Kardeşlik, barışın annesi

Tarihte saklı duran birikimin, geçmişe ait olduğu için, küçümsenmesi anormal bir durumdur. Farklı bir ifadeyle, toplumsal akış, kumaşın kesilmesi gibi anında iki parçaya ayrılmaz. Cumhuriyetle birlikte, topluma atılan format sonucu ortaya çıkan temel sorunlar, suni aşıların kabul görmeyeceğini gösterirken, çözümün de geçmişte bırakılan, üstü örtülmeye çalışılan tecrübede saklı olduğu ortaya çıkmış oldu.

Osmanlı, otuzdan fazla etnik köken, çeşitli dini unsurları ve mezhepleri bir arada tutma becerisini göstermiş toplumsal tecrübedir. Nerden bakarsak bakalım bu önemli başarıdır. Cumhuriyet bu tecrübenin üzerine yeni başarılar eklemek yerine, insanı sıkboğaz eden uygulamalara başvurdu. Batı normlarına uyum sağlamak adına, bütün farklılıkları budama yoluna gitti. Baskının şiddetiyle toplum, göreceli olarak, dayatılanı kabul etmiş gibi göründü. Ortaya çıkan her itirazın orantısız güç kullanılarak bastırılması, sistemin yerleşmesi adına kullanılır hale geldi. Sonuçta bin yıllık kardeşlik ikliminin çocukları düşman hale getirilmiş oldu.

Yıllara yayılan, korku yoluyla katmerleşen şiddet, yıkıcı debiyle reaksiyona geçti. Bugün barış adına atılan adımların arkasında, geçmişin zenginliğinin olduğu net olarak görülüyor. Aynı zamanda, heba edilen bunca insanın müsebbibi zihniyetin, asimilasyoncu tutumundan vaz geçmediği  de görülüyor.

Tedirgin adımlarla, mayınlı arazide yol alır gibi, barışa yönelmiş durumdayız. Elinde hala makasla bekleyen, üstün ırka zihin kaptırmış toplum mühendisleri beklemede. Her an, mayınlardan birinin patlatması ihtimal dahilinde.

Sürecin başlamasıyla, iki taraftan da ilerlemeyi akamete uğratacak denemeler gözlense de milletin ortaya koyduğu irade, atılan adımları destekler mahiyet içeriyor.

Şüphesiz tarihsel kodların zenginliği, yapılacak barışın en büyük güvencesi oluyor. İslam'ın müminleri kardeş yapan, her yerde, her zaman ve her insan için geçerli olan çağrısı, barış adımlarının en büyük güvencesi oluyor.

Kürtler ve Türklerin İslam'dan hoşnut olarak, sırt sırta verip bin yılı aşkın sürede, aile düzeyinde sorunsuz kaynaşmaları, sorunun üstesinden gelecek destansı mahiyete haizdir.

Kardeşlik ortamına atılan milliyetçilik virüsünün iki yönlü yıkıcı işlevinin farkında olanların, akli selim yaklaşımları sürecin önemli güvencesidir.

Barış önce milletin gönlünde ortamını bulmalı. Bu konuda toplumun verdiği ortak tepkiler, yapılanları onaylar mahiyettedir.

Ümmet tecrübesi yaşamış toplumlarda, baskı yoluyla yaşanabilecek sorunların serbestlik ortamıyla ortadan kalktığına pek çok kez şahit olduk.

Batının öngördüğü ulus kavramı, dışlayıcı, gizlide duran ırkçı özelliğiyle, İslam'ın hayat bulduğu topraklarda kök salması imkan dahilinde değildir. Kardeşlik; sevgi, eşitlik, paylaşım, dayanışma ve adaleti uhdesinde barındıran anahtar bir kavramdır.

İnsan ile toplum arasında harç özelliği taşıyan kardeşlik kavramı, her türlü olumsuzluk taşıyan farklılıkları aşmanın imkanına sahiptir.

Irka dayalı üstünlük iddiası, dayanaksız, ayrıştırıcı, düşmanlık ihdas eden cahiliyenin anahtar kavramıdır. Vehimle ortaya çıkan, üstünlüğü kan yoluyla ortaya koyan ırkçılığın yumuşatılmış versiyonu milliyetçiliktir. Müspet milliyetçilik, en son versiyon olarak, müşteriyi geniş mekandan toplama çabasıdır.

Hiç bir milliyetçilik versiyonu insanlığı kucaklayamaz.

Üstün ırk bir hastalık türüdür, barışa değil, çatışmaya yatkındır. İnsanı önemli kılan erdemleridir. Bir başka insana, dolayısıyla topluma olumlu katkı sunmayı içeren kazanımlar insanı değerli hale getirir. Etnik kökene ait olmak, gayri iradi bir durumdur. Üzerine bina edilecek her değer yırtıcı, yıpratıcı, diğer etnik kökenleri dışlayıcı özellik arz eder.

Her insan için çözüm olmayan söylem, bizim için çözüm olabilir mi?

Tarihsel tecrübemize döndüğümüzde değil Türkiye, dünya ölçeğinde değer üretip sunmamız hiç de zor değildir.

Çağın önemli sorunlarından biri, farklı din ve etnik kökene mensup insanları bir arada yaşatamamadır. Medine Vesikası ile başlayıp devam eden sureçte, Osmanlı, Endülüs uygulamalarında güncelleştirmeyi bekleyen örnekler mevcuttur.

İnsan hakları insanlık için ortak bir mekan olacaksa, sözle eylemin bütünlüğü önemli hale gelir. Ahlaki düzeyde ortaya çıkacak bu ortamın ilk adımının ülkemizde yaşanacak barışla atılmasını temenni ediyorum.

Barış, istisnasız herkesin kazançlı çıktığı, sevgi ortamının nice güzelliğe kapı araladığı imkandır...

Hepimiz bu güzelliğe katı sunalım.

Sunalım ki, barışın meyveleri ortaya çıktığında, gözlerimizi kaçırmadan onlara bakalım ve çocuklara iyi işlerimiz olarak gösterelim.