Lübnanlı siyasetçi seçmeni küçümsüyor

Lübnan'da bir 'ulusal uzlaşı hükümeti' mi kuruldu? Buna 'bölgesel ve uluslararası uzlaşma hükümeti', 'dar ekonomik çıkarlar hükümeti' veya 'tarih öncesi mezhepçi pazarlıklar hükümeti' de diyebilirsiniz.

Hâlâ embriyon aşamasındaki bakanlıklar için hükümde bulunmaksa zor. Özellikle de bakanların başında 30'unu aşmamış ve kendi ifadesiyle, hükümetini krizleri yönetmekten ziyade devlet inşasına yönlendirmeye çok hevesli görünen bir genç varken.

Suudi Kralı Abdullah Bin Abdulaziz'le Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad geçen ayın başında Şam'da bir zirve düzenlemeseydi ve 'sedir ülkesi'ndeki payların yeniden dağıtılması üzerine anlaşmasaydı bu hükümet doğmazdı.

Esad'ın Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yle görüşmeden önce Lübnan'da hükümet kurulmasını istediği de biliniyor. Zira Suriye lideri, Sarkozy'nin bu hükümeti kendisine karşı bir baskı kartı olarak kullanacağının farkındaydı.

Ekonomik çıkarlar ve mezhep pazarlıkları üzerine 'uzlaşmanın' formülüyse, uluslararası ve bölgesel uzlaşmanın ardından bulundu. Bu açık. Zira Lübnan tarihinin tek gerçek devlet adamı Fuad Şihab'ın tabiriyle, akrabalar ve dostlar arasındaki 'peynir paylaşımı' aşçılar dışarıdayken nasıl yapılabilir ki?

4 ay 12 gün süren hükümet krizi, Lübnan'da siyaset ve siyasetçilerle vatandaşlık ve vatandaşların arasındaki büyük çatlağı gözler önüne serdi. Zira siyasiler Satürn'de, vatandaşlar Mars'ta. Lübnanlı siyasetçiler demokrasiye ve demokratik seçimlere önem vermiyor çünkü kendilerinin iktidar sınıfı cennetine gümüşten yapılmış bölgesel ve uluslararası bir tabak içinde geldiklerini düşünüyorlar. İçerideki seçmenlerini küçümsüyorlar, dışarıdaki efendilerini kutsuyorlar. Vatandaşlarsa artık siyaset karşıtı oldu. Fakat Lübnanlıların çoğunluğu olaylara mezhepçi bir açıdan baktığı için 'seçilmiş' liderlerinin kararlarına onay veriyorlar.

Lübnan, 19. yüzyılın ortalarında Avrupa ülkelerinin, 1920'lerde Fransızların ve 1989'da da Amerikan-Suudi Arabistan-Suriye çekişmesinin de kucağındayken böyleydi. Hatta dört asır süren Osmanlı yönetiminde bile... (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 11 Kasım 2009)

Kaynak: Radikal