Kırgızistan yasal bir İslami siyasi partiye hazır mı?


Kırgızistan'da bazıları, Bakiyev yönetiminin sonunu getiren siyasi ayaklanmanın din ve siyaseti bir araya getirme fırsatı sunduğuna inanıyor. Tacikistan'dan sonra Kırgızistan'da da yasal bir İslami siyasi partinin kurulabileceği konuşuluyor.

Bakiyev yönetimi, özellikle de siyasi mesaj taşıyan dini ifadelere karşı hâsım bir yönetim olarak algılanıyordu. Nisan ayında yaşanan ayaklanma sırasında iktidarı eline alan geçici hükümetin, ılımlı görüşlerin siyasi sürece katılmasına daha açık olduğu düşünülüyor.

Kırgızistan vatandaşları ağırlıklı olarak müslüman, en azından kültürel olarak müslümanlar. Bu gerçeği kabul etmekle bir adım atan geçici hükümet, müslüman liderleri yeni anayasa taslağına katkıda bulunmaya davet etti. Anayasa taslağı metni 19 Mayıs'ta açıklanacak. Anayasa metni, 27 Haziran'da halkoylamasına sunulacak.

İnananları İslam'ın geleneksel formu altında birleştirmeyi hedefleyen Akıl-Ruh-İman hareketi lideri Abduldaev, Anayasa komisyonu üyelerinden biri. Yeni anayasanın inançlı insanları hesaba katması gerektiğine söylüyor ama İslamcı bir partiyi onaylamanın da biraz gerisinde duruyor. “Yeni anayasanın, Kırgızistan'daki milyonlarca inananın çıkarlarını yansıtmasını istiyoruz” diye belirten Abduldaev “mevcut anayasa eski, Kırgızistan, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra ateist bir devlet ve topluma uygun bir anayasayı kabul etti. Bugünün gerçeğini yansıtmıyor bu çünkü nüfusun aslan payı müslümanlardan ve Ortodoks hıristiyanlardan oluşuyor” dedi.

Abduldaev'in görüşü, Kırgız toplumunda yankı bulmuşa benziyor. Müslümanların ve Hıristiyanların dine göre yaşamalarında bir artış söz konusu ama inananların birçoğu, İslami bir siyasi partinin kurulmasını desteklemeye gönülsüz. Böylesi bir partinin radikal İslamcı faaliyetlerin kaynağına dönmesinden dolayısıyla da istikrarsızlığa ve hatta teröre yol açmasından endişe ediyorlar. Abdulbadev, Kırgızistan'ın din ve devleti ayırmak ama aynı zamanda inancı siyasetten dışlamamak noktasında ilham almak için Amerika'ya bakması gerektiğini savundu ve “daha namuslu ve dindar insanların iktidara gelmesine yardım edecektir” dedi.

Radikal İslamın potansiyel artışıyla ilgili endişelere rağmen bazı dindar eylemciler, yeni anayasanın, İslamı esaslara dayalı bir siyasi partiye yolu açmasını istiyorlar. İsminin gizli tutulması şartıyla konuşan Tebliğ Cemaati'nin bir üyesi, “anayasal değişikliklerin yapılması ve Kırgızistan'ın parlamenter cumhuriyete doğru yeni bir siyasi yola girilmesi sûretiyle tedricen bazı siyasi partilerin kurulabileceğini, bunların ahlâki ve dini esaslara göre yaşayan insanları cezbedebileceğini” söyledi. Türkiye'de AK Parti, Tacikistan'da İslami Rönesans Partisi gibi ılımlı, dinci partilerin varlığına işaret ederek radikal İslamcı tehdidi hafife aldı.

İsminin açıklanmasını istemeyen Bir Bişkek câmisi imamı, siyaset ve siyasetçilerin İslama yakınlaştığını görmeyi istediğini söyledi. Ancak onun korkusu, kendi çıkarları doğrultusunda giden politikacıların gerçekleri manipüle etmesi ihtimali. İmam “İslami partilerin kurulması için hukuki bir zeminin olmamasına rağmen Kırgızistan'da dinin, siyasetçilerimizin ahlâki değerlerinin ve ilkelerinin esası olarak varlık göstermesi hârika olur” dedi. Resmi yetkililer ise bu tür ümitleri paylaşıyor gibi görünmüyorlar. Kırgızistan'ın laik kalması arzusunda sebâtkarlar.

14 Mayıs tarihine kadar Din İşleri Komitesi'nin başında bulunan Kanibek Osmanaliyev, görevden uzaklaştırılmadan önce EurasiaNet'e yaptığı bir açıklamada, artan dinci gerilimlerin savuşturulması için devletin laikliği koruması gerektiğini söylemiş, “anayasamıza göre, dini ilkelere dayalı siyasi partilerin kurulması yasaktır” diye konuşmuştu.

Kırgızistan'da devlete bağlı olan Müftülük, Osmanaliyev'in duruşunu desteklemişti. Müftülük danışmanı Luma Yusur “inananların eğitim ve siyasi faaliyetlere hazırlık düzeyi, çağdaş sorunlarla boy ölçüşme noktasında yetersiz” demişti. Ancak “müslümanlar bu ülkenin vatandaşı ve seçmeni. Dolayısıyla da seçmenlerin çıkarlarını korumak maksadıyla, nüfusun çoğunluğunun müslüman olduğu anayasaya kaydedilmelidir” diye bir ilavede bulunmuştu.

Bağımsız bir kuruluş olan Din, Hukuk ve Siyaset merkezi başkanı Kadir Malikov İslami bir partinin kurulması için doğru zaman olmadığına katılıyor. Ona göre, Kırgız toplumu, laik korkulara çok duyarlı ve dini şahsiyetler, bir partiye liderlik sorumluluğunu üstlenmeye hazır değil. “Kırgızistan'da gerek iktidarda gerekse muhalefette olan siyasi partiler, ideolojik bakımdan renksizdirler. Siyasi seçkinler bu yüzden, nüfusu ideolojik olarak dinci bir partiyi kabul etme ihtimaline karşı Afganistan'dan gelecek radikal etkiyle korkutuyorlar. İkinci olarak, müslümanlar kamusal ve siyasal faaliyetlere hazır değiller. Müslümanlar arasında eğitimli hukukçu, siyasetçi, ekonomist sayısı çok değil. Korkarım ki bugün bir İslami partinin kurulması, İslami partilerin imajına zarar verecektir.” Fakat Malikov, inananlara yönelik samimi bir söylem için resmi alanda yer açılması gerektiğine inanıyor. Malikov “devlet ve İslam arasında böylesi bir platform, aşırılıktan sakınmaya yardım edecektir” görüşünde.

Kaynak: EuroAsiaNet

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı