Mitchell bölgeye hiç dönmese daha iyi


Binyamin Netanyahu hükümetinin ABD’ye yönelik aşağılamalarının, acı verici tokatlarının ve provokasyonlarının ardından, ABD’nin barış temsilcisi George Mitchell’ın niçin yeni bir Ortadoğu turuna çıkacağını anlamakta zorlanıyoruz. Bu durum olsa olsa ABD yönetiminin zayıflığına ve İsrail’in küstahlığına topyekûn teslim olmasına yorulabilir.

Başkan Barack Obama, son Washington ziyareti sırasında Netanyahu’dan barış girişimiyle ilgili 11 soruyu yanıtlamasını istedi. Bu soruların başında da İsrail’in işgal altındaki Kudüs’te yerleşimciliği dondurmaya ne kadar hazır olduğu, 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulmasını kabul edip etmediği ve çözüm müzakerelerine girip girmeyeceği geliyordu.

Netanyahu yanıt vermeden önce hükümetine danışması gerektiği bahanesiyle Tel Aviv’e döndü ve mini bakanlar kurulunu topladı. Ancak ABD’ye yanıt göndermedi ve sessiz kalmakla yetindi. Dahası, Mısır’ın ve Türkiye’nin İsrail’in nükleer dosyasını gündeme getirmesinden ve uluslararası denetime boyun eğmek zorunda kalmaktan sakınmak amacıyla, İran’ın nükleer dosyasını ele almak için Washington’da düzenlenen nükleer zirveye katılmayı reddetti.

Mitchell bölgeye, İsrail ABD’nin sorularını yanıtladıktan sonra dönmeli; ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da, eski meslektaşı James Baker’ın baba Bush döneminde yaşanan kredi garantileri krizinde yaptığını yapmalı. Baker İsrail başbakanına, “Beyaz Saray’ın telefon numarası bu. Barış çabalarına katılmak isterseniz ararsınız” demişti. Clinton bunu yapmadı. Sanki Netanyahu hükümeti ABD’den başkasında tokat atmıştı.

Mitchell zayıf Filistin tarafından yine ödün talep edecek. Bu baskı geçmişte sonuç verdiğinde, neyse ki İsrail tam da ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın bölgeye geldiği gün Doğu Kudüs’te yeni konut inşaatı planını açıklayarak ‘durumu kurtarmıştı’.

Mitchell’ın Filistin tarafından bu kez ne gibi ödünler istediğini bilemiyoruz. Tek bildiğimiz şu ki, Mahmud Abbas yönetimi onu yine eli boş göndermeyecek. Zira bu yönetim ABD’yi hoşnut etmek için cömert tavizlerde bulunuyor. Aslında Abbas’tan Mitchell’la görüşmeyip bu işi en düşük rütbeli yardımcısına havale etmesini isterdik ama Abbas bunu yapmaz. Zira onun da tıpkı Mitchell gibi bu günlerde bir meşgalesi yok. (Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 23 Nisan 2010)

Kaynak: Radikal