Londra'da Gülen konferansı

Gülen hareketi, ABD'nin kuruluşunda rol oynayan koyu Protestan Püriten hareketle mukayese ediliyor. Avrupa'daki dinbaskılardan kurtulmak için yeni bir kıtaya kaçan dindarlar, "Protestan ahlak" ın yanı sıra, ticari faaliyete ve zenginleşmeye de önem verdiler. Dünyevhayata sırtlarını çevirmediler ama, kazançlarını hayır işlerinde kullanmak suretiyle,
"cennetlerini de satın aldılar"

Toplam 750 sayfalık tebliğleri, kısa bir makaleye sığdırmak mümkün değil. Yarın izlenimlerimi aktarmaya devam edeceğim. Bugün sadece, şu birkaç cümleyle yetiniyorum:

Gülen cemaatinin mensupları, kendilerini, hiçbir zaman bir tarikat üyesi gibi takdim etmez ve zaten böyle hissetmez. Onlar "Hizmet" in adamlarıdır. Daha hoşgörülü, daha ahlaklı, daha dindar bir düzenin temellerini atmak üzere, "dere tepe düz giden" ama, "bir arpa boyu" yerine, büyük mesafeler kat eden, bir adım kendilerine doğru gelene on adım yaklaşan, modern dünyanın Alperenleridir onlar.

Yukarıdaki cümleleri şahsdüşüncelerim olarak söylemiyorum. Sadece konferansın genel havasını ve izlenimlerimi naklediyorum. Hatta İngiltere terörizmle mücadele etmek için, Gülen'in düşünce dünyasından nasıl yararlanabileceklerini tartışıyor.