Kosova'nın tanınma mücadelesi


Kosova ile Sırbistan arasındaki silahlı mücadelenin sona ermesinin üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti. Bu mücadele biteli çok oldu; ama bugün başka bir mücadele hâlâ devam ediyor. Bu tanınma ve tanınmayı önleme mücadelesi ve bunun alanı da milletlerarası diplomasi arenası.

Bu diplomatik mücadelenin başlangıç noktası da Kosova'nın bağımsızlığının Kosova Meclisi tarafından dünyaya ilanının tarihi olan 17 Şubat 2008. İşte bu tarihten bu yana Kosova, milletlerarası camia tarafından tanınmaya, Sırbistan da bunu elinden geldiği kadar engellemeye çalışıyor. Bu bapta, hem Kosovalı yetkililer ve hem de Kosova'nın bağımsızlığını tanıyan ülkeler, tanınmanın artması için çeşitli şekillerde gayret gösterirlerken Sırbistan da ters yönde benzer çabalar sarf ediyor.

Nitekim, bu çerçevede en son olarak Kosova Dışişleri Bakanı İskender Hıyseni, geçen hafta New York'ta çeşitli ülkelerin temsilcileri ile 30 civarında görüşme yapmış bulunuyor. Haberlere göre, bunların arasında Yemen, Güney Timor, Pakistan, Mısır, Haiti gibi ülkeler var. Bu arada başka Kosovalı yetkililer de başka yerlerde tanınma hususunda görüşmeler de yapıyorlar. Buna bir örnek, Kosovalı liderlerden Behçet Pacolli'nin El Salvador'da yaptığı son temaslar. Bu ülkenin yeni Devlet Başkanı Carlos Mauricia Funes Cartagena'nın yemin törenine katılan Paccoli, başkandan Kosova'yı tanıma sözü almış bulunuyor. Gerçekten de El Salvador, bunu takiben sözlü olarak Kosova'yı tanımış, bunu resmi hale getirmek için parlamentosunda onay sürecini de başlatmış bulunuyor.

Bu arada Kosova'nın bu tanınma hamlelerini boşa çıkarmaya çalışan Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Jeremic de bu hafta içinde Honduras'ta yapılan Amerika Devletleri Teşkilatı (OAS)'nın 39. zirvesine katılarak bu teşkilata üye ülkelerden Kosova'yı tanımaktan kaçınmalarını istedi. Kısacası 'Kosova'yı tanımayın' dedi.

Hem İskender Hıyseni ve hem de Vuk Jeremic'in hamlelerinden, tanınmanın yeni cephesinin Güney Amerika olacağı anlaşılıyor. Kosova bu konuda El Salvador'un tanıması ile öne geçmiş bulunuyor. El Salvador ile birlikte bugün Kosova'yı tanıyan ülkelerin sayısı 61'e yükselmiş bulunuyor. Bunların 60'ı 192 üyeye sahip BM üyesi ülkeler. Bunu belirtirken bu ülkeleri de burada bilinsin diye zikredelim. Bunlar şu ülkeler:

Türkiye, Afganistan, Kosta Rika, Arnavutluk, Fransa, ABD, İngiltere, Avustralya, Senegal, Litvanya, Letonya, Estonya, Almanya, İtalya, Danimarka, Lüksemburg, Peru, Belçika, Polonya, İsviçre, Avusturya, İrlanda, İsveç, Hollanda, İzlanda, Slovenya, Finlandiya, Japonya, Kanada, Monako, Macaristan, Hırvatistan, Bulgaristan, Lihtenştayn, Güney Kore, Norveç, Marshall Adaları, Nauru, Burkina Faso, Çek Cumhuriyeti, San Marino, Liberya, Sierra Leone, Kolombiya, Belize, Malta, Samoa, Portekiz, Karadağ, Makedonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Mikronezya Federal Devletleri, Panama, Maldiv Adaları, Palau, Gambiya, Suudi Arabistan ve Bahreyn (19 Mayıs 2009). Bunlara ilaveten BM üyesi olmayan Tayvan da Kosova'yı resmen tanıyan bir ülke.

Ülkeler bakımından Kosova'nın tanınma durumu böyle. Milletlerarası teşkilatlar bakımından ise Kosova geçenlerde de yazdığımız gibi IMF'ye üye olarak kabul edildi. IMF'nin bir tür ikizi olan Dünya Bankası'na çok yakında resmen üye olarak kabul edilecek. Buna ilaveten Avrupa Konseyi de Kosova'yı üye olarak kabule hazırlanıyor. Bu da hemen hemen garanti sayılır.

Kosova'yı henüz tanımayan İKT'ye mensup 19 İslam ülkesinin de tanıma sürecinde olduğu söyleniyor. Bu konuda muhtemelen çok yakında önemli gelişmeler olacak.

Kosova'nın BM üyeliği ise Rusya ve muhtemelen Çin'in vetosu dolayısıyla görünür gelecekte mümkün olmayacak. Ancak, tanıyan ülkelerin ve teşkilatların sayısının artmasıyla bu ülkeler üzerindeki baskılar da ister istemez artacak. Bunların sonucunda bu ülkelerin tavrı değişebilir elbette.

Tanınma ve tanınmayı engelleme mücadelesinde son durum böyle...