Kürtler muhatap alınmadan, Kürt sorunu çözülmez

Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinin Kürt sorununun çözümüne dair etraflı bir stratejisi dün yoktu; bugün de görüldüğü kadarıyla yok. 

Şu an itibarı ile sorunun esaslı ve gerçekçi bir tarifini bile yapabildiklerinden emin değilim. Ancak, sadece o tarifi yapmak yeterli değil; bunu kamuoyuyla paylaşacak cesarete de sahip olmak lazım. Ama işte o anda, kendi tarifinize uygun çözüm stratejilerini de üretmeye siyaseten mahkum olursunuz...

Muhalefetten gelecek tepkileri de göze alarak, gerçekçi çözüm stratejileri açıklamak "tarihi bir duruş"tur... Ne var ki "siyaset esnafı" bunu yapamaz.

Başbakan'ın Kürt siyasi hareketinin parlamentodaki meşru temsilcilerini muhatap almama konusunda bugüne kadar göstermiş olduğu ısrarı, "siyaset esnaflığı"nın sıradan tezahürü dışında değerlendirmek olanaksız.

Başbakan ve hükümeti, PKK'yla konuşuyormuş, onunla pazarlık yapıyormuş görüntüsünü vermemek istiyor. Böyle bir algı doğarsa AKP'nin milliyetçi tabanından muhalefete bir kayma olmasından korktuğu için... Çünkü en geç iki yıl sonra seçim var... Belki de daha erken...

Kürtsüz çözüm de olmaz
Siyaset esnafının içgüdüsü, AKP hükümetini -mümkünmüş gibi- Kürt sorununa "Kürtsüz çözüm" aramaya sevkediyor.

Ne var ki Kürt sorunu Kürtler muhatap alınmadan çözülemez.

Kürtsüz çözümü denediğinizde çözmeye çalıştığınız sorun Kürt sorunu olmaz. "Terör sorunu" olur; "Güneydoğu sorunu" olur; "PKK sorunu" olur; ya da artık adına Kürt sorunu dışında ne diyorsanız o olur... Bu saydıklarım da zaten sorunun kendisi olmaktan ziyade sorunun sonuçlarıdır.

AKP Kürt sorununu mu çözmek istiyor, yoksa sorunun sonuçlarıyla kendisini ve seçmenini oyalamayı mı?

Sorunumuz "Kürt sorunu"dur.
Ve bu, 29 Mart Yerel Seçimleri neticesinde sıçrama yaparak inkârı olanaksız biçimde siyasallaşmış bir Kürt sorunudur.

Sorumlusu, seçimleri Güneydoğu'da bir referandum havasına sokan AKP'dir.

Böylece Kürt milliyetçiliğine istemeden de olsa büyük bir hizmette bulunmuştur AKP.

Etnik bir sorunun üzerine buzdolabı, çamaşır makinesi ve İslam'la gidince etnik milliyetçilerden daha fazla oy alacağını sanmak "köylü kurnazlığı"ndan başka neydi ki? Sonra da dönüp, "İşte DTP'yi sandıkta geçtik, seçmenin teveccühü çözümün AKP olduğunu göstermiştir" falan diyeceklerdi.

Kürt sorunu hakkında gerçekçi bir tanımı ve çözüm stratejisi olan bir parti böyle yapmazdı.

29 Mart sonrasında yeni gerçeklerle yüz yüzeyiz ve AKP vesilesiyle hiç olmadığı kadar siyasallaşmış bir etnik sorun, AKP tarafından artık ancak etnik siyasi aktörler muhatap alınarak hal yoluna konulabilir.

AKP'nin harcadığı fırsat
Kürt aktörleri muhatap almadan bir şeyler yapmak hiç mi mümkün olmamıştı yakın geçmişte?
Bence mümkün olmuştu...

Daha önce bir "tarihsel fırsat" 2005-2007 aralığında belirmişti aslında. O dönemde AB sürecinin ivmesi düşürülmeden, toplumun en geniş kesimlerinin desteği muhafaza edilerek, Kürt sorunu başta olmak üzere tüm cephelerde birden kesintisiz bir reform politikası benimsenebilirdi. O zaman çözüm perspektifi, siyasallaşmadan daha hızlı gelişir ve onu önceleyebilirdi. Bu sayede Ankara için yönetilmesi daha kolay bir siyasallaşma yaşanacaktı.
Peki AKP ne yaptı o dönemde? AB sürecini "yatırıp" bir "iç stratejik yolculuğa" (İfade Cengiz Çandar'a aittir) çıkmayı tercih etti.

Ekonomik ve siyasi iktidarını genişletmeye ve sağlamlaştırmaya, her alanda kadrolaşmaya ve İslamizasyona öncelik verdi AKP... Bu öncelikler bugün de geçerli.

AKP'nin bu tercihi nedeniyle Kürt sorunundaki siyasallaşma, şimdi çözüm sürecini öncelemiş bulunuyor. Artık siyasallaşmayı gözardı eden bir çözüm süreci üretmek imkansızdır.

Bir sonraki seçimde iktidarını kaybetme korkusu, AKP'yi çıkmaz yol olan "Kürtsüz çözüm"e itiyor.

AKP ölçek küçültüyor
AKP aslında Kürt sorununda ölçek küçültüyor. Amerikan işgal birliklerinin Irak'tan çekilme sürecinde daha önce de bir çok kez yazdığım gibi Türkiye'nin denkleme dahil olmaya başlaması PKK'yı denklemin dışına atmaktadır. PKK'nın Irak'ta bir sorun olmaktan çıkarılması konusunda Türkiye, ABD, Kürt yönetimi ve Bağdat arasında oluşan mutabakat ve işbirliğini kolaylaştırmak için Ankara'nın içeride bazı rahatlatıcı adımlar atması gerekiyor.

AKP Kürt sorununu çözmekten çok, Irak'taki yeni durumu fırsat bilerek PKK sorununu halletmek istiyor.

Kaynak: Milliyet