Laik-İslamcı kavgası sürecek

Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yi kapatmama kararı alması Türkiye'nin şimdilik uçurumun kenarından döndüğünü gösteriyor. Fakat kimse açık bir zafer kazanmadı ve bu kavga istikrar bozmaya devam edecek

Türkiye Anayasa Mahkemesi AKP'yi kapatmamaya karar verdiğinde Washington ve AB'den
oh sesleri neredeyse duyulur yükseklikteydi. Türkiye'nin ordu, bürokrasi ve yargıdaki kalelerden oluşan eski yapısıyla AKP'ye destek  veren İslamcı koalisyon arasındaki mücadelenin en yeni raunduydu bu. Kimse açık bir zafer kazanacak kadar güçlü çıkmadı ve gitgide tırmanan savaşları, ülkenin istikrarını bozmaya devam edecek.
İhtilaf, Ahmet Necdet Sezer'in ardından kimin cumhurbaşkanı olacağı kavgasının başladığı Nisan 2007'den beri yoğunlaşmış duurmdaydı. Ordu ve yargı, dönemin dışişleri bakanı Abdullah Gül'ün adaylığına karşı çıktıklarını açıkça belirtmelerine rağmen, bir manevrayla devre dışı bırakılmışlardı. AKP yüzde 47 oy oranıyla yeniden seçildi. Ordu ve yargının kontratağa kalkması kaçınılmazdı.
İşte şu anda duran da bu kontratak; fakat Genelkurmay'ın Türkiye'yi beraber yönetenler olarak rolünden vazgeçmeye niyeti yok. AKP seçim kazanabilir ama orduya duyulan güven hâlâ yüksek. Geçen yıl PKK'nın saldırılarının ardından düzenlenen muazzam yürüyüşler, Türk milliyetçiliğinin gücünün sürdüğünü gösterdi. Yüzeyde bu bölünme Atatürk'ün laik geleneğiyle daha İslamcı AKP arasındaymış gibi görünse de, ayrılık noktaları aslında çok daha karmaşık ve toplumun her tabakasını etkiliyorlar.
Örneğin AKP yasaklansaydı, son seçimde bu partiye oy vermiş Kürt azınlıkla devlet arasındaki çatışma yoğunlaşacaktı. Öte yandan AKP, Türklerin yüzde 20'si gibi büyük bir orana sahip Alevi azınlığın haklarını pek de ciddiye almadığını gösterdi.

AKP'nin gücü de yeterli değil
AKP Anadolu'dan gelen dindar işadamlarını, muhafazakârları, orta ve üst orta sınıfın yeni zenginlerini temsil ediyor. 2002'de ilk iktidara geldiklerinde Türkiye'nin ordu ve bürokrasideki geleneksel güç merkezlerinin altını göz göre göre oymamaya son derece dikkat ettiler. Parti ayrıca, 1980 darbesinden sonra ordunun lehine düzenlenmiş anayasaya da doğrudan bir meydan okuma yöneltmedi.
Mahkemenin az bir farkla AKP'yi kapatmama yönünde aldığı karar, Türkiye'nin şimdilik uçurumun eşiğinden döndüğünü gösteriyor, ama bu kavga devam edecek. Laik muhalefet partileri AKP'nin yerini almayı beceremeyecek kadar yıpranmış halde ve kendi kendilerine hizmet ediyorlar; fakat iktidar partisi de Türk devletini kontrolü altında tutmaktan çok çok uzak.

 

Kaynak: Radikal