Komünizm idealini kurduğu Sovyet Rusyası ile bir dünya rejimine çevirerek, insanlığı bi şekilde etkileyen ve Batıyı bütün unsurlarıyla tir tir tikreten Vladimir Lenin gibi uluslararası bir şahsiyetin, Moskova Kızıl Meydandaki küçücük mozelesini ilk kez gördüğümde şaşırıp kalmıştım.
1924 yılındaki ölümünden sonra dış görünüşü olabildiğince korunmaya çalışılarak mumyalanmış ve bu Mozole'ye yerleştirilerek haftanın bazı gün ve saatlerinde ziyaretçilere sergilenmeye başlanmıştı.
Moskova'da yaşayan Tatar kardeşlerden bu malumatı öğrendiğimde hemen gidip onu görmek istedim. Çünkü onda, yeryüzünde dolaşan ve akıl eden kalpler için alınacak ibretler vardı. Ancak bir türlü nasip olmadı.
Moskova'ya yolunuz düşer de Lenin'in mumyalanmış cesedini göremezseniz, canlı kopyesi/dupleri oralarda bir yerlerdedir. Kızıl Meydan'da Lenin'in Mozolesinin yanlarında 50 küsür yaşlarında yüzü, boyu, top sakalı, duruşu, gülüşü ve giysisi ile Lenin'in kopyesi diyebileceğimiz bir şahıs dolaşır.
Ona dokunmak ve onunla fotoğraf çektirmek üçret karşılığındadır. Çünkü onun tek kazanç kaynağı Lenin'e benziyor olmaktır.
Bu şahsın etrafında bazen onlarca turist topanır, onunla konuşmak ve fotoğraf çektirmek için can atarlar. Kış mevsiminde ise, Moskova'nın o dondurucu soğuklarında yapayalnız, beş kuruşa muhtaç bir dilenci gibidir. Hiç kimse ona itibar etmez.
Kopye Lenin'in yaz mevsimdeki durumu, Sovyetlerin o şaşaalı yıllarını, kış mevsimi ise yanlışları ve doğrularıyla tarih sayfalarında yer alışını hatırlatır insana.
Ölümü üzerinden 83 yıl geçen Lenin'in kurduğu Sovyetler1991'de yıkıldı. Lenin'in bütün ülke ve şehirlerdeki heykellerinin çoğu -KGB ajanlarının kışkırtması sonucu- halklar tarafından paramparça edildi. Böylece Sovyetler ve haliyle komünizm bir daha dönmemek üzere tarih mezarlığındaki yerine gömüldü.
Lenin'in mumyalanmış cesedi ve mozolesi ise hâlâ toprağın üstünde korunuyor. Çünkü Rus halkının bir bölümü, Mozole'nin tarihin bir parçası olarak Kızıl Meydan'da kalmasından yana.
Eski lider Yeltsin amanında konu birkaç kez gündeme geldiyse de bir sonuç alınamadı.
Lenin'in Mozolesi son günlerde gündemi tekrar meşgul etmeye başladı. Üstelik konuyu gündem getiren de, Kremlin'in İdari İşler Müdürü Vladimir Kojin. Kojin, şehir merkezinde bir mozolenin bulunmasını 'saçmalık' olarak nitelendirdi.
Bu açıklama kişilsel bir görüş mü, yoksa Kremlin'in bir nabız yoklaması mı, farklı görüşler var. Sağcı demokrat kesimlerin yanı sıra Kilise de 'ölen insanın bedeninin toprağa verilerek rahat bırakılmasını' savunuyor.
.
Komünistler, yaşlık kuşak ve kırsal alanda yaşayan Rusların önemli bir kısmı ise, Lenin'in mumyasına dokunulmasına karşı çıkıyor ve iktidarı böyle bir atmaması için uyarıyor.
Sovyetleri temsil eden Kremlin'in, Lenin Baba'nın ölmediği ve hiç ölmeyeceğini gelecek nesillerin beynine kazımak için, Mısır Firavunlarından esinlenerek bir anıt olarak inşa ettiği kabirden, bu günkü modern Rusya'yı temsil eden aynı Kremlin'in en tepesindeki devlet adamlarından birinin âr etmesi ve şehrin ortsında bir kabrin bulunmasını 'saçmalık' olarak nitelemesi, bütün tağutların akibeti adına ibret verici değil mi?
Tahtını elinden alacak olan düşmanını dışarda zannederek binlerce yavruyu katleden Firavun'un Musa'sı, kendi sarayında emzirilmiş ve dahi kucağında büyümüştür.
Sünnetullah böyledir ve böylede devam edecektir.