Medeniyetler buluşmasından izlenimler


15-16 Ocak günleri arası Medeniyetler İttifakı Yıllık Forumu'nun ilki Madrid'de gerçekleşti. Medeniyetler İttifakı sözü son iki yıldır bolca kullanılsa da bu denli çok sayıda devlet adamı, düşünce kuruluşu, sivil toplum örgütü ve akademisyen bu kadar dev bir organizasyonda buluştu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 2005'ten beri BM çatısı altında İspanya ile birlikte bu girişime gönül vermesi eminim Türk medyasında da tartışılıp yer aldı.
Peki neydi bu buluşmanın amacı? Madrid'de bu iki gün boyunca aşağı yukarı neler tartışıldı? ve tabii bu girişimin işe yarama şansı var mı? Önce işin biraz magazinel kısmı...
Forumun açılış günü Madrid´in neredeyse önemli bir kısmı trafiğe kapatılmış, siyah resmi arabaların polis eskortuyla sokaklarda cirit attığı, keskin nişancıların çatılarda konuşlandığı kongre binası önünde ilk ve tek gerilim örneği Başbakan Tayyip Erdoğan'ın özel kalemi ve yanındaki korumalarından geldi. Devlet adamlarının ve liderlerin arabalarından inip binaya girişlerini binlerce konuk dev ekrandan izlerken Başbakan'la aynı kapıdan girmek isteyen Türk delegasyonu ve İspanyol güvenlik görevlileri arasında itişip kakışma yaşandı. Oysa ki protokol gereği tüm liderler ve yanındaki bakanlar tek kapıdan ve diğer üyeler hemen yanındaki kapıdan binaya giriş yapıyorlardı. Anlayacağınız ortada bize özel bir şey yoktu. Kültürlerarası hoşgörü, tolerans ve barış gibi sözlerin bolca kullanıldığı toplantıda Türk heyetinin bu agresif tutumuna kimse anlam veremedi.
Binlerce erkek dünya lideri arasında hem vurucu konuşmalarıyla hem de net duruşlarıyla en akılda kalan Katar ve Ürdün kraliçeleri Sheikha All-Missned ve Nur, eski İrlanda Başkanı Mary Robinson ve Nobel Barış Ödülü sahibi İranlı avukat Şirin Ebadi oldu.
Üst düzeyde davetli olmadığı ancak inisiyatifin arkasında etkili bir güç olarak bilinen Amerika'ya bolca yüklenildi ve özellikle Şirin Ebadi'nin keskin konuşması tıklım tıklım dolu salondan gelen alkışlarla sıkça kesildi. Konuşma sonrası kendisiyle söyleşi taleplerini reddederek, korumaları tarafından adeta kaçırılırcasına binadan uzaklaştırıldı. Forumun yer aldığı iki gün boyunca sekiz katlı 30 bin metrekarelik alana yayılmış olan kongre merkezinde yüzlerce katılımcı ve gazeteci oradan oraya koşuşup durdu. Forum boyunca ağızlardan çıkan her şey anında İspanyolca, İngilizce, Fransızca ve Arapça'ya çevrildi.
Forumun içeriğine gelince... Medeniyetler İttifakı, kültürlerarası hoşgörü, uzlaşı ve ulusların dünya barışı için kenetlenmesi, kültürlerini, inaçlarını koruyarak tüm toplumların ekonomik, çevresel ve finansal düzeyini yükseltmesi gibi pırıltılı sözler ve devasa hedeflerle yola çıkıyordu. İlk bakışta pek çok konferansta olduğu gibi iyi niyet sözlerinin havada uçuşacağını ve somut hiçbir adımın atılmayacağını düşünürken forumda bu tehlikeye karşı önlem alındığını görmek sevindirici oldu. Başbakan Erdoğan ve Zapatero hükümetlerinin özellikle gençlik, medya, göçmenler ve eğitim alanlarında ülke eylem planlarını hazırlandıklarını ve somut öneriler sunduklarını söylediler. Türkiye'nin ülke planının neleri içerdiği ve hazırlanırken kimlere danışıldığı hâlâ bilinmezliğini koruyor. İspanya planının bir kopyasını tüm katılımcılara ve basın mensuplarına dağıtırken kapanış gününe kadar Türk planına ben ulaşamadığımı belirtmeliyim. Umarım en kısa zamanda en azından inisiyatif bağlamında medya konusunda nasıl somut adımlar atılacağını bu konu üzerinde çalışan biz akademisyenlerin de öğrenme fırsatı olur.
İlk güne dönersek dünyaca ünlü politik liderlerin konuşmalarından hemen sonra her alanda eyleme geçilmesi için eşzamanlı yürüyen çalışma grupları kolları sıvadı. Kültürlerarası hoşgörü ve birbirini tanımada medyanın innovatif kullanılması, medya okuryazarlığı eğitimiyle sadece medya teknolojilerinin kullanılmasını öğretmek yerine aynı zamanda onların sorgulanmasının da ders programlarına konulması üzerine proje bazlı çalışma grupları oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da konuşmasında özellikle medyaya vurgu yapması biz medya eğitimcileri için umut verici sayıldı. Bu arada Başkaban önümüzdeki yıl Medeniyetler Buluşması'na Türkiye'nin evsahipliği yapacağı müjdesini verdi.

Salı akşamı eşsiz Prado Muzesi'nde katılımcılara verilen davette Endülüs ve Flamanco müziğinin etkileyici örneklerini dinledikten sonra Kadir Topbaş, "Biz bu organizyonun önümüzdeki yıl beş kat mükemmelini yapacağız, göreceksiniz" diye mırıldandı. Umalım ki öyle olsun...

Kaynak: Radikal