Kofi Annan'ın işi çok zor...

Birleşmiş Milletler’in eski genel sekreteri Kofi Annan, meslek hayatının belki de en zor misyonunu gerçekleştirmek üzere bugün Şam’da olacak.
Daha önce -Kıbrıs dahil- birçok uluslararası anlaşmazlıkları çözmeyi üstlenen deneyimli Ganalı diplomatın bu kez görevi, bir yıldan beri devam eden ve 8 bin kişinin hayatına mal olan Suriye’deki çatışmalara son vermek, acil insani yardımların yerine ulaşmasını sağlamak ve tarafların uzlaşmasına yardımcı olmaktır.
Bu misyonun temel üç unsuru konusunda öyle engeller var ki, açıkçası Kofi Annan gibi eski bir “diplomasi kurdu”nun dahi başarılı olması için bir mucize gerek...
* * *
Annan’ın ilk amacı, bir an önce ateşin kesilmesini sağlamaktır. Haftalardan beri Humus başta olmak üzere rejime karşı gösterilere ve silahlı direnişe sahne olan kentler, Suriye ordusu tarafından amansızca ateşe tabi tutulmuş ve harabeye çevrilmiştir. Bu olaylarda çoluk çocuk dahil binlerce sivil ölmüş ve yaralanmıştır.
Bu insanlık trajedisinin son bulması için Beşar Esad’ın derhal ateşkes emrini vermesi ve kentleri bombalayan tankları, topları geri çekmesi şart. Tabii aynı şekilde, silahlı eylemlerde bulunan “Hür Suriye Ordusu” mensuplarının da silahları bırakması gerekiyor.
Daha işin ilk aşamasında ateşkes üzerinde bir mutabakat sağlamak için, Annan’ın hem Esad’ı, hem de muhalifleri ikna etmesi kolay olmayacak. Bunun gerçekleşmesi -ve böylece insani yardım yolunun açılması- dahi büyük bir başarı sayılacak...
* * *
Esas zorluk, silahların susmasından sonra taraflar arasında bir diyalogun kurulması ve siyasi çözüm üzerinde mutabakata varılması konusunda çıkacaktır.
Bunda Kofi Annan’ın alacağı tutum büyük önem taşıyor. İlk demeçlerine bakılırsa, onun hedefi ve beklentisi Beşar Esad ile muhalifler arasında bir görüşme sürecinin başlaması ve böylece gelecek siyasi statü konusunda bir uzlaşmaya varılmasıdır.
Yani Annan en azından bu aşamada “Esad ile bir çözüm”den yana görünüyor.
Oysa Suriyeli muhalifler ve silahlı eylemciler, bugünkü yönetimle diyaloga karşı çıkıyorlar ve “Esad’sız bir çözüm” üzerinde ısrar ediyorlar.
Nitekim dün “Suriye Ulusal Konsey” yetkilileri başta olmak üzere, muhalefet ve direniş sözcüleri, Esad ile hiçbir şekilde diyaloga yanaşmadıklarını belirttiler, hatta Annan’ın ilk beyanlarının derin düş kırıklığı yarattığını söylediler.
Anlaşılan henüz Suriye konusunda detaylandırılmış ve kesinleşmiş bir “Annan Planı” yok. Bu belki ateşin kesilmesi ve etrafın yatışması halinde, 74 yaşındaki “diplomasi ustası”na iki tarafın da kabul edebileceği formüller ortaya koymasına imkân verir...
* * *
Türkiye yakından tanıdığı ve takdir ettiği Kofi Annan’ın bu işe el atmış olmasından memnun. Onun çabalarına destek olacağından da kuşku yok. Hele ateşkes ve insani yardımla ilgili ilk aşamada...
Daha uzun vadede Annan’ın misyonu ile Ankara’nın görüşlerinin ne kadar örtüşeceğini göreceğiz.
Türk hükümeti “Esad’sız çözüm”den yana olduğunu defalarca belirtmiştir. Türk yetkililer artık Esad’a güvenmiyorlar ve mutlaka çekilmesini istiyorlar. Ayrıca Ankara, Suriyeli muhaliflere aktif destek de sağlıyor.
Bu aynı zamanda Batılıların ve Arap Birliği’nin de görüşüdür. Rusya, Çin ve İran’ın tutumları ise bunun tersi.
BM ve Arap Birliği adına bu görevi üstlenen Kofi Annan’ın işi gerçekten çok zor. Buna bir nevi “Mission impossible”, yani “imkânsız görev” de diyebiliriz.

Kaynak: Milliyet