Küresel çağda türban yasağı modernleşmeye engel

 
Türkiye'de üniversitelerde başörtüsünün 'modern görüntü' ve laiklik adına yasaklanması, söz konusu kadınların modern hayata katılımını engelliyor

Türk kadınının başörtüsü tartışma konusu olarak döndü. Bilindiği gibi Türkiye'deki laikler ve 'koruyucuları' olan ordu, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve laik sistemin kurulmasından beri, başörtüsünü İslam'ın sembolü olarak görüyor.

Bugün başörtüsü tartışmaları gündemde. Çünkü laikler, üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırma amacıyla meclise sunulan tasarıya karşı harekete geçti. Söz konusu yasak, AKP kökenli yeni cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşinin, kocasının yanında siyasi ve kamusal hayata katılımını engellemiştir. Laikler, first lady'nin başörtüsünü laikliğe tehdit olarak görüyor; eski milletvekili Merve Kavakçı'nın eşarbı da böyle görülmüştü.
Bugün Türkiye'de başörtüsü konusu, dünyanın çeşitli bölgelerinde ölüm, yıkım ve gözyaşına dair üzüntülü haberlerin ilk sıralarda yer aldığı bir zamanda gündeme geliyor. Bu ölüm, yıkım ve gözyaşı, Filistin ve özellikle de Gazze'de hem örtülü hem de örtüsüz bayanlara uzanıyor. Başörtülü kadınlar son olarak Refah sınır kapısını bastı. Daha önce de, Beyt Hanun'da direnişçileri kurtarmaya ve halklarına yönelik zulmü ortadan kaldırmaya çalışmışlardı. Başörtüsü bu kadınların ulusal katılımlarını engellemedi.
Görüldüğü gibi, kadının başörtüsü siyasetçilerin oyuncağı haline geldi. Başörtüsü, laiklerin ve küreselcilerin ilgisini çekiyor; sosyal ve ekonomik anlayış, kadının aklından çok eşarp, başörtüsü ve bedenine önem veriyor. Türk kadınının başörtüsü 'küresel dünyaya girebilmek için' üniversitelerde yasaklanıyor, sonuçta bu kadınların dünyayla bağlantıları engelleniyor.
Hem de, küreselleşmenin en önemli özelliği modern teknolojinin, değişimin ve gelişimin bütün çeşitlerini kullanmakken... Böylelikle kadın, sözde 'ilerici ülkelerin' çabasını verdiği değişime katılmaktan uzaklaştırılıyor.
Dünyaya en güçlünün hükmettiği şu zamanda, insan beğendiği giysiyi, kimliği veya ismi seçmek için daha fazla özgürlükten yararlanmalı ki, özgür bir ülkede özgür ve saygın yaşama hakkını savunabilsin. Kadının giysisi karşısında duyulan korku, dünyaya tek kutbun hâkim olması, onun beklentiler, gelenekler ve kültüre müdahale etmesi karşısında duyulan korkudan büyük olmamalı.

Kaynak: Radikal