Kırgızistan’dan bakınca diye cümleye başladığımızda ilk görünen aşk olur. Her ne görünüyorsa aşktır nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca aşkın kardeşi görünür. Devrimdir adı, ama yitirilendir. Yaşam umudu hala vardır nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca küçük hikâye görünür. Hikâyenin büyüğü yok sayılmaktadır nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca radikalizmin yanaşmacılığı görünür. Gücün yanında olmak modadır nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca baskı gurupları görünür. Örgütçülüğü bırakıp “setekacılık” oynamak risksizdir nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca âlimin/âlemin öldüğü görülür. İlim para/iktidar getirmez nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca aydının tükenişi görülür. Aydınlanmanın teknolojisiz olamayacağı realitedir nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca iktidarların tanrılaşma eğilimi görülür. Varlıklı olmanın azgınlaştırıcılığı çokça yaşanmıştır nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca İslamcılığın kıvranışı görünür. Dinin dahi reel politikle izahı konjonktüre uygundur nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca bir avuç yiğidin bağrına taş bastığı görülür. Kahramanlık daha fotojeniktir nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca pırlantaların sükûneti tercih ettiği görülür. Çoğunluk takıntısı züppeleştirir nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca patronlaşmış azınlıklar görülür. İslamcı geçinenin kibri caizdir nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca sonra işçi önce insan olanın aczi görülür. Herkes aç gezerken verilen lütfedilir nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca Filistin görülmez. Hamas da aşırıdır nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca Afrika görülmez. Açlık, çalışmayan bir topluluğa Allah’ın cezasıdır nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca Felluce görülmez. Direniş silahla olmaz nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca Torabora dağları görülmez. Cahillikten hayır gelmez nitekim…
Kırgızistan’dan bakınca cihat görülmez. Amerikanın heybeti cezbedicidir nitekim…