Kosova tehlikeli bir örnek olabilir


 
Batı'nın Kosova sorununun diğer ayrılıkçı hareketlerden yalıtılarak çözülebileceğini savunması ve Rusya'nın bağımsız Kosova'ya onay vermeyeceğini açık etmesi, iki tarafın bölgesel yandaşları arasındaki tartışmaları alevlendirebilir. ABD ve Rusya birbirlerinin çıkarlarını tanımak zorunda

Dünyanın en çetin siyasi sorunundaki taraflardan çoğunun Annapolis'te kısa süre önce bir araya gelmesi dikkatleri Ortadoğu'ya çevirdi ama bir dizi başka jeopolitik problem hızla uluslararası sahnede sivrilmekte; bunlar Balkanlar ve Kafkaslar'daki tanınmayan devletler.

Amerika, AB ve Rusya'dan oluşan troykanın Kosova'nın statüsünü uzlaşmayla çözme girişiminin başarısız olması, bölgedeki Arnavut çoğunluğu birkaç hafta içinde Sırbistan'dan bağımsızlık ilan etmek yönünde harekete geçirdi. Bu, eski Yugoslavya çapında ve Rusya'nın çevresini saran tartışmalı topraklarda çatışmaları yeniden alevlendirebilir. Arnavutlardan yana ABD'yle Sırplardan yana Rusya karşı karşıya gelince meseleyi yerel bir Balkan mevzusundan öte biçimde ele almanın zamanı gelmiştir. Troykadaki müzakerecilerden birinin de pişmanlıkla kabul ettiği üzere, 120 günlük müzakere ağız dalaşı yapan tarafları uzlaştıramadıysa 1020 günde de bundan daha iyisi olmayacaktır. Burada Kosova'dan daha büyük bir şey söz konusu.

'Dost ayrılıkçılar' kullanılıyor

ABD'yle Rusya'nın söylemleri Soğuk Savaş'ı andırır hale gelmişken, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin ayrılıkçılığa dair önemli sorunları masaya yatırması büyük önem arz ediyor; aksi halde onların bölgesel yandaşları aralarındaki tartışmayı tırmandırabilir.

Gürcistan'daki ayrılıkçı Abhazya ve Güney Osetya bölgeleriyle Azerbaycan'ın Ermeni denetimindeki Dağlık Karabağ bölgesiyle ilgili Kafkaslar'daki durumda her iki taraf sıfır toplamlı siyaset izlemeye ayartılmış görünüyor.

Diğer yanda Moldova ve ayrılıkçı Transdinyester bölgesi var. NATO'yla Rusya arasındaki bu kimsesiz ülke klasik bir etkinlik mücadelesine
sahne oluyor. Ne zaman Kremlin Moldova ve ayrılıkçılar arasında
bir anlaşmaya aracılık ederek öne çıktığını düşünse, ABD Dışişleri Bakanlığı bunu engellemek için pazularını sıkıyor. O bölgede bu hamle zekice, ama Kosova'da bir bedel ödeme vakti yaklaşıyor.

Batılı liderlerin, Rusya'nın Kosova konusunu çözmekte sergilediği işbirliği eksikliğine yanıtı, onun dost 'ayrılıkçılarıyla' alakadar olmamak şeklinde. Kremlin de ikiyüzlü davranıyor.

NATO yanlısı Gürcistan'daki ayrılıkçı hareketleri destekliyor ama Çeçenya'dakileri eziyor ve Amerikan yanlısı Kosovalılara taş koyuyor.
Ancak bu bizim tüm realpolitikaların altındaki desteğin ikiyüzlülük olduğu gerçeğini görmemizi engellememeli, ki bizimki de bundan muaf değil.
Kosova sorununun yalıtılarak çözülebileceği inancı meşum biçimde Batı'nın 1990'ların başında Yugoslavya'nın parçalanmasını yanlış algılamasını hatırlatıyor ki, o dönemde Batı dağılma yolundaki her adıma, yarınki daha büyük parlamalar pahasına önceki gün ortaya çıkan krizlere odaklanarak yanıt vermişti.

İlk olarak AB arabulucuları Hırvatistan'daki durumu sakinleştirene kadar Bosna'ya sırada beklemelerini söyledi. 1995'te Bill Clinton, Bosna Savaşı'nı bitirmek için Slobodan Miloşeviç'i yanına çekmeye o kadar meraklı olduğundan Kosova'yı 1999'a kadar rafa kaldırdı. Batı şimdi de tüm diğer ayrılıkçı çatışmaları buzluğa atarak Kosova sorununu çözmek istiyor. Britanya Dışişleri Bakanı David Miliband Kosova örneğinin tekil olduğunda ısrar ediyor ama bu durum başkalarının Kosova'nın bağımsızlığının tanınmasını emsal olarak ele almasını engellemeyecek ve böylelikle diğer ayrılıkçı devletlerin dolaylı tanınması ateşlenecek. Bosnalı Sırplar, 'Arnavutlar 'demokratik' Sırbistan'dan ayrılabiliyor da, biz neden Bosna'dan ayrılamıyoruz?' diye sorabilir veya daha başka bu tarz sorular gelebilir.
Kafkaslar ve Balkanlar'daki cerahatler Ortadoğu'daki uzlaştırıcıların aklından çıkmayacak türden. 1990'lardaki savaşlar yüzünden yerinden olan çok sayıda insan halihazırda eski evlerinin yakınında sefil şartlarda yaşıyor. Annapolis'teyse Filistin mülteci kamplarında bir kuşağın yetişmesinden sonra uluslararası terörizmin türediğini hatırlatma ihtiyacı duyan çıkmadı.

Kosovalı Sırplar kendilere yönelik 'karşı etnik temizlik' karşısında Batı'nın ikiyüzlülüğü nedeniyle kinle bilenmekte. Bosna'daysa mültecilerin çoğu ülkeye dönse de şimdi başkaları tarafından işgal edilen evlerine dönemediler. Gelecekteki savaşa ve terörizme dair aynı reçete, etnik temizlik yapanlarla buna maruz kalanların, görenlerin karşılıklı korku duyarak yaşadıkları Kafkaslar için de geçerli.

Mülteciler harap halde

Karabağ'ı geri almak için Azerbaycan petrol gelirini silaha yatırırken,
yüz binlerce mülteci evlerine dönme şansının gelmesini bekleyerek petrol kuyularının yanında pislik içinde yaşamakta. Gürcistan'sa Abhazya'yla kapışmaya hazırlanmak için gücünün ötesinde harcamalar yapıyor. Ciddi yerel ekonomik güçlüklerle karşı karşıyayken her iki bölgedeki milliyetçiler de bayrağa sarılarak destek topluyor.

Ayrılıkçılar mevzusunu bir on yıl daha kurculamamak hiç çılgınca olmaz, zira kabuk bağlayan yaralar gibi bu mevzular da ancak kaşıdıkça kötüleşir. Ancak 1,6 milyon Kosovalı Arnavut'un bağımsız olması gerektiğini kabul ederek, Batı herkesin deli gibi kaşınmasına neden oluyor.


Bir konferans düzenlenebilir
Tıpkı Batı'nın Kosova'yı tanıyarak Arnavutların sınırlarını komşu Makedonya'ya doğru kaydırması mevzusunu çözemeyeceğini kabul etmesi gerektiği gibi, Rusya da bu tür çatışmaları çözmek için daha geniş öneriler getirmeden Kosova'nın BM'ye üye olmasını önlemenin zaruri biçimde kendi 'ayrılıkçılarını' etkilenmeden bırakmayacağını anlamalı.
İstikrarı bozacak bir karşılıklı tek taraflı tanımalar dizisinden ve ardından Doğu-Batı ilişkilerinin zehirlenmesinden kaçınmak için, Washington'la Moskova birbirlerinin çıkarlarını tanımalı ve 1991'den beri türeyen ayrılıkçı devletlere nasıl yaklaşılacağı konusunda bir anlaşmaya varmalı. Washington veya Moskova gerçekten eski çatışmaların yeniden alevlenmesini kaldırabilir mi?

Annapolis tarzı bir konferans tanınmayan devletler konusunu idare etmek için kıstaslar geliştirebilir ki, buna bu devletleri bağımsızlık ilan etmekten caydıracak olası önlemler de dahil olur. Bu olmazsa hem kenardaki süpergüçler hem de çatışan yandaşları için çok ciddi sonuçlar içeren sorunlar patlak verebilir.

Kaynak: Radikal