Mirac'a hazır mıyız?

Miracı kutluyoruz.

Bir yolculuk bu. İnsanlığın kutlu önderinin Mekke'den Kudüs'e, oradan, tarif edilmez yüceliklere yaptığı yolculuk...

Bize, safahatı Kur'an vasıtasıyla bildirilen bir yolculuk.

Hazreti Ebubekir'in “O söylüyorsa doğrudur” diyerek tasdik ettiği yolculuk...

İnsanoğlunun Yaradan katına yükseliş hadisesi...

Bütün çağlara, bütün insanlığa önderlik edecek bir kutlu simanın Yaradan'ın kudret eliyle terbiye edildiği süreçte eşine rastlanmaz bir buluşma...

Melekleri geride bırakan bir insani yüceliş...

Mirac her sene gelir ve yoklar bizi...

Bu yüceliş yolculuğunda neredeyiz?

Yola çıktık mı, hala beklemede miyiz, yolun hangi kilometresindeyiz... Emekliyor muyuz, uçuyor muyuz? Bindiğimiz bir Burak var mı? Cebrail'in kanatlarıyla yarışıyor muyuz?

Yaradan'a doğru yolculukta nerelerdeyiz?

Kur'an'da bir ayette “Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir” buyuruluyor.

O, yani Kainatın yaratıcısı...

Bunu O buyuruyor.

O, “Ben size şah damarınızdan yakınım” buyuruyor.

Ve İslam insandan, bunun idrak edilmesini istiyor.

O sizinle beraberken siz kiminlesiniz?

Kiminle olduğunuzun farkında mısınız?

Mirac, O'nunla birliktelik idrakine doymanın timsali...

Mirac, Allah Rasulü'nün mutlak huzur hali... Huzur'da doyum hali...

Allah Rasulü, bütün çağlarda ve bütün coğrafyalarda insanlığın elinden tutmak için geldi, elini bütün çağlara ve bütün insanlığa uzatıyor.

Onun tüm hayatı insanoğlu için eskimez bir örnek... Güzel bir örnek. En güzel örnek. İster bir çocuğa gösterdiği sevgiyi örnek alın, ister namazı nasıl kıldığını, ister komşusu açken tok sabahlamanın mü'mine yakışmayan bir davranış olduğu umdesini...

Onun elinden tutun yeter ki... Gülümsemesinde bile farklı bir insani güzellik bulursunuz.

Ve Mirac da O'nun hayatından bir parça...

Bunun anlamı, izinde yürüyene Mirac yolu açık demek mi? İzinde yürüyen O'nun gibi Yaradan katına doğru ışıktan, sesten öte bir hızla yükselebilir demek mi?

Neden olmasın?

Mirac, her şeyden önce bir yürek kıvamı meselesi...

Bizzat kendi lisanıyla bildirdiğine göre Allah Rasulü, Mirac'a kalbi süt ve imanla yıkanarak hazırlandı. Melekler ovdular kalbini...

O kalbi kıvamla yolculuk başladı... Yücelerin yolu öyle açıldı.

Öyleyse, O'nun izinden gidenler de kalplerini imanla ovarak süt berraklığına kavuşturacaklar.

Kur'an bize, “İmanın kalplere nüfuz edeceği bir kıvam”dan söz ediyor. İslam'a girdikten sonra, oraya doğru bir yolculuk istiyor bizden.

İşte Mirac, o yolculuk seyrinin ucundadır.

Ve hüve maaküm, eynema küntüm – Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir.”

Mirac, bu ayetin idrakinde saklı.

Allah Rasulü, Mirac'tan Namaz ibadeti ile dönüyor.

Ve, Mevlid yazarı Süleyman Çelebi, “Ümmetin miracını kıldım namaz” gibi Rahmani bir müjdeye yer veriyor Mevlid'inde...

Mirac ve namaz, namaz ve Mirac içiçe onun için...

“Mirac her sene gelir ve yoklar bizi...

Bu yüceliş yolculuğunda neredeyiz?” dedik sözün başında...

Namazlarımız ne durumda? Gerçekten huzurda mıyız? Miractan bir renk taşıyor mu namazlar? namazlardan hayata akan bir öz var mı? Namazda ulaştığımız Huzur hali, Rabbimizle birliktelik idraki uzanıyor mu hayatımızın kılcal damarlarına... “Allahüekber” dediğimizde neredeyiz? Kimin huzurunda? secdeler kimin için, nasıl bir idrakle “Ancak Sana ibadet eder, ancak Senden yardım dileriz” deriz? Hayatımızda kaç namazda Mirac yaşadık, içimize Mirac ışığı aktı, kaç namazımızda Rabbani iklimlere doğru yücelme hissettik, ayağımız yerden kesildi kaç kıyamda, kaç rükuda, kaç secdede?

Değerli dostlar,

İslam bir yücelme ufku koyuyor insanın önüne... Peygamber bir insan olarak o yolu yürümüş. Demek ki yol, insan için açık... Bunun için, Peygamber'den ışıklar düşmeli gönlümüze... O'nun elinden tutmalı yüceliklere yolculuk için... Namazdan, oruçtan, fakir fukara gönlünü sevindirmekten, sevgiden, şefkatten buraklarımız olmalı altımızda...

Bir uçak bileti alıyor ve uçuyoruz dünyanın öteki uçlarına...

Mirac için de gökleri derinlemesine kat edecek bir bilet olmalı değil mi?

Belki o bilet, bir mazlumun yüzünün güldürülmesidir, bir çocuğa tebessüm ettirmektir, bir namazda secdelerin derinliklerinde kaybolmaktır.

Nasıl yaparız bunu? Yani nasıl başarırız?

Namaz kılarken, Rasulullah Efendimizin yüreği fokurdarmış adeta...

Nasıl bir şey bu?

Bir namazda Rabbani yücelikleri yakalamak nasıl bir şey?

Miracın iz düşümlerinde bir insan hayatı, bir toplum hayatı nasıl bir şey?

Allah'ı görüyormuş gibi yaşanan bir hayat”tan söz ediyor Allah Rasulü... Böyle bir bilinci kuşanmayı öğütlüyor insana...

Mirac işte bu...

Allah'ın huzurunda imiş gibi bir hayat kurmak...

Biz O'nu görmüyorsak da O'nun bizi gördüğü bilinci içinde bir hayat...

Bu gece Mirac Kandili... Mirac geldi ve yokluyor içimizi... Neredeyiz?

O ebedi – ezeli soru:

Allah seninle beraber, sen kiminlesin?

Miracınız kutlu olsun. Dilerim Mirac yaşayın, Yürekleriniz imanla yıkansın, süt kıvamında ak ve duru olsun. Rasulullah Efendimiz'in elinden tutarak Mirac yolunda yürüyormuş gibi bir hayat lutfedilsin hepimize... Rabbin Huzur'unda bulunmanın engin huzur hali lutfedilsin.

Ramazan yaklaşıyor, Mirac iklimi yüklenmiş duygularla ulaşalım Ramazan'a. Sağlıcakla kalın, duadan unutmayın.