlerin hedeflerinin arkasında aslında Mısırlıların kalplerine umutsuzluk ekmek ve vatandaşların mevcut ve önemli siyasi eylemlere rağbetini ve katılımını azaltmak olmuştur. Mübarek’in çıkışını ele alan bazı tahliller ise yalnızca Mısırlıların dikkatini mevcut sorunlarından başka yöne çekmekti. Çünkü Mısırlıların en önemli sorunu terör ve şiddetin her türlüsünü ortadan kaldırmak ve kritik geçiş sürecinde ulus- devlet inşasını gerçekleştirmekti.
Burada Mübarek konusuna bir virgül koyup Mısırı ve Mısırlıları ilgilendiren bir zaruriyetin önünde durmak gerekiyor. Mübarek’in hapis sürecinin bitmesini siyasete dönüş için proaktif bir adım olduğunu safça yazan bazı analizler, ne Mübarek’in yaşına ne de Mısırlılarla eski lider arasında ve sonu devrilmeye kadar giden sürece işaret ediyor. Bazı tahliller ise çok daha hayret verici hatta dehşete düşürücü. Eski başkanın siyasete dönüşü konusunda uyarılarda bulunanlar ya Mübarek’in yaşının duruma müsait olduğuna inanıyorlar ya da Mısır sokaklarında bu dönüşün hasretle beklendiğini zannediyorlar.
Tüm bu çıkış noktalarının arasında Hüsnü Mübarek’in ev hapsinde tutulmasını insan haklarına ve değerlerine aykırı olduğunu söyleyenleri de bulmak mümkün. İstisnai bir durum olmasına rağmen Mübarek’in ev hapsinde olması ülkenin güvenlik ve istikrarını korumak için gerekli bir durum. Çünkü kendisine karşı başlatılan gösteriler bitmek yerine gün geçtikçe artıyor. Hatta Mübarek’e karşı olan kin, O’nun hapsinden önce hakkında açılan ihtiyati soruşturma kapsamında başlamıştı.
Öyleyse devrik liderin çıkışıyla veya ev hapsiyle alakalı ele alınan tüm tartışmalar ve analizler, Mısır halkını sıfır noktasına geri döndürmeyi ve meydanlarda devrimin yeniden tırmanmasını umud eden reaksiyonel adımlardan başka bir şey değil. Bu tartışmaların sahipleri Mısır toplumunun farkındalığını idrak edemiyorlar. Halk artık devrim aşamasından çıkıp gerçek bir Rönesans yaşama konusunda yeterince azimli. Bu kelime vatandaşların ülkelerini yeniden inşa etme ve kalkındırma konusundaki azimlerini de yeterince anlamlandırıyor.
Mısır bugün gerçekleri doğru bir şekilde idrak etmeye başladı ve neredeyse geleceğinin ellerinin arasından kayıp gitmesine neden olan uykusundan uyandı. Mübarek’in hapisten çıkması meselesi, bizi acil önlemler almaya sürüklemez veya bir düşüş sergiletmez. Çünkü Mısır’ın artık psikolojik yıkımları ve bozulmaları aşacak gerçeklere ihtiyacı var. Hüsnü Mübarek’in affı bazı eski siyasilerin dönüşü için yol açsa da bu isimlerin dönüşü ile eski rejimin yeniden dirilmesi arasında önemli dönüm noktaları var ve belki de bunun en dikkat çekeni Mısır devriminin hala devam ediyor oluşu. Mısır halkı ise istikrarı sağlamak adına resmi kurumlarının katılımıyla ne kadar istekli olduklarını gösteriyorlar.
Kaynak: Middle East Online
Dünya Bülteni için çeviren: Tuba Yıldız