Eğer dünya üzerinde başarısı konusunda üzerinde herkesin hemfikir olduğu bir ülke varsa bu Lula'nın Brezilya'sıdır.
Yoksulluk içinde doğan, önce sendika lideri daha sonra dünyanın büyük liderlerine eşiti olan Luiz Inacio Lula da Silva'nın, kişisel destanı 200 milyon Brezilyalının ortak macerasını simgeleştirmektedir. Sekiz yıl içinde yoksulların toplam nüfus içindeki oranı yarıya indi. Brezilya'da orta sınıf büyük bir atılım içinde ve her iki Brezilyalıdan biri artık orta sınıf mensubu.
Uzun süren askerî diktatörlükler döneminden 25 yıl sonra, Lula gibi bir adamın kendini pragmatik bir liberalizmin avukatı yapmak için aşırı soldan çıkması, yabancı yatırımcıları etkileyen bir demokrasinin canlılığı ve hukuk devletinin kanıtı olan Brezilya markasını oluşturdu.
Ekonomik buhran içine giren devletler arasında bundan ilk çıkanlardan biri de Brezilya idi. 2014'te Brezilya Dünya Futbol Şampiyonası'nın, 2016'da da Olimpiyat Oyunları'nın düzenleyici ülkesi olacak.
Bir gün neredeyse ciddi bir ifadeyle, yaygın 'Tanrı Brezilyalıdır' deyimini dahi kullanmıştı. 2007 Kasım ayında, Brezilya'yı bir petrol gücü haline getirebilecek olan Tupi'nin derin sularında devasa petrol sızıntısının keşfinin ertesinde bu sözü kullanmıştı.
Hiç beklemeksizin, Brezilya zaten yeni dünya yönetişiminde bir seçenek olma konumunu elde etti. 2003'teki Cancun zirvesinden beri Brezilya, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Güvenlik Konseyi'nde daimi üyelik elde etmeyi hedefleyen, G20 içinde gelişmekte olan ülkelerin vazgeçilmez sözcüsü olarak kendini kabul ettirmişti.
Lula'nın uluslararası aktivizmi, Batılı ortaklarının eleştirilerine hedef yapan bir girişime de, İran'la bir arabuluculuk denemeye de itti.
Lula, iktidarın getirdiği yıpranmayı hiç yaşamadı. Bir 'kıta-ülke'nin başında 8 yıl geçirdikten sonra bile, 2014 yılında yeniden ülkeyi temsil edebileceğini düşündürten bir güce ve % 80 oranında bir popülerliğe sahip.
Hiç kimse Lula'nın kendi adayını, Dilma Rousseff'i, bu pazar ya da eğer seçimde ikinci bir tur gerekirse 29 Ekim'de seçtireceğinden kuşku duymuyor.
Dilma Rousseff, Lula'nınki kadar yüksek bir karizmaya sahip olmasa da, 'Lula mucizesi'ni henüz daha el atılmamış sorunlarla uğraşarak hayatta tutmak zorunda kalacaktır: Yüksek düzeydeki suç oranı, altyapı eksiklikleri, aşırı vergiler ve denetim, doğal çevrenin aşırı düzeyde tahribi sorunu...
PIerre RousselIn, Le FIgaro
Kaynak: Zaman